SON DAKİKA

8+2'de ne oldu?

8 günde "battık tweeti" Trend Topic olurken, 9'uncu günde umutlar yeşermiş, zararların tazmini hayali başlamışken, 6 Şubat sabahı Türkiye'yi yasa boğan deprem haberi ile uyandık ve her şeyi bir kenara bıraktık.

Türkiye’de herkes deprem bölgesinde yaşayanlara ulaşmak, yardım göndermek üzere seferber oldu. Twitter sohbet odalarında ‘’BORSA’’ konuşan binlerce için sohbet odaları  ‘’Afet Koordinasyon’’ Odasına dönüştü, Yatırımcılar Türkiye’nin her bölgesinde yağan destek yardımların sevk ve idaresinden tutun da akrabasını, dostunu arayanların rehberi oldu. Pazartesi ve Salı günü 14-15 Saat yayınlar yapıldı. En büyük aşkları ekranlar kapandı. Ama gerçek, afet bölgesinin artçıları hesaplar da daha ağır hissedildiğin de BORSA İstanbul başta olmak üzere aracı kurumlara ve ‘’imtiyazlı” kişilere öfke yağmaya başladı.

Ne oldu peki!

6-7 Şubat borsa İstanbul işlemlere kapatılmadı,

6 Şubat’ta depo şartı getirdi, ancak 7 şubatta kaldırıldı.

Açığa satış yasağı getirildi

8 Şubat’ta ise ilk 30 dakika endeks %9’lara varan düşüşüler başlayınca borsa işlemeleri 14 Şubat’a kadar iptal edildi.

“Duygusal dip”, “Konsantrasyon Kaybı”, afet bölgesine destek çabaları, aşkları ekrana ağır bir hasar olarak yansıdı. Hatta “küçük yatırımcı” bütün varlığını kaybetme noktasına geldi.

Niçin Borsa İstanbul yönetimi borsayı kapatmadı, kapatması için her türlü şart oluşmuş iken statüsünün değişmediği 1999 yılı depreminde Sermaye Piyasası Kurulu kapatmışken.

Soyalı medyada Borsa İstanbul’un kapatılması konusunda yetkili kurum Borsa İstanbul AŞ Yönetimine tepkiler çığ gibi büyüdü. Hele bir de “imtiyazlı” yatırımcıların kurtarılması ile ilgili bilgiler yayılmaya başlayınca, “8 günde battık” tweetinin yerini “borsada işlemler iptal edilsin” tweeti aldı, ancak, işlemem kapatılma gerekçesi “pozisyon riski” kapatmak ise o zaman bunu “iptal edilmesi” eşyanın tabiatına aykırı idi.

Nitekim 9 Şubat itibari ile takas işlemeleri de kapatılınca işlem iptali umudu Ankara’ya kaldı. “Hormonlu” büyüyen piyasanın “orantısız kaynak dağılımı” ve “güç sarhoşluğu” bir kez daha bütün doğruları yerle bir etti. Borsa İstanbul Yönetimi bir anonim şirket yönetiminin göstermesi gereken “basiret ve özeni göstermeyerek” borsaya koşun, uyarılarını dinleyen küçük yatırımcının hayal kırıklığına yol açtı.

Şimdi ne olacak?

Borsanın ilk açılış günü ve devamı artık “yatırımcı” ile barış için kritik, hani doktorlar derya “ilk 24 saat” çok önemli işte o kadar önemli ya komada kalacağız ya komadan çıkacağız. Ateşin düşmesi gerek, sağlıklı rehabilitasyon için. Öyle düşük dozajlı ateş düşürücü değil en etkilisinde…

Sermaye piyasasının saygın ve birikimli ismi Derviş Erdoğan ile 3 saat müzakere ettik. Ve bununla birlikte sosyal medya da gelen önerileri de dikkate alarak bu 24 saat için bir reçete hazırladım

Aracı kurumların temerrüt satışı ötelenmeli

Varlık Fonu iştiraklerine ilişkin geri alım programını açıklamalı

Borsada hissesi işlem gören şirketlerin geri alımları ile ilgili vergi ve sair teşviklerin artırılması, beli miktarda zorunlu kılınması ve gerekirse 2022 dağıtılabilir karlarının hisse senedi geri alımlarında kullanılması,

Fiyat istikrarını sağlama amacı ile belli bir fiyat aralı3ında serbest marj uygulanmalı, örneğin aşağı yönlü serbest marj %3 yukarı yönlü %15 gibi, şirket geri alımları aşağı yönlü fiyat hareketinde Borsa İstanbul yönetimi düzenlemesi ile uyumlu planlanmalı

portföy yönetim şirketleri ve BES’teki hisse senedi tutarı toplam portföyün ‘%25-30 seviyelerine çekilmesi

Teminat tamamlama oranı %35’lerden %25’lere çekilmeli

Yatırımcıların kredi ve temerrüt faizleri silinmeli,

Vadeli ve spot piyasalarda “eşanlı” açığa satış yapılması yasaklanmalı

Spot piyasalarda açığa satış işlemleri 3 ay boyunca yasaklanmalı

Aracı kurumların kredi riskleri aylık bazda açıklanmalı.

Tabii bu reçeteler hayata geçmeden, Borsa İstanbul’u işlemlere kapayan Borsa İstanbul A.Ş yönetim kurulu dolaylı olarak en büyük müşteri olan yatırımcıların “vicdan muhasebesi” çerçevesinde zararı ödemesi doğru olacaktır.

Bütün bunların üstüne, serbest piyasa demeden başta Sn. Hazine ve Maliye Bakanımız olmak üzere, özellikle Sn. Reisi Cumhurumuz inisiyatif almalı. Aksi düşünülemez düşünülmesi dahi teklif edilemez küçük yatırımcı batırılmamalı, yatırımcı sayısı düşürülmemeli.