SON DAKİKA

Adalet

Lafa orta yerinden başlayalım. Adalet istiyoruz. Hem de hemen. Uzatmadan. Neden böyle söylüyorum. Yazının sonundaki alıntıda nedeni yazacağım.

Önce son olaydan başlayalım. Küçücük bir çocuk tam 19 gün Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde arandı. Ülkenin gözü kulağı bir umut gelecek iyi haberdeydi ama olmadı. Günler geçtikçe umut da azaldı. Ve maalesef kötü haber Pazar günü sabah saatlerinde geldi. Bir dere  kenarına bırakılmıştı Narin'in cansız bedeni. Şimdi Narin'e ne oldu diye soruyoruz? Bir cevap arıyoruz. Ve fakat hangi sebep böyle bir cinayeti açıklayabilir ki... 21 kişilik gözaltı kararının verildiği olayla ilgili Adli Tıp çalışmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da yayınladığı mesajda cinayete sebep olanların adalet önünde hesap vereceğini söylerken adlı sürecin takipçisi olacağının sözünü verdi.  

Korkunç olayın ayrıntılarını bilmek istemiyorum şahsen. Ancak bu cinayete kim ya da kimler sebep olduysa adalete hesap vermeli.  Daha önce de küçük yaşta öldürülen pek çok çocuk oldu. Her biri  içimizi acıttı. Ama asıl acıtan ise çocuklarımızı  koruyamamak. Hem de bizzat içinde oldukları ailelerden koruyamamak! Bu ne biçim bir çelişki? En güvende hissetmeleri gereken yerde çocukları korumak gerekliliği! Dilerim Narin olayında sorumlular bir an önce cezalarını bulur.  

Artık kimse kendini güvende hissetmiyor. Trafikte işte yolda... Her gün bir başka saldırı olayı haberlerde yerini buluyor. Misal önceki gece. İstanbul Kadıköy’de önünü kestikleri aracı durdurup içindekileri darp eden bir grup olay sonrası kaçıyor. Eee ne olmuş diyecekseniz demeyin. İlla sonu cinayetle mi bitmeli. Olayların sebepleri ne olursa olsun burada dikkat çekmek istediğim adli süreç. Kolluk kuvvetleri çoğu zaman elinden geleni yapsa da sıra  suçluların adalet önünde hesap vermelerine gelince cezalarda indirim yapılmaması önemli. Toplum vicdanı ancak böyle rahatlar.  

Geçen haftanın en dikkat çeken olaylarından biri de Polat davasındaki tahliyeydi. Bu konuda o kadar çok şey yazıldı söylendi ki ekleyecek ne kaldı bilmiyorum. Adaletin hakkaniyetle tecelli etmesini beklemekten başka yapacak tek şey onu hiç yorulmadan hatırlatmak. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bu konuda gelen tepkiler üzerine davanın sürdüğünü hatırlattı. 

Ezcümle adalet hepimize lazım. Toplum vicdanında oluşabilecek yara aslında kar topu gibi büyüyüp başka toplumsal çatlaklara sebep oluyor. Büyük  hükümdar Fatih Sultan Mehmet ne demişti hatırlayalım. "Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığında adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür."