YURT DIŞI İNŞAAT İŞÇİSİ VERGİDEN MUAF
Mali Müşavir Murat Bal, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yurt dışında çalışan Türk işçilerine vergi muafiyeti açıklaması gurbetçiler arasında heyecan yarattı ancak söz konusu açıklama, yurt dışında iş yapan Türk firmalarının Türkiye'den götürdüğü işçileri kapsadığını söyledi. Bal, firmaların işçi maaşlarını o ülkede değil Türkiye'de ödeyeceğini dile getirdi

Mustafa DENİZ
Yurt dışında çalışan Türk işçilerin gelir vergisinden muaf tutulması ne demektir?
Türk firmaları son yirmi yılda, toplam iş hacmi 460 milyar dolar olan, yurtdışında metro, havalimanı, endüstriyel tesis, doğalgaz-petrol rafinerileri, otoyollar ve enerji santralleri gibi çok önemli büyük ölçekli teknolojik eserler üretmiştir. Yurt dışı inşaat sektörünün uzun zamandır dile getirdiği sorunların ve açılımların gündeme getirildiği ve Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gerçekleşen “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni” yapıldı.
Ödül töreninde Türk firmalarının yurt dışında kaliteli ve katma değeri yüksek eserlerinin üretilmesinde devletin oynadığı etkin desteğin büyük rolü olduğu, müteahhitlerin de kaliteli eserler üreterek tercih edilebilirliklerini her geçen yıl katladığı gerçeği dile getirildi. Türk müteahhitlik firmalarının finans sorunlarına yönelik olarak; finans araçlarının iyileştirilmesi ve finans metotlarının geliştirilmesi yönündeki uygulamalara alternatif arayışlar geliştirildiği ve çözümler üretildiği açıklandı. Bu çözümler; Eximbank kredilerini ulaşılabilir kılan uygulamalar, Eximbank’ın Türk mal ve hizmet ihracına sağladığı finansman olanaklarının artırılmasına yönelik çalışmalar ve üçüncü ülke ihracat kredi ve sigorta kuruluşları ile işbirliği olanaklarını artırmaya yönelik operasyonlar suretiyle gerçekleştirilerek sektöre soluk aldırıldığı anlatıldı. Ayrıca Kamu-Özel sektör işbirliği finans modelini proje ülkelerindeki kamu kuruluşlarına aktarılabilecek programları da bu yaklaşımla ortaya koyulduğu anlatıldı.
Öncelik vergi muafiyeti
Türk müteahhitlik firmaları 2021 yılında 31 milyar dolarlık projeler üstlenmiş, 2022 yılındaki beklentinin 20 milyar dolar olduğu açıklanmıştır. Bu projelerde çalışan Türk çalışanlar için yeni yaklaşım ve açılımların gereksinim olduğu da ortaya çıkmıştır. Sektör temsilcilerinin önceliklerinden birisi de “Yurt dışında çalışan işçilerin Gelir Vergisi Muafiyeti” konusudur. Gelir Vergisi Muafiyet talebinin ne olduğunu anlamak için öncelikle Gelir Vergisi kanunumuza bakmamız gerekmektedir. Gelir Vergisi kanununda : “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir” hükmü gereği bütün gerçek kişiler genel anlamda gelir elde ettiklerinde gelir vergisi ödeme mükellefi olurlar. Gelir ise kanunda “…bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” Tanımıyla yer almaktadır. Yani bir takvim yılı içinde gerçek kişilerin elde ettiği kazanç ve iratların tamamı vergiye tabi tutulan gelir olmaktadır. Yurt dışında çalışan işçileri doğrudan ilgilendiren kısım ise kanunun 3’ncü maddesinde ele alınmıştır. “Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkûr kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.) Türkiye dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler” hükmü ile vergilendirme rejimi belirlenmiştir.
Cumhurbaşkanımızın yurt dışı inşaat firmalarının sorunlarına çözüm açılımı yönündeki açıklamaları ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati’nin söylemlerinden yurt dışında çalışan işçilerin ücret gelirlerine yönelik vergilendirme rejiminin, işçiler lehinde düzenleneceği sonucunu çıkarmaktayız.
25 bin Türk işçisi var
Kaç tane işçimiz var yurtdışı şantiyelerinde? Sayısal olarak belirtebilir miyiz?
Yurt dışında üstlenilen inşaat projeleri kategorisinde Dünya’nın en büyük 250 müteahhitlik firması içinde firma sayısı olarak üçüncü sırada, gelir elde etme bakımından ise yedinci veya sekizinci sıralarda yer aldığımız, her geçen yıl daha fazla proje üstlenmekle kaliteli işler ortaya koyduğumuz gerçeği ortadadır. Ülkemiz müteahhitlerinin gösterdiği bu büyük, etkileyici ve istikrarlı başarının bileşenlerinden birisi de elbette işçilerdir.
(TMB) Türk Müteahhitler Birliği’nin, 1990-2000’lerde 90 bin-100 bin arasında, son dönemde ise 20 bin-25 bin arasında Türk işçinin yurt dışında çalıştığını ve olabildiğinde az işçinin yurt dışında çalışmaya götürüldüğü, Türk işçilerin yerine Filipinler, Bangladeş, Endonezya ve Hindistanlı işçilerin tercih edildiği yönündeki açıklamaları dikkat çekicidir. Yurt dışında çalışan Türk işçi sayısındaki düşüşün gerekçesi olarak, hukuk, vergi ve maliye mevzuatının hem müteahhit firmalar hem işçiler lehine düzenlenmesi gereksinimi gösterilmektedir.
Firmalar üzerindeki vergi baskısının bir nebze de olsa Türk işçilerin gelir vergilerinin muafiyeti ile çözümlenebileceği yönündeki açıklama ile vergi yükünün hafifleyeceği müjdesi alınmıştır.
Gelir Vergisi muafiyeti Sosyal Güvenlik Primini de kapsayan bir düzenlememi?
Sosyal Güvenlik Rejimi ve Gelir Vergisi Rejimi birbirlerinden farklıdır. Her ikisinin içeriği, niteliği, kapsamı ve yapısı birbirlerinden farklıdır. İşçilerimizin; maaşı etkileyen her unsurun birbiriyle aynı olduğu yönündeki genellemeden uzaklaşması gerekir. İşçinin ücret gelirinden ödenen veya muaf tutulan gelir vergisi ile sosyal güvenlik primi farklılığını bir örnek ile açıklayalım. Türkiye’de serbest bölgelerde çalışan işçilerin ücret gelirleri vergiden istisnadır. Ancak Sosyal güvenlik primleri ödenir. Yurt dışında çalışan işçilerin gelir vergisinden muaf olmaları sosyal güvenlik rejiminden muaf olmaları sosyal güvenlik primi ödenmemesi anlamına gelmeyecektir. Dolayısıyla Gelir vergisine yönelik muafiyet düzenlemesi Sosyal Güvenlik primine yönelik muafiyeti içermemektedir.
Ücretin nerede ödendiği önemli
Peki, yurtdışında çalışan her personeli kapsayacak mı bu düzenleme?
Gerçek kişinin maaşından kesilecek gelir vergisi “ücretin nerede ödendiği” ölçütü üzerinden belirlenmektedir. Mevcut uygulamayı ortaya koyalım ve devamında da gelir vergisi muafiyeti söz konusu olursa neler olacağını açıklayalım.
Eğer işçinin aylık ücreti Türkiye’de ödeniyorsa, gelir vergisi de Türkiye’de ödenecektir. Eğer gelir vergisi muafiyeti varsa gelir vergisinden muaf tutulacaktır.
Eğer işçinin ücreti Türkiye dışında bir ülkede ödeniyorsa ve o ülkede bir vergiye tabi tutuluyorsa, tabi tutulan vergi nihai vergi olacaktır. Ancak o ülkede bir vergiye tabi tutulmuyorsa Türkiye’de gelir vergisi rejimine tabi tutulacaktır. Eğer gelir vergisi muafiyeti varsa gelir vergisinden muaf tutulacaktır.
Eğer işçinin ücretinin bir kısmı Türkiye’de bir kısmı yabancı ülkede ödeniyorsa yukarıdaki ölçütler uygulanacaktır.
Gelir Vergisi Muafiyeti söz konusu olursa, Türk müteahhitlik firmaları Türk işçilerin aylık ücretlerini Türkiye’de ödemeyi tercih edecekler, Türk işçilerinin yabancı ülkede vergiye tabi tutulmasının önüne geçilecektir kanaatini taşınmaktayım.
Gurbetçilerin durumu
Gelir Vergisi Muafiyeti Avrupa’da yaşayan ve çalışan gurbetçilerin durumunda bir değişiklik oluşturacak mı?
Gurbetçilerimiz, bulundukları ülkelerde yaşamlarını sürekli olarak sürdürmekte ve o ülkelerde gelirlerini elde etmektedirler.
Maliye Bakanımız Nebati’nin dile getirdiği “Gelir Vergisi Muafiyeti” ise; yurt dışında faaliyet gösteren “Taahhüt Firmalarının bünyesinde çalışan işçileri” kapsamaktadır. Gurbetçiler bu kapsamın dışındadır.
Muafiyet her türlü geliri kapsamıyor
Gelir Vergisi Muafiyeti sadece ücret gelirini mi kapsıyor? Gerçek kişilerin başka gelirleri varsa bu muafiyet bu gelirleri de kapsar mı?
Gelir sadece ekonomik veya hukuki bir tanım değildir. Gelir; gelir vergisi rejimine tabi tutulan gerçek kişi tarafından elde edilen gelirdir. Örneğin kaynağına veya safi artış kuramına göre gelir dediğimizde; belirli bir ekonomik faktörden doğan veya belirli bir ekonomik faktörden doğmayan geliri kastederiz. Satın alma gücüne etkisine göre gelir dediğimizde, gerçek kişinin satın alma gücünde gerçek veya görünüşe göre artışa neden ve para ile ifade edilen geliri kastederiz. Elde edilen değere göre gelir dediğimizde, para veya para ile ölçülebilen malı kastederiz.
Bu sorunun yanıtı, gerçek kişinin ne tür gelirleri olabileceğine genel bir açıklama getirerek açıklanabilir.
Yurt dışında taahhüt firmasında çalışarak ücret geliri elde eden gerçek kişi işçinin aynı zamanda, ticari bir işten geliri olabilir. Çiftçilik yapıyordur zirai geliri olabilir. Serbest meslek mensubudur serbest meslek geliri olabilir. Gayrimenkul sermaye iradı veya menkul sermaye iradı geliri olabilir. Arızi gelirleri olabilir. Yani sadece yurt dışında çalışmasından kaynaklanan ücret gelirinin dışında da elde ettiği gelirleri olabilir. Bildiğiniz üzere iki yıl kadar önce yapılan düzenleme ile yıllık ücret geliri 600.000,-TL’yi aşan gelir vergisi mükellefi gerçek kişilerin ücret gelirlerine beyanı esası getirildi.
Bu durumda, kısaca söylemek gerekirse Maliye Bakanımız Nebati’nin dile getirdiği Gelir Vergisi Muafiyeti; işçinin yurt dışında elde ettiği ücret gelirindeki gelir vergisi muafiyetidir. Bu kişinin başkaca gelirleri var ise; bu gelirlerin normal meri kanunlara göre gelir vergisine tabi olacakları açıktır.
Etkileri nasıl olacak?
Bu çalışma ile yurtdışı müteahhitlik firmaları ve işçileri üzerinde nasıl bir etki oluşacak?
Yurt dışı müteahhitlik firmalarının sorunlarının tek çözümü, personele gelir vergisi muafiyeti getirilmesinden ibaret değildir. Firmalarımızın yurt dışındaki hem sıralamada hem kalitede üst sıralarda yer almasını sağladıkları ve ülkemizin gelir ve gurur kaynağı olduklarının hepimiz farkındayız. Taahhüt sektörün zayıf yönlerini güçlendirecek ve sektörü tehdit eden unsurları bertaraf edecek açılımların dile getirilmiş ve çözümlerin açıklanmış olması çok önemlidir. Yıkıcı rekabeti önleyecek ve yapıcı rekabet gücünü artıracak önlemler ile kamu-özel sektör işbirliği modelini yurt dışına yayan operasyonel uygulamalar ile finansal araçlar ve metotlardaki güncelleme ve iyileştirmeler ve sigorta sistemi üzerinde çalışıldığına dair açıklamalar da müteahhit firmaları daha etkin ve daha başarılı olmak yolunda yüreklendirmektedir.