HALUK DURSUN'UN VASİYET NİTELİĞİNDE SON KONUŞMASI
Trafik kazasında hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, son konuşmasını "4. Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni"nde yaptı
Dursun: "İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde, bir konuşmacının bir uyarısıyla kendime geldim, tarihçi nasıl olunur duygusunu anlama bakımından. Orhan Şaik Gökyay hocaydı. Kongrenin kapanış konuşmalarından bir tanesinde, çok kıymetli hocalar vardı. 'Tarihçiler siz kendi aranızda konuştunuz. Kendinize göre tarihi tefsir ettiniz, tarihi yorumladınız ama kendinize çok da fazla güvenmeyin. Bu işin eksiği edebiyatçılardır. Edebiyatçıların da ağzından tarihi onların da hissiyatını, heyecanını dinlemek, sizin kuru tarihinizin içerisine biraz heyecan biraz ruh katmak lazım. Bir şiirle ben sizi şimdi baş başa bırakacağım, çekileceğim, siz biraz düşünün ve bu şiir üzerinden bir tarih yorumlamaya gayret edin.' dedi."
"Genç bir kız öğrenci söz istedi ama muhalefet dozu yüksek heyecanlı bir şekilde, 'Sizin burada ne işiniz var? Ben sizin yaptığınız çalışmalara baktım, siz Tuna tarihçisisiniz, sizin hayatınız Tuna'yla geçmiş. İkinci kitabınız da Nil. Nil'le ilgili de çalışmışsınız. Sizin hayatınızda Dicle yok. Siz Dicle'siz bir tarihçisiniz, o yüzden sizin burada bulunmaya hakkınız yok, konuşmaya hiç hakkınız yok' dedi. 'Siz Dicle'nin kuzularısınız ve siz Dicle’nin kuzuları bize emanetsiniz. Haklısınız geç kaldık bu emanete sahip olmakta ama bundan sonra sizinle hep beraber olacağız ve bu bölgede Dicle’nin, Murat’ın, Karasu’nun, Zap Suyu’nun, Aras’ın kuzularını çakallara kaptırmayacağız.' dedim. Çakallara kaptırmamak için onlarla hemhal olmak, hemdert olmak ve beraber olmak lazım"