Kelepir acil
Son dönemde özellikle Ekim ayının başından itibaren kötü haberler üst üste gelmeye başladı ve sanki damar damar üstüne binmiş gibi bir yerlerimizde ağrılar oluşmuştu. Artık olumsuz haberleri kanıksadığımız dönemde olumlu haberlerde gelmeye başladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken kredi notu görünümünü “durağandan pozitife” çevirdi. Böylelikle Mehmet Şimşek ve ekibinin rasyonelleşme adımları sonuçlarını vermeye başladığı görünmekte. Bu ekip politika faizi konusunda bütün tahminleri alt üst ederken, aynı zamanda KKM'nin cazibesini iyice azaltarak TL mevduatı destekleyecek adımlarda atmaya devam ediyor. Yeni tebliğ ile bankalar, döviz dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilecek. Ancak bu oran, politika faizinin yüzde 85'inden daha düşük olamayacak. Pozitif faize geçiş ve KKM uygulamaları yakından takip edilirken S&P’nin ardından diğer kurumlarında kredi notundaki iyileştirmeler yapabileceği beklentisi de Türkiye’ye nakit girişinin başlayabileceği düşünülmekte.
Demek ki neymiş; Alınması gereken kararlar ivedilikle alınması gerekiyormuş. Mehmet Şimşek ile beraber “faiz artırımları” ve “rasyonel ekonomik programlar” uygulanacağı beklentilerine girilince, 21 Aralık ta uygulanmaya konulan epistemolojik ekonomi politikalarının sonucu olan yüksek enflasyon, yüksek cari açık, sürdürülemez ekonomi politikaları nedeniyle derecelendirme kuruluşları tarafından düşürülen kredi notlarının yükseltilebilmesi ve yabancı yatırımlar ve yatırımcıların tekrar gelmesi için faiz artırımının ilk seferde 40 seviyesine çekilmesi gerektiğinden bahsetmiştik. Bu tezimize “para nerden gelirse gelsin Arap sermayesi var, körfez sermayesi var, ABD-AVRUPA gelmezse gelmesin, bu kuruluşlar manipülatif not düşürümleri yapıyor” vs diyerek karşı çıkanlar, bugün pozitif faiz kararlarının neticelerini, Arap ve körfez ülkelerinin “sahibinden kelepir acil satılık tesis” aradıklarını gördükçe, bizden önce alkışlıyorlar pozitif faizi.
Borsa İstanbul’a gelen küçük yatırımcı gibi, bir de yüksek faiz getirisi peşinde koşan ancak “bacak arasından gol yiyen” yiyen “bööyyük yatırımcılar”, “imPARAtor’lar” var. Son yıllarda borsaya giren küçük yatırımcı sayılarına bakıldığında ciddi artış olmuş ve yaklaşık 8 milyonu bulmuştu. Özellikle İsrail-Hamas savaşı nedeniyle bir kısmı çabuk pes etti ve bu sayı 7 milyon seviyelerine kadar gevşedi. Bu aralar bir kısmının dövize, bir kısmının da altına kaydığını düşünsem de oralar da çok fazla kalacaklarını düşünmüyorum. Büyük küçük fark etmiyor aslında, bizde oluşan yatırımcı profili kısa vadede 3X-5X’ler isteyen yatırımcı tipi, kimi borsada 3X-5X-10X’cilere kolunu kaptırıyor, kimi resmi olmayan fonlarda. Elinde sonunda geldikleri nokta ise aynı; HAYAL KIRIKLIĞI, birileri parsayı götürüyor, birileri de kırıntı bile bulamıyor. Ancak borsada hayal kırıklığına uğratanlar hala baş tacı iken faizcilere fon ayarlayanlara Silivri yolları taştan.
Bir dana satın alarak, danayı satan tüccardan bile fazla zengin olmayı hayal eden çiftçinin hikâyesini bilir misiniz? Hayallerini gerçekleştirmek için işe bir dana satın alarak başlar. Danası büyüyecektir ve kendisine büyük faydalar sağlayacak inek olacaktır. Günler geçip dana büyüdükçe, çiftçinin giderleri de artar tabi. Bir gün gelir: “Bu dananın büyüyüp inek olmasını bekleyemem daha fazla, satıp yerine bir sürü koyun alırım hem koyun daha ucuz hem de bakımı daha kolay” der. Ve danayı satıp koyunları alır. Aylar geçtikçe, koyun yetiştirmenin de düşündüğünden zor olduğunu anlar. Bu sefer: “Koyunun büyüyüp yavrulaması çok uzun sürüyor. En iyisi bunları satıp yerine her gün yumurtlayacak tavuklar alır, yumurtalarını satar, hayallerimin için birikim yaparım” der ve öyle yapar. Planı kendince işlemekte ve yumurtaları satarak iyi para kazanmaktadır. Çiftçi mutludur artık. Ne var ki, aylar geçer ve tavuklar daha az yumurtlamaya başlar ve bir gün gelir hiç yumurtlayamaz hale gelirler. Çiftçi perişan, sinirle tüm tavukları kesip kendine bir ziyafet verir. Ziyafetin ardından, her şeye bir dana ile başladığını ve tüm olanlardan sonra da hayatında hiçbir değişiklik olmadığını fark eder, geriye tok bir mide ve cepten yedikleri kalır.
Karar sizin dananın inek halini mi göreceksiniz yoksa yumurtaları pazara götürürken kırıp, tavuklarımı yiyeceksiniz?