GİZLİ BELGE SORUŞTURMALARI ARASINDA BENZERLİK VAR
ABD Adalet Bakanı Merrick Garland eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump ve şu anki Demokrat Başkan Joe Biden’ın konutlarında gizli belgelerin bulunmasına ilişkin soruşturmaları bağımsız şekilde yürütmek üzere iki farklı özel savcı atadı. Trump’ın Florida’daki konutunda bulunan gizli belgelerle ilgili soruşturmayı özel savcı Jack Smith; Biden’ın eski ofisinde ve konutunda bulunan gizli belgelere ilişkin soruşturmayı da Trump döneminde görev yapan eski savcı Robert Hur yürütüyor.
Trump’ın da Biden’ın da yasa gereği görevlerini tamamladıktan sonra gizli belgelere sahip olmamaları gerekiyor. Bir başkan görevini diğerine devrederken yönetime ait belgelerin ABD Ulusal Arşiv’e teslim edilmesi gerekiyor. Gizli materyallerin bilerek ve isteyerek teslim edilmemesi yasalara aykırı. Gizli materyallerin düzgün ve güvenli bir şekilde muhafaza edilmemesi belgelerin yanlış kişilerin ellerine geçmesi halinde ulusal güvenlik açısından risk oluşturuyor.
Biden eski ofisinde gizli belgelerin olduğunu öğrendiğine şaşırdığını söyledi. Trump ise sosyal medyada yaptığı bir açıklamada herhangi bir delil göstermeden, kayıtlar üzerindeki gizliliği kaldırdığını iddia etti. Avukatlarıysa mahkeme belgelerinde bu iddiayı yinelemeyi reddetti.
Gizli belgeler Biden’ın Obama döneminde başkan yardımcısı olduğu yani 2009-2017 yılları arasındaki döneme ve Trump’ın başkan olduğu 2017-2021 yıllar arasına ait.
İki soruşturma arasındaki farklılıklar
Hukuk uzmanları iki soruşturma arasında keskin farklılıklar olduğuna dikkat çekiyor. Başkan Biden’ın avukatları hızlı davranıp Biden’ın bir düşünce kuruluşunda eskiden kullandığı ofiste Kasım ayında bulunan belgeleri derhal Adalet Bakanlığı’na bildirdi ve Ulusal Arşiv’e teslim etti. Avukatlar Biden’ın Wilmington ve Rehoboth Beach’teki evinde de arama yaptı. Bulunan yeni belgeler de yetkililere teslim edildi.
Trump ise belgeleri teslim etmemek için uzun süre direndi. Ulusal Arşiv Trump görevden ayrıldıktan sonra bir yılı aşkın süre kayıtları teslim almak için uğraştı ancak başarılı olamadı.
Eski Başkan Trump 2022 yılı Ocak ayında 15 kutu belgeyi teslim ettiğinde arşiv yetkilileri bu belgelerin içinde gizli belgeler olduğunu tespit etti. Konu Adalet Bakanlığı’na bildirildi. Bakanlık geçtiğimiz Mayıs ayında büyük jüri celbiyle tüm gizli kayıtların iade edilmesini talep etti. Soruşturma ekibi Trump’ın konutuna gittiğinde avukatlar bir grup belge daha teslim etti ancak konutta başka belge olmadığını iddia etti.
Buna karşın, Mar-a-Lago’nun güvenlik kamerası görüntüleri dahil olmak üzere konuyla ilgili daha fazla delil elde eden FBI mahkeme emriyle 8 Ağustos’ta Trump’ın Florida’daki konutunda arama yaptı. Aramada 13 bin belge daha ele geçirildi. Bunların 100 tanesi gizli belgeydi. Soruşturma kapsamında Trump’ın ya da ekibinin adaleti engellemeye çalışıp çalışmadığı inceleniyor.
Biden ve Trump hangi risklerle karşı karşıya?
ABD’de yasa gereği gizli belgelerin alınması ya da çıkarılması ancak kasıt varsa suç. Savcılar genellikle gizli kayıtlar yanlışlıkla alındıysa suçlama getirmiyor. Ancak soruşturmanın engellendiğini gösteren bir delil olması durumu değiştirebilir. Hukuk uzmanları bu nedenle Trump’ın Biden’a kıyasla daha büyük bir hukuki riskle karşı karşıya olduğu görüşünde.
Şimdiye kadar Adalet Bakanlığı Biden’ın kayıtları kasıtlı olarak aldığına ya da belgeleri hükümete teslim etmeyi reddettiğine ilişkin bir imada bulunmadı. Biden’ın başkan olarak da bir kovuşturma ile karşı karşıya olması ihtimalinin de çok düşük olduğu belirtiliyor. Adalet Bakanlığı’nın görevde olan bir başkan hakkında iddianame hazırlanamayacağı yönünde uzun süredir uyguladığı politikası değişmiş değil. Aynı yaklaşım Trump’ın başkanken dönemin özel savcısı Robert Mueller tarafından yürütülen Rusya soruşturmasında da geçerli olmuştu.