YOL HARİTASINI AÇIKLADI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: "Büyük ve güçlü Türkiye hedefine giden yol haritamızı, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi açıklıyoruz. Son 10 yılda ortalama yüzde 16,5 olan milli gelirde imalat sanayisinin payını, 2023'te yüzde 21'e çıkarmayı hedefliyoruz. Sanayide çalışan işçi başına katma değeri 35 bin dolara ve imalat sanayisi ihracatını da 210 milyar dolara yükseltmek istiyoruz. 2023'e kadar ülkemizde teknoloji tabanlı işlere yapılan yıllık yatırımların büyüklüğünün 5 milyar liraya ulaşmasını amaçlıyoruz. Türkiye'nin yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmasını hedefliyoruz. Ülkemizden de 'unicornlar' çıksın, bunlara da 'Turcorn' denilsin istiyoruz. 2023'e kadar en az 10 Turcorn hedefimiz var"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'ni açıklayarak, "Son 10 yılda ortalama yüzde 16,5 olan milli gelirde imalat sanayisinin payını, 2023'te yüzde 21'e çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Tanıtım Toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Çetin Ali Dönmez, Mehmet Fatih Kacır, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Habip Asan, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ile sanayiciler ve iş dünyası temsilcilerinin de katılımıyla MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi'nde gerçekleşti.
Bakan Varank, buradaki konuşmasında, toplantının düzenlendiği müzenin yokluk ve yoksulluklara rağmen Türk milletinin, istediğinde neler başarabileceğini gösteren bir abide niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"100 yıl önce tüm imkansızlıklara rağmen yürekli subaylar, vakit kaybetmeden işe koyulurlar. Burayı 7 gün 24 saat çalışan milli bir atölye haline getirirler. İşte destanların yazıldığı İstiklal Harbi'nde, ordumuzun silah ve mühimmat ihtiyacı buradan karşılanır. 100 yıl sonra bugün, bir milletin küllerinden doğup azmettiğinde neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği bu salonda, büyük ve güçlü Türkiye hedefine giden yol haritamızı, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi açıklıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana üzerinde çalıştığımız bu vizyon belgesini hazırlarken, tüm paydaşları sürece dahil ettik. Sektör temsilcileriyle, sanayi ve ticaret odalarıyla, bakanlıklarla, üniversitelerle, bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulunduk. Fizibilitelerimizi yaptık, sektörlerin sorunlarını masaya yatırdık, insan kaynağı potansiyelimizi dikkate aldık ve bu belgeyi öyle hazırladık."
Varank, 11. Kalkınma Planı'nın odağında sanayi ve teknolojinin bulunduğunu ifade ederek, 2023’e giden yolda somut hedefler belirlediklerini söyledi.
Milli gelirde imalat sanayisinin payını artırmak istediklerini dile getiren Varank, "Son 10 senede ortalama yüzde 16,5 olan bu payı, 2023 yılında yüzde 21'e çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilikçi ve daha gelişmiş bir sanayi için, sanayide çalışan işçi başına katma değeri 35 bin dolara ve imalat sanayisi ihracatını da 210 milyar dolara yükseltmek istiyoruz." diye konuştu.
İhracatın teknoloji yoğunluğu artırılacak
Varank, ihracatın teknoloji yoğunluğunun artırılmasını da önemsediklerine işaret ederek, imalat sanayisi ihracatında orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 50'ye çıkarmayı istediklerini kaydetti.
Daha rekabetçi ve yüksek katma değerli üretime giden yolun Ar-Ge'ye yapılan harcamalardan geçtiğini ifade eden Varank, "Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payını yüzde 1,8'e, bu alanda çalışan insan kaynağımızı 300 bin kişiye ve araştırmacı sayımızı 200 bin kişiye çıkaracağız. Ar-Ge yatırımlarında dünyada söz sahibi olan ilk 2 bin 500 firmalık listeye, ülkemizden en az 23 firmayı sokmak istiyoruz." dedi.
Varank, teknolojik dönüşümün temel sürükleyicisinin beşeri sermaye olduğunun altını çizerek, yazılım alanında en az 500 bin çalışanın olmasını istediklerini anlattı.
Yazılım konusundaki yatırımları önemsediklerini dile getiren Varank, şu değerlendirmede bulundu:
"2023 yılına kadar, ülkemizde teknoloji tabanlı işlere yapılan yıllık yatırımların büyüklüğünün 5 milyar liraya ulaşmasını amaçlıyoruz. Yeni teknolojilerle birlikte akıllı ürün ve hizmetler, piyasada baskın olmaya başladı. Bu noktada Türkiye'nin, yıkıcı teknoloji alanlarında küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmasını hedefliyoruz. Bunları yapacak, yenilikçi, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren girişimcilere ihtiyacımız var."
2023'e kadar 10 "Turcorn" hedefi
Varank, girişim seviyesinden 1 milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşan şirketlere "unicorn" denildiğini ve dünyada 300'e yakın unicorn bulunduğunu belirterek, "Ülkemizden de unicornlar çıksın, başarılarıyla adlarından söz ettirsin hatta bunlara da 'Turcorn' denilsin istiyoruz. Bu kapsamda 2023'e kadar en az 10 Turcorn hedefimiz var." dedi.
Sanayici, girişimci ve araştırmacılara paydaş-odaklı bir yaklaşımla tek noktadan destek sunmanın önemini dile getiren Varank, bu kapsamda ilk muhatap olacaklarını ve Bakanlık bünyesinde yeni mekanizmalar kurgulayıp, verimliliği artıracaklarını bildirdi.
Varank, hedeflere ulaşma noktasında sanayi stratejisinde 5 ana bileşen ve 23 alt politika belirlediklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İlk bileşenimiz Yüksek Teknoloji ve İnovasyon. Burada amaç, ülkemizi kritik teknolojilerde rekabetçi bir yapıya kavuşturup, küresel ligde önemli bir oyuncu haline gelmek. İkinci bileşen olan Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi'yle, teknoloji odaklı sanayileşme için somut adımlar atacağız. Girişimcilik alanında uygulayacağımız politikalarla, fikirden ürüne kadar tüm süreçte girişimci sayısını artıracak ve ekosistemi daha da güçlendireceğiz. Beşeri sermayenin dönüşümü ve altyapı alanında hayata geçireceğimiz politikalar, başarıya giden yolun hızlandırıcıları olacak."
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programına da değinen Varank, 11. Kalkınma Planı'nda da yer alan programın, yüksek katma değerli ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimini amaçladığını söyledi.
Varank, bunun için odak sektörlerdeki öncelikli ürünleri destekleyeceklerini belirterek, "Bu kapsamda Ar-Ge, Ür-Ge, yatırım, pazarlama ve ihracat süreçlerini uçtan uca yönetecek, alıcı ve üreticiyi aynı anda teşvik edeceğiz. Programla destekleyeceğimiz yatırımlar, stratejik yatırım teşviklerinden faydalanacak. Yatırım tutarının 50 milyon lirayı aşması durumunda, proje bazlı teşvik sistemini devreye sokacağız." dedi.
Yatırımlara sunulacak destek paketinde, belirleyici ölçütlerden birinin projenin katma değeri olacağını anlatan Varank, tüm süreci tek pencereden yöneteceklerini kaydetti.
Varank, kamunun alıcı olduğu projelerde alım garantisi mekanizmasının çalışabileceğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Böylelikle üretimde dışa bağımlılığı azaltıp, cari açığı kalıcı olarak düşürecek ve küresel rekabette elimizi güçlendireceğiz. Pilot uygulama olarak makine sektörüyle başlıyoruz. Ürün listemiz bugün itibarıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Ekim ayıyla ilk çağrımıza çıkarak, yatırım başvurularını almaya başlayacağız. Bugün web sitemizden de gerekli detaylar öğrenilebilecek."