SON DAKİKA
Son Yazıları

Enflasyon-durgunluk-konut sektörü

20 Oca 2024

“Enflasyon” denildiğinde dünyanın yerinde aynı şey anlaşılır. Her dilde farklı yazılıp okunsa da ülkeden ülkeye farklılık göstermeyen evrensel bir tanımdır. Enflasyon fiyatlar genel düzeyinin sürekli artış göstermesidir. Belirli bir mal veya hizmetten ziyade, topluca iğneden ipliğe, temizlikten sağlığa genel bir artışın olmasıdır. Bu olurken de piyasaya sürekli para sürülmesi, dolaşımdaki para miktarının artırılması gerekir. Yani kısaca halk dili ile hayat pahalılığı. 2023 sonu itibarı ile enflasyonu yaşamayan, görmeyen kuşak kalmadı artık. Sonra kimse, “vay efendim ben bilmiyordum, ben görmedim, bana böyle bir şey söylenmedi, söylenseydi ben gelmezdim” gibi cümleler kurmasın. Yeni kuşaklarda, Z, X, W ne derseniz deyin, “enflasyon canavarıyla” yaşamaya başladılar artık. Türkiye’de Kasım 2021’den bu yana son 25 yıldır kaydedilmeyen enflasyon oranları ölçülüyor. Hedef enflasyon rakamları tutturulamadığı gibi sürekli yenileniyor. Ne zamanki bir kilogram domatesin 60, bir adet yumurtanın 5, bir spor ayakkabının 4000 ve bir tişörtün 1500 TL olmasına ve ne zamanki dışarıda “bir bardak çay-bir adet simit” kombinine 80 lira vermeye alışırız işte o gün enflasyonla savaşı kazanmışız demektir. Hani “bir hane halkı bir öğünde 1 simit yese, 3 öğünde 3 kişilik ailenin aylık gideri?” diye ilerleyen bir hesap vardı, ona ne oldu? 2021 yılından beri uygulanan ekonomi programların sonucunda bu günlere geldik ve “simit hesabını yapmaya korkar olduk”, Keynes olmaya gerek yoktu. 

Hane halkları olarak alım gücümüz diplerde yaşıyoruz. 2 yıl önce alınan bir koltuk takımı 7 bin TL civarında iken bugün aynı takım 50 bin TL, Yumurta 1 TL iken bugün 5-6 TL. Ancak gelir düzeyimizdeki artış, fiyatlar genel düzeyindeki artışlara paralel değil. Ve kaçınılmaz son “durgunluk”. Enflasyon beraberinde maliyet artışlarını da getirirken, bunun sonucu olarak genele sirayet eden bir durgunluğa sürüklendiğimiz de gün gibi ortada. Örneğin otomotiv piyasasında yaşanan, son olarak da gayri menkul piyasasına sıçrayan durgunluk. Bu hafta Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamada, “konut satışları 2023 yılında bir önceki yıla göre %17,5 azalırken, son 9 yılın en düşük konut satışı gerçekleşti”. Bu 2014'ten bu yana yıllık bazda en düşük satış rakamı oldu. 

Peki borsamızda bu sektör ile ilgili durum ne? 48 adet Gayri Menkul Yatırım Ortaklığından 23’ü son 3 yılda halka açılmış. Konut sektöründeki daralmanın bu sektörü nasıl etkileyeceğini ileriki dönemlerde göreceğiz. Batanlar çıkanlar vs.  Peki bu halka arzlarda “seçici” olunamaz mıydı? Sahipleri araştırılıp izinler verilemez miydi? Grubun nakit ihtiyaçları kontrol edilemez miydi? “Matruşka Halka Arzlara” neden izin verildi? 

Patronların borsayı sevdikleri ortada, bu kesin. Dışarıdan bulamadıkları kaynağı borsadan çok ucuza buluyorlar, hatta daha sonraları ortak satışı yöntemiyle de ceplerini doldururken bazıları daha da ileri gidip bazı gruplarla beraber hareket ederek ek gelirler elde ediyorlar. Bu halka arzlardan birkaç tanesinin sadece “proje halka arzı” olduğu aşikâr, mesela DAP Gayri Menkul, Sur Yapı ve Kızılbük gibi. Bu şirketlerden Kızılbük GYO ile ilgili geçen sene bir yazı kaleme almıştım. Özet geçecek olursam “Sinpaş GYO, Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın halka arzında başarısız olmuş, 12 Ağustos’ta bölünmüş fiyatı ile 12.64’ten işleme açılan hissede KAP haberleri ve ortak satışı gelmeye başlamıştı. Ağustos ayı içinde özellikle şirket ortaklarından olan ve kontrolünde 40 milyondan fazla hisse bulunan Sinpaş Yapı Endüstri satışa geçmiş ortaklık yapısının değişimini KAP haberi ile duyurmuştu. Ağustos ayında 12.64’ten halka arz olan hisse ikinci ortak satışı zamanı fiyatını 20 TL’nin üstüne atmıştı. Her iki satış, ortak satışımı yoksa bir gruba hisse geçişi miydi? Bilinmez….

 Ancak o dönemlerde sosyal medya fenomenleri tarafından hisse pazarlanmış ve senet 96 TL’ye kadar kısa sürede yükselmişti. Daha sonraki gelişmeler ise ÇED raporunun iptali, iptalin temyize götürülmesi vs hissede şelaleler yaratmış ve çok canlar yanmıştı. ACABA SİMPAŞ halka arza katılmayan yatırımcıdan intikam mı almıştı?” 

İşte bugün o işlemlerin cezaları belli oldu ve Sermaye Piyasası Kurulu Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığında tam bir yıl sonra, borsa tarihinin en büyük cezasını verdi. Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ (KZBGY) pay piyasasında 10.01.2022-27.04.2022 döneminde gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda, hisse senedini 20 liradan 90 liraya götüren ve oradan sert bir satışla 15 liraya kadar düşüren 19 kişiye toplamda 200 milyon TL’ye ulaşan idari para cezası verildi.  

Darısı diğer oyuncu denilen malum kişilerin bahtına. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları