Emekliler neden haklarını alamıyor?
Yeni yıla girmeden önce hem emekli maaşları hem de asgari ücret konusunda uzun tartışmalar yapıldı, ardından belirlenen rakamlar ise çoğu kişiyi memnun etmekten uzak kaldı. Asgari ücret belirlenirken elbette ki işveren tarafı da düşünülerek karar verilmesi ve işvereni de büyük yükler altına sokacak durumlardan uzak durulması gerekiyor ancak emekli maaşları konusunda durum farklı. Yıllarca emek harcayıp refah içinde günlerini geçirmesi gereken emekliler maalesef çok zor şartlar altında yaşamaya mahkûm ediliyor.
Emekli maaşlarına yapılacak zam konusunda sürekli farklı bir konuşma gündemde yerini alıyor ancak maalesef 7.500 TL alan ve yeni zamlarla birlikte 10.000 TL alacağı söylenen bir kesim var ki bu kesimin çoğuna ocak ayında da maaşları 7.500 TL olarak yatırıldı. Kalan farkın ek zamla beraber yatırılacağı söylense de hali hazırda bile bu tutara geçinemeyen emekliler ocak ayında arka arkaya gelen zamlara rağmen bu tutarla geçinmeye mahkûm edilmiş oldu. Emeklinin refahını düşünmek bu mudur?
Kredi kartı kullanımı her geçen gün artarken, konuyla ilgili verilere göre kart borçlarında geçen yıla oranla nerdeyse yüzde iki yüze yakın bir artış olduğu görülüyor. Bunun limitlerin yüksek tutulması, taksit imkânı olması gibi nedenlerle olduğu yorumları yapılıyor olsa da vatandaşın karta mahkûm ediliyor olması esas nedeni. Taksit imkânı olmasa vatandaş çoğu ihtiyacını alamaz, evine yiyecek sokamaz bir duruma gelmişken esas eleştirilmesi gereken konunun kartların taksit imkânı sunması olmadığı ortada ancak maalesef her konuda olduğu gibi suni gündemler yaratarak odak noktasını ana noktalardan uzaklaştırma prensibi bu konuda da etkili oluyor.
Emekliye henüz zamlı tutarları bile düzgün şekilde yatırılmamışken, bir kısmı maaşını zamlı bir kısmı zamsız almışken gündemde seçimden önce ek bir zam daha yapılacağı konusu var. Olması gereken tabi ki emeklinin insani şartlarda hayatını idame ettireceği bir tutarın ödenmesi olacak ancak daha 2.500 TL’lik farklar büyük çoğunluğa ödenmemişken böyle bir zammın yapılacağına inanmak da çok mantıklı görünmüyor.
Hep söylediğim gibi en büyük sorunumuz empati yoksunluğu ve herkes kendini düşünmeye devam ettiği sürece de hiçbir konuda iyileşme yaşanamayacak. Zaman zaman bazı şeyler iyi yöne gidiyor gibi görünse de bu konuda kendimizi geliştirmediğimiz sürece hiçbir şey değişmeyecek.