Dolar $
32.95
%-0.01 -0
Euro €
35.9
%-0.21 -0.07
Sterlin £
42.46
%-0.28 -0.12
Çeyrek Altın
4144.88
%0.99 39.96
SON DAKİKA

Meşguliyet

​Ne olacak bu yaşlıların hali ? Evet yanlış okumadınız yaşlılar yazdım gençler değil.

Ne olacak bu yaşlıların hali ? Evet yanlış okumadınız yaşlılar yazdım gençler değil.

Arkadaşına yazın memleketine gideceğini anlatıyor. Gitmek istemiyormuş. Dedesi ve anneannesi sürekli sıkıştırıyorlarmış. Okul ne zaman bitecek ne zaman askere gidecek ne zaman evlenecekmiş. Şikayet etti durdu. Abi rahat yok ama  hak veriyorum dedi arkadaşına. İşleri güçleri yok ki sürekli bizimle meşguller. Evladının mürüvvetini görmek iyi de bunaltmamak lazım değil mi ? 

Belirli yaşın üzerinde emeklilik vs derken hayat tek düze hale geliyor. Tabii ileri yaşlarını gayet aktif geçirenler de var. Ancak sayıca azlar. Bir uğraş hobi spor bağ bahçe olur ne bileyim bir şeyler yapmak gerekiyor. Burada sorun  meşguliyetsizlik gibi geldi bana. Avrupa’daki akranları gezip tozarken bizim büyükler evde oturuyor gezemiyor muhabbetine hiç girmeyeceğim. O başka bir mesele. Ancak eline kitap alıp okumayan bir büyüğün gençlerden okumalarını istemesi kadar emeklilikten sonra herhangi bir uğraşı  olmayan kişinin torunlarına niye bu kadar tembelsiniz ne olacak sizin bu haliniz demesi de bir o kadar garip. İleri yaşlar dediğimiz dönem para kazandığımız ve çalışmaya mecbur hissettiğimiz yılları geçtikten sonra askıya alıp hiçbir şey yapmadığımız bir süreç mi ? Toruna ‘hadi ne oturuyorsun orada kalk bir şeylerle uğraş’ dediğinizde siz ne yapıyorsunuz. Ben unumu eleyip eleği asmışım daha ne yapayım mı diyorsunuz. İyi örnek olun o zaman. Nasihat etmek gerek dediğinizi duyar gibiyim.  Evet ama kendinden büyüğü ilerlemiş yaşına rağmen bir şeylerle meşgul görmek de bir o kadar eğitici. İkigai isimli bir kitap okumuştum. Yaşam rehberi niteliğinde bana göre. Oradan hatırladığım şu; yaşamı anlamlandırmak için bir amaç  belirlemek önemli.  Meşguliyet diyorum ben ona. İnsanın kendini bir hobiyle taçlandırması. Her gün yapılan bir yürüyüş. Dostlarla bir araya gelinen özel günler. Bunlar kültürden kültüre değişkenlik gösterir ama sosyalleşmekten bahsediyor kitapta. Doğayla iç içe olmak. Bahçe işleriyle uğraşmak. Okumak. Bizde imece adı verilen kültürün başka ülkelerde nasıl birbirine destek olmak olarak ortaya çıktığını ve aslında ne çok şeyin benzer olduğunu farkettim kitapta. Doğru olan bir ve aynı aslında farklı kültürlerde, farklı coğrafyalarda... Tabii kitap aynı zamanda doğru beslenme doğru yaşlanma ve uzun yaşamın sırrı üzerine ipuçları içeriyor. Fakat benim aklımda kalan kitaba adını veren hayatına bir amaç edinme fikri. Ne kadar küçük olduğuna bakmaksızın bir uğraş. Her gün kendinle ilgili iyi bir şeyler yapma görevi gibi düşünelim. Pek tabii torunu evlendirmek de bir amaç olabilir. Ancak kendinle ilgili uğraşların olması gelecek nesile daha büyük bir katkı sağlayabilir kanımca.  Su akar yolunu bulur ey sevgili büyükler size sesleniyorum. Onlar evlenir evlenmesine de siz hayatı askıya almadan kendiniz için neler yapıyorsunuz ona bakın daha iyi. 

Şimdi buradan yine yöneticilere seslenip ne olacak bu yaşlıların hali diye soruyorum. Bir iş güç uğraş mı bulsak da gençleri rahat bıraksalar diyorum.  Şaka yapıyorum tabii. Kızmayın. Hepimiz ömrümüz varsa yaşlılığı tadacağız. Ağız tadıyla sağlıkla ama muhakkak bir meşguliyet ile yaşamak nasip olsun. Yoksa toruna torbaya sarmakla geçmeyecek kadar değerli yıllar bence. Onca tecrübe onca hikaye onca birikim heba mı olsun ?

Tam da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda kaleme aldığım bu yazıyı dünün gençlerine armağan ediyorum o zaman. Bayramımız kutlu gençliğimiz daim olsun.