SON DAKİKA
Son Yazıları

İfade özgürlüğü nedir ne değildir?

15 Aðu 2024

Son zamanlarda çoğu mecraya yönelik yapılacağı söylenen düzenlemeler ve buna yönelik atılan adımlar sıkça konuşuluyor ve hatta bazı adımlar atılmaya başlandı bile. Bu nedenle önümüzdeki günlerde de ifade özgürlüğü ve hakaret suçlarına yönelik sıkça konuşacağız gibi gözüküyor.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25’inci maddesine göre herkes düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahiptir. Her ne sebeple olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Ancak tabi ki bunun bazı sınırları bulunuyor. Yine Anayasa’nın 26’ıncı maddesine göre, bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’na göre Cumhurbaşkanına, Türklüğe, Cumhuriyete, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Hükümete, Devletin yargı ve askeri organlarına yapılan hakaret içerikli konuşmalar da cezalandırılır ancak eleştiri bu kapsam dışında tutulmaktadır. 

Geçtiğimiz günlerde sokak röportajında cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle bir kadın tutuklandı. Öncelikle kimsenin ülkenin yurttaşlarına gerizekalı deme hakkı bulunmasa da bu karar aslında birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Sosyal medya platformlarında birçok kullanıcı yasalarda açıkça yasaklanmış olmasına ve müeyyidesi bulunmasına rağmen Cumhuriyet karşıtı, Türklük karşıtı, Atatürk karşıtı paylaşımlar yapıyor. Bu paylaşımların bir kısmı ise şiddet içerikli paylaşımlar ancak bunlara yönelik herhangi bir tutuklama yapılmaması bu paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği şeklinde yorumlanıyor. Kanunlarımızla ve Anayasamızla açıkça yasaklanmış ve cezai karşılığı olan bu paylaşımlarla ilgili neden adım atılmıyor da “geri zekâlı” kelimesi söz konusu olunca hemen adım atılıyor? Kaldı ki söz konusu röportajda bir kelime dışında söylenenler eleştiri niteliği taşırken sosyal mecralarda baştan aşağı Cumhuriyet karşıtı ve şiddet eğilimli paylaşım yapanların tutuklanması gerekmiyor mu?

Adalet TDK’da davranış ve hükümde doğru olmak olarak tanımlanıyor. Son zamanlarda bazı hukuki kararlar ve verilmeyen cezalar büyük tepki toplarken adaletin herkese eşit uygulanmadığı gibi bir algı oluşmaya başladı ki bakıldığında maalesef bu algı doğru gibi görünüyor. Herkesin eşitlik ilkesi kapsamında eşit bir davranışla karşılaştığı adil bir cumhuriyet devleti olmasının gereklerinin yerine getirildiği bir ülke olmaktan giderek uzaklaşıyor gibi gözüküyoruz ve umarım bu yanlışlardan bir an önce dönülür ki yeniden adalete olan inanç güçlenir.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları