YERLİ EKOTİPLERİMİZİ KORURSAK KURAKLIĞIN ÖNÜNE GEÇERİZ
İklim değişikliğiyle beraber oluşan arı ölümlerin altını çizen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin: Yerli ırk ekotiplerimizi korur ve ıslah edersek kuraklığa en iyi cevabı vermiş oluruz. Sözleşmeli arıcılık modeliyle de ürün pazarlamada tekelleşmenin önüne geçilebiliriz.
Gökhan ÖZ
“TAB olarak kuraklık ve İklim değişikliklerinin arıcılıkta günümüzde ve ileride oluşabilecek olumsuzlukların giderilmesi için Tarım Bakanlığı ile ortak çalışmalar yapmaktayız” diyen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Bu konuda kısa orta ve uzun vadede alınabilecek tedbirleri bakanlığa ilettik. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile hava durumuna ilişkin erken uyarı sistemi üzerine yaptığımız iş birliği sayesinde, arıcılarımız önceden hava durumunu öğrenip ona göre hareket edecekler” diye konuştu.
Arıcılık sektörü bu yıl beklentilerinizi karşıladı mı, 2021 yılından hedefleriniz nedir?
2020 yılı beklentilerimizin çoğunu karşıladı. Pandemi süreci üretimi çok fazla etkilemedi çünkü; bakanlık arıcıların üretimini kısıtlayıcı tedbirler almadı. Arıcılıkta bal üretiminde iklim değişikliklerinden kaynaklanan aşırı kuraklık, toz aşınımı, düzensiz yağışlar ve aşırı sıcaklıklardan dolayı üretim kaybı yaşandı. Diğer arı ürünleri üretiminde bir problemle karşılaşılmadı. 2021 yılına baktığımızda koloni başına verimi arttırmak, bal dışında diğer arı ürünleri üretimini arttırmak, sözleşmeli arıcılık modelini uygulamaya sokup, firmaların ve tüketicilerin güvenilir arı ürünlerine kavuşmasını sağlayarak, arıcılıkta sürdürebilirliği sağlamak bu yıl ki hedeflerimiz.
Hibe, makine ve ekipmaları kapsıyor
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, arıcılık projelerine yüzde 50, hibe desteği sağlanacağını söyledi. Yapılacak bu hibenin arıcılıkla uğraşanlara ve sektöre yansıması nasıl olacak. Hangi bölgelerde uygulacağını ve bölge kalkınmasına etkileri ne olacak?
Destekleme konuları, arı ürünleri üretiminde kullanılacak makine, alet ekipman ve arıcı barakasını kapsamakta. Ankara LGS %50 hibe desteği üretime ve ürün kalitesine olumlu yansımaları olacaktır. Destek belli bir bütçeyle başlanacağı için tüm ülkeyi ve aracıları kapsaması zamana yayılabilir. Uygulanacağı bölgelerin kalkınmasına olumlu etkileri olacaktır. Uygulama esasları ve uygulanacak bölgeler henüz belli değil, bizim önerimiz tüm ülkede uygulanması yönündedir.
Anadolu'da kasım ayı yağışları normale göre %49 azaldı. Yaşanacak olası kuraklığın en çok tarım, hayvancılık ve arıcılığı etkilemesi bekleniyor. Çiçeklenme zamanında yeteri kadar su alamayan bitkilerin nektar miktarı azalıyor, bu da arılar nektara ulaşamaması ve toplu ölüm vakalarına sebep veriyor. Bu durumunun önüne geçmek için nasıl bir yol haritası çizilmeli?
TAB olarak kuraklık ve İklim değişikliklerinin arıcılıkta günümüzde ve ileri de oluşabilecek olumsuzlukların giderilmesi için Tarım Bakanlığı ile ortak çalışmalar yapmaktayız. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile hava durumuna ilişkin erken uyarı sistemi üzerine yaptığımız işbirliği sayesinde, arıcılarımız önceden hava durumunu öğrenip ona göre hareket edecekler. Arıcılığımız Bal kaynaklarımız doğal meralar, kültür bitkileri, ormanlık alanlardan oluşmaktadır. Bu konuda kısa orta ve uzun vadede alınabilecek tedbirleri bakanlığa ilettik. Ayrıca yetiştiricilik ve ıslah konusunda çalışmalar yapıyoruz. Şu anda 8 il birliğimizde yerli ırk ekotiplerimizi koruyup bunları ıslah edip bulundukları bölgelerde arıcılarımızın hizmetine sunacağız. Çünkü; iklim değişikliklerine en iyi cevabı her bölgenin kendi arısı verebilecektir. Buradaki esas amacımız bu ülkenin arıcısını yurt dışından gelen damızlıklara muhtaç etmemek. Yurt dışından gelen damızlıklara artık bir son vermek. Bu konuyu çok önemsiyoruz.
Yerli arı kullanımı verimi artırır
Kuraklıkla birlikte ham bal üretiminin azalması sonucu bal fiyatlarının yükselmesi, sahte bal üretiminin artmasına neden oldu. Sektörde oluşabilecek fiyatları dengeleme adına neler yapılabilir.
Kuraklıktan rekoltenin düşmesinin önüne geçmek için bal üretim alanlarının genişletilmesi için çalışmalarımız var. Ülkemizdeki üretim yapılacak alanlar da bitkilerden arıcıların maksimum faydalanmaları için altyapı çalışmalarını Tarım ve Orman Bakanlığı ile çalışıyoruz. Arıcıların konaklama alanlarını yerleşim yerlerinin düzenlenmesi için mevcut floranın yapısına uygun düzeni üzerine yoğunlaşılıp kültür bitkilerinden ve meyve bahçelerinden maksimum faydalanabilmek için pestisit kullanımı denetimi konusunda çok ciddi girişimlerimiz mevcut. Bunlara ilaveten koloni verimliliğini arttırıcı eğitimler yapıyoruz. Ayrıca, bölgelerinin arısını kullanma ve hastalık ve zararlılarla toplu mücadele önemsediğimiz konular içinde yer alıyor.
Üretilen ürünler kayıt edilmeli
Ülkemiz ballı bitkiler florası açısından çok zengin ve dünya çam balı üretiminin yüzde 90’ını karşılamakta.Sektörde hangi teşvikler yapılırsa üretici ve paydaşlar arı ürünleri üretimine talepleri daha fazlalaşır ve istihdam sağlanır?
Arıcılıkta teşvik-desteklemeler arılı kovana ve kullanmış olduğu malzemelere verilmekte. Teşviklerin kapsamı genişletilmeli, öncelik arıcılıkta üretilen tüm ürünler desteklenmeli, fakat en fazla standartlara uygun kaliteli üretene destek verilmeli. Bal, propolis, polen, arı sütü, arı ekmeği, apilarnil, arı zehiri ürünlerinin standartlarının oluşturulması ve üretilen ürünlerin kayıt altına alınması gerekmektedir.
Sözleşmeli arıcılıkla ürün pazarlamada tekelleşmenin önüne geçilecek
Pandemiyle beraber tüm sektörler yeni iş modellerine yöneldi. ‘Sözleşmeli üretim modeli’ ve ‘Dijital Tarım Pazarı’ sektör adına önemli. Kovandan, sofraya üretici ve tüketiciyi direkt buluşturmak için hangi stratejiler yapılmalı?
Sözleşmeli arıcılık Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) olarak önemsediğimiz bir uygulama. Konuyla ilgili ülkenin önde gelen arı ürünleriyle uğraşan firmalarıyla uzun süredir görüşmeler halindeyiz. Bu modelle arıcının ürününü pazarlama problemi halledilebilecek ve tekelleşmenin önüne geçilebilecek. Tüketici ve paketleyici güvenilir ve kaliteli arı ürününü tedarik etme şansına sahip olacak. Üretilen bütün ürünler kayıt altına alınacak, üretimde kullanılan bütün girdilerin kontrolleri sağlanacak. En önemlisi de hangi ürünü, nerede, kimin, nasıl ürettiği bilinenek. Arıcının ürünü değer kazanacak ve çeşitliliği artacak. Dijital Tarım Pazarının (DİTAP) faaliyete girmesi arıcının ürünlerini de tüketiciye veya aracı ya satma imkanı sunacak. Ürünlerin pazarda rekabet gücünü artıracaktır.
Anadolu propolisi dünyaya açıldı
Kovid-19 virüsüyle beraber insanlar sağlıklı yaşama daha fazla önem verdi. Propolisin halk tarafında bilinirliği arttı, satışlara yansıdı. Bu talebin arıcılık sektörünün sürdürülebilirliği ve verimliliği açısından artı ve eksi yönleri neler?
Propolis üretimi önceki yıllarda yoktu ve yurt dışından İthalat yapılıyordu. Son yıllarda propolisin kullanımının ve talebin artması, ülkemizdeki koloni varlığı flora zenginliğinin oluşu, Anadolu propolisi olarak kendini dünyaya kabul ettirmiş ve üretimde ciddi bir artış kaydedilmiştir. Propolis diğer arı ürünlerinin üretimini engel teşkil etmediğinden bir ek gelir kapısı oldu. Arıcının koloni başına gelirini arttırarak arıcılığın sürdürülebilirliği konusundaki sıkıntılarını giderdi.
Hatay İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Ekici: Çam balında azalma yüzde 70
Kuraklıkla birlikte ham bal üretiminde bir miktar azalma oldu. Geçen yıllara göre çiçek balında % 20’lere varan bir azalma var. Bu azalma elbette sahte veya ithal ürünlerle doldurmaya çalışan fırsatçıların olması da doğaldır. Esas azalma çam balında, üretim azlığı %70 civarında. Dünya çam balının %90 ı ülkemizde üretilmektedir. Bu üretimin %85'i ihracata konulmaktadır. Üretimini artırmak için üretim alanlarındaki taş ocaklarının yasaklanması, Basralı çam ağaçlarının kesilmemesi, Basralı çam alanlarının Çanakkale’den Hataya kadar genişletilmesi, yeni çam alanlarının Basra böceğinin (Marchalina hellenica) faydalanacağı türlerden dikilmesi verimi artıracaktır. Önümüzdeki yıllar da fiyatların dengelenebilmesi için üreticilerimize arılı kovan desteklemelerinin yanı sıra ürün bazında da destekleme vermek gerekmektedir. Bu destekler ürün verimini artıracağından spekülatif fiyat artışlarına önüne geçip fiyat dengesini sağlayacaktır.
Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çifçi: Arıcının kredi borçları ertelenmeli
Kış ve ilkbahar yağışlarını iyi almayan, bal döneminde oluşan kuraklık bazı çiçeklerin açmamasına açsa da yeterli nektar salgılayamaması sebebiyet verir. Bunun yanında arı kolonileri yeterli gelişimini sağlayamaz ve bölme işlemlerine bağlı sayı artırımına gidemedikleri gibi kolonilerinin kışa yeterli derecede besin stokuyla girememelerine ve kayıplarına sebep olur. Böylelikle arıcılarımız hem ürün hem de arı kayıpları yönüyle iki kaybı bir anda yaşamaktadırlar. Bu sene özellikle çam balı üretimine giden üreticilerimiz, bölgedeki kuraklıktan kaynaklı üretim miktarları oldukça düşmüştür. Kuraklıktan ve çeşitli nedenlerle verim alamayan arıcılarımızın en azından kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi gerekmektedir.
Sivas İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yahya Epsileli: Nakliye ve mazot teşviği arıcıya da verilsin
Türkiye yıllık bal üretimi bakımından Dünyada 2. Sırada bulunmaktadır. Ancak Türkiye’nin en büyük şansızlığı yurt dışına üretilen balların ihracatı yapılamamakta bu da bizler için büyük bir kayıp olmakta. Son yıllarda TAB’ın yapmış olduğu çalışmalarla organik değerlere sahip balları arıcılarımız üretiyor olacak ve dış pazara da açılacağız. Burada bize yönlendirilen soruda kuraklık nedeni ile ham bal üretiminde düşüş olması halinde bunun nasıl karşılanacağı. Bu yıl çam balının olmamasına rağmen diğer ballarda bölgesel olarak verim iyi durumdaydı. Bölgesinde arıcılığı iyi yapan 50 yaş altı arıcılarımıza ekipman, mum erken baharda şeker beslemesi için şeker yardımı yapılması verimi, kaliteyi artıracağı kanısındayım. Ballı bitkilerin ekimi, hasadı, arı kolonilerinin nakliyesi gibi konularda da diğer çiftçilere verilen mazot desteğinin bizlere de sağlanması arıcılık camiası için çok önemlidir.
Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği Müdürü Yasin Kırgız: Arıcıya afet desteği sağlanmalı
2020 yılında mevsim normallerinin üzerinde sıcaklık ve kuraklıkların yaşanması, ülkemizin her bölgesinde bal rekoltesinde ciddi düşüşlere neden oldu. Ülke bal rekoltemiz düşmesine rağmen mevcut üretimimizin iç tüketime yeteceği de bir gerçek. Ayrıca içinde bulunduğumuz pandemi döneminde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal ürünlere yönelimin artması arı ürünlerinde de yüksek talep oluşturdu. Özellikle bu yıl yaşanılan iklimsel olumsuzluklar neticesinde zor durumda kalan mevcut arıcılarımıza bir afet desteği sağlanması büyük önem arz etmektedir. Özellikle diğer arı ürünleri diye adlandırdığımız bal dışındaki polen, propolis, arı sütü, arı ekmeği ve arı zehri gibi ürünlerin öncelikli olarak standardının belirlenerek mevzuatlarının çıkarılmasının ardından üretimi arttırıcı destekleme modellerinin hayata geçirilmesidir.