İLGİNÇ BİR KOLLEKSİYON: KOLONYA ŞİŞESİ
İlk kez Almanya’nın Köln şehrinde üretilen ve adını bu şehirden alan kolonya, özellikle Corona virüsü salgını sonrasında yeniden eski itibarlı günlerine döndü. Bugünlerde genellikle plastik şişelerde satılsa da aslında kolonyalar bir zamanlar sadece kokuları için değil, içine kondukları şişeler için de alınırdı.
İzmirli koleksiyoner Ünal Çınar da 15 yıldır insan figürlerinden araba biçimindekilere, kılıç şeklinden hayvan figürlerine, kulelerden camilere kadar çok farklı biçimlerdeki kolonya şişelerini topluyor. VOA Türkçe’ye konuşan Çınar, “Toplama merakım 10 yaşında başladı. Kibrit kutularıyla başladım, sonra çakmak, kitap, sigara, anahtarlık, rozet ve tespihle devam etti. 15 yıl önce bir arkadaşımın kolonya hediye etmesiyle birlikte kolonya şişelerini biriktirmeye başladım. Şu anda 2 bin 500 şişem var. Hepsi de dolu” dedi.
Köln Suyu, Kolonya oldu
Emekli bir elektronik mühendisi olan Çınar'ın koleksiyonunda farklı ülkelerde ve farklı yıllarda üretilmiş şişeler var. Bunların içinde Eyfel, Pisa ve İzmir saat kulesi, silah, minare, aslan, kedi, köpek, kartal, otomobil, tren, Meryem Ana, semazen gibi birçok farklı figür taşıyanlarını görmek mümkün. Çınar, bu değerli koleksiyonunu müzeyi andıran ofisinde tutuyor. Amacı bir gün kolonya şişeleriyle gerçek bir müze açmak. Yıllar boyunca kolonya şişesi toplarken, kolonyanın tarihi üzerine de araştırmalar yapan Çınar, bir yandan da bu konuda bir kitap hazırlıyor.
Kolonyanın Almanya’dan Fransa’ya ve oradan da Osmanlı devletine geldiğini söyleyen Çınar, “Türkiye’de ilk kolonyayı 1882 yılında ıtriyatçı Ahmet Faruk üretmeye başladı. ‘Köln suyu’ anlamına gelen ‘Eau de Cologne’ yerine ismini kolonya olarak koydu. Türk halkı kolonyayı çabuk benimsedi. Hastalıklarda, bayram ziyaretlerinde kolonya ikramı geleneği başladı” diye konuştu.
Atatürk’ün kullandığı kolonya
Birçok kolonya şişesinin, içinde barındırdığı kolonyadan daha pahalı olduğunu söyleyen Çınar, Fransa’da Osmanlı sarayı için üretilen ya da Atatürk’ün kullandığı kolonya şişelerini anlatırken, adeta o günleri yaşıyor: “Atatürk, Hassan firması tarafından 1920’de üretilmeye başlayan kolonyayı kullanırdı. İlk milli kolonya fabrikası ürettiği için, ondan başka kolonya kullanmazdı”. Ünal’ın ofisinin duvarında asılı Şukufe Kolonyaları'nın bir ilanı da dikkat çekiyor: “Dünyanın en sabit ve kibar kokusu (Hatırla Beni)dir. Mendilinizden 15 gün çıkmaz”.
Farklı çiçek ve meyvelerden yaklaşık 150 çeşit koku üretildiğini belirten usta koleksiyoner, “Şanlıurfa’ya özgü bir biber türü olan isotun bile kolonyası var” dedi. Corona virüsü salgınıyla birlikte kolonyanın dezenfektan özelliğinin yeniden öne çıktığını belirten Çınar, dezenfektan olarak kullanılabilmesi için kolonyanın içinde yüzde 80 oranında alkol bulunması gerektiğini vurguladı.
“Koleksiyonerlik, geçmişi geleceğe taşıma sanatıdır”
Çınar, plastik şişelere konan kolonyanın, içinde barındırdığı alkol nedeniyle zaman içinde plastiği çözündürdüğünü ve bu nedenle kolonyanın kokusunda değişiklik meydana geldiğini de anlattı.
Kolonya şişelerini seyretmekten büyük bir zevk aldığını belirten Çınar, “Koleksiyonerlik geçmişi geleceğe taşıma sanatıdır. Herkesin bir şekilde koleksiyoner olmasını isterim. Çünkü yüzyıllar öncesine ait bir objeyi elinize alıp da ‘bunu geçmişte kim kullandı’ diye düşünmek harika bir şey. Benim çok hoşuma gidiyor” dedi.