Dolar $
32.43
%0.07 0.02
Euro €
34.6
%0.06 0.02
Sterlin £
40.49
%0 0
Çeyrek Altın
3875.2
%-0.04 -1.41
SON DAKİKA

Tohumculuk sektörü yeni yüzyıla hazırlandı

Geçtiğimiz hafta Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) tarafından Antalya'da düzenlenen Yeni Yüzyılında Türkiye Tohumculuk Zirvesi'nde tarım ve tohumculuk sektörlerinin önde gelen isimleri TÜRKTOB çatısı altındaki yaklaşık bin üretici ve tohum yetiştiricisi ile bir araya geldi.

Tarımın ve bitkisel üretimin en stratejik unsuru olan ve kamuoyunda tartışmaların odak noktası olma özelliğini kaybetmeyen tohum ve tohumculuk sektörü konusunda tüm konu başlıklarının gündeme geldiği iki gün süren tartışma platformunda öne çıkan başlıkların sektörün geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Zirveye katılan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen’in 2024 yılından itibaren bitkisel üretimde en büyük altyapı yatırımını tohumculuk alanında yapacaklarını söylemesi ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın gönderdiği video mesajda ‘’Yerli ve milli tohumculuğu geliştirmek üzere İhtisas Tohum Üretim Bölgeleri oluşturacağız.’’ ifadesi birbirini destekledi ve ilgi çekti. 

Bakan Yumaklı’nın, Türk Şeker Genel Müdürlüğünün yoğun ıslah çalışmaları sonucunda Cumhuriyet tarihinin ilk milli ve yerli şekerpancarı olan ve Türkşeker 2023 ve Türkşeker 2053 isimleri verilen çeşitlerin geliştirdiğini duyurması da bu konudaki açığın kapatılması açısından umut verici oldu. 

Zirvede Türkiye’nin stratejik ürünlerdeki tohum ihtiyacının nerdeyse tamamının yerli ve millî kaynaklardan üretildiğinin çoğu konuşmacı tarafından vurgulanması, ‘’Tohumda dışa bağımlı mıyız?’’ sorusunun sık sık gündeme getirenlere bir cevap niteliğindeydi. 

Zirvenin ev sahibi olan Türkiye Tohumcular Birliğinin (TÜRKTOB) yeni Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler’in konuşmasında ise ana vurgular sektörün yakaladığı başarının devamı için taleplerin gündeme getirilmesine yönelik oldu. 

TÜRKTOB, tohum, fide, fidan, süs bitkisi üreticileri ve yetiştiricileri, tohum sanayicileri, bitki ıslahçıları ve tohum dağıtıcısı olarak tanımlanan bayileri temsil eden 7 Alt Birlikten oluşan, yaklaşık 80 bin üyesi olan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu. TÜRKTOB Başkanı Hacı Ömer Güler’in gündeme getirdiği talepler de doğal olarak tüm bu faaliyet konularını kapsayıcı nitelikte oldu. Ancak yazıda bir bölümünü özetleyebileceğiz.

Uzun zamandan beri tarım ve gıda ile ilgili her söz ve yazı iklim değişikliği, küresel ısınma ve kuraklık ile başlıyor bildiğiniz gibi. 

TÜRKTOB Başkanı Güler de bu gerçeklikten hareketle iklim değişikliğinin başta kuraklık olmak üzere olumsuz etkileriyle mücadele edecek yeni tohum çeşitlerinin geliştirilmesi için araştırma-geliştirme (AR-GE) ve bitki ıslahı çalışmalarına devletten daha çok destek istedi. 

Zirve kapsamında düzenlenen üç oturumdan birine konuşmacı olarak katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Dr. Metin Türker’in de AR-GE, bitki ıslahı ve kamunun kaynaklarını özel sektörün kullanımı konularında yeni dönemde daha çok proje üreteceklerini söylemesi Güler’in talebinin karşılık bulacağının işareti oldu. 

Son dönemde hemen her sektörde olduğu gibi tohumculuk alanında da ana sorunlardan biri finansmana erişim. Hem devletin destekleri hem de kredi olanaklarının artması toplantıda ana gündem konusuydu.

TÜRKTOB Başkanı Güler’in “Tarımsal Destekleme Bütçesi içinde giderek azalan tohumculuk destekleri oranı artmalı, sertifikalı tohum kullanım destekleri, tohumluk satış fiyatları ve artan girdi maliyetlerine uygun olarak düzenlenmeli, destekler zamanında açıklanmalı ve ödenmeli. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Koo¬peratiflerince Tarımsal Üre¬time Dair Düşük Faizli (sıfır faizli) Yatırım ve İşletme Kredisi’nin kullanımının kolaylaştırılması, limitlerin artması ve vadelerin uzatılması sektörümüz için çok gerekli. Ayrıca işletmelerimiz KOBİ kapsamına alınmalı, böylelikle KOSGEB desteklerinden yararlanmaları sağlanmalı” cümleleri sektörün bu alandaki ihtiyaçlarını özetledi.   

Tohumculuk sektörünün bu taleplerinin ne kadarının yeni yıldan itibaren karşılık bulacağını zaman gösterecek.