Şiddet haberleri her gün rastladığımız ve olağan hale gelmiş bir durum haline geldi. Kadına şiddet, çocuklara şiddet, hayvanlara şiddet, kiracılara şiddet, ev sahiplerine şiddet… Bu örneklerin sonu yok. Cezai indirimler ve indirimlerin gülünç adli para cezalarına çevriliyor olması sonucunda ise yargının maalesef hiçbir caydırıcılığı kalmadı ve insanlar artık gücü yettiği şekilde şiddet uygulamaktan imtina etmez bir hale geldi. 

Son olarak İstanbul Küçükçekmece’de bir sitede site sahiplerinin baktığı kediyi, kedi uyurken canice tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan adlı şahıs Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 1 yıl 6 ay ceza aldı, ardından mahkeme iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 3 ay daha indirdi ve hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. Bu durumda bu şahıs 5 yıl içinde herhangi bir suç işlemez ise cezası düşecek ve minik kedinin katili hiçbir yaptırıma maruz kalmamış olacak. Kediyi öldürme bahanesi ise moralinin bozuk olması… Morali her bozuk olan önüne gelen bir canlıyı öldürme hakkını kendinde görüp cezasız kalacaksa hiçbir canlının bu ülkede can güvenliği kalmaz ki kalmadı desek de çok yanlış olmaz, o halde bu tarz indirimlerle ilgili yapılması gereken düzenleme neden bekletiliyor?

Hayvanlara şiddet göstermek ile insanlara şiddet göstermek arasında psikologlar bir fark görmüyor. Uzmanlara göre bu durum anti sosyal kişilik bozukluğunun habercisi ve böyle insanlar merhamet duygusundan yoksun, öfkesini kontrol edemeyen, empati duygusu olmayan ve herhangi bir canlıya şiddet uygulamaları durumunda hiçbir suçluluk duymayan insanlar. Ayrıca şiddete maruz kalan veya şiddete şahit olan insanlar şiddete daha çok meyilli oluyor. Ayrıca birçok katilin insanları öldürmeden önce hayvanlara şiddet uyguladığı örnek de bulunuyor ve uzmanlar bunun sıra dışı bir durum olmadığını da belirtiyor dolayısıyla bu tip şahıslar her canlı için aslında bir tehdit oluşturuyor.

Mevcut yargı düzeninde maalesef ne hayvanların ne de insanların bir can güvenliği kalmamış durumda. Örneğin Yunus Emre Göçer’in ölümüne sebep olan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu sadece 27 bin 300 TL ceza ödedi ve herhangi bir başka ceza almadı. Ailenin şikâyetten vazgeçmesi buna sebep olarak gösteriliyor olsa da bu kadar kolay mı olmalı? Aile şikâyetten vazgeçse bile cezaların caydırıcı olması halinde bu şahıs yine cezasını çekmeli ancak maalesef hem hayvanlarımız hem doğamız hem de insanlarımız gitgide değersiz bir hale getirildi ve getirilmeye devam ediliyor. 

İbrahim Keloğlan ve onun gibi caniler umarım cezalarını çeker ve caydırıcı cezalar getirilir de böyle kahredici olaylar artık yaşanmaz. Site sakinlerine ayrıca protestoları için teşekkür ediyorum. 

Minik Eros umarım seni canice katleden İbrahim Keloğlan cezasını çeker ve sen orada huzurla uyursun.