"YENİLERKEN MASAYA HAZİNE GARANTİSİNİN OLMAMASI ŞARTIYLA OTURACAĞIZ"
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Genel Müdürü Salim Arda Ermut, TVF borçlanma programının yatırım ihtiyaçlarına ve nakit akışına göre şekillendiğini söyledi.
Ermut, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TVF Yönetim Anonim Şirketi ile TVF'nin 2023 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Denetim sürecinin geciktiğine yönelik eleştirilere yanıt veren Ermut, tarih güncellemesi içeren kanun değişikliği tasarısının TBMM'ye gelmesi halinde gerekli desteği vereceklerini belirtti.
Ermut, şöyle konuştu:
"Türkiye Varlık Fonu paralel bütçe midir? Paralel hazine midir?" sorusuna, "Türkiye Varlık Fonunun borçlanma programı yatırım ihtiyaçlarına ve nakit ihtiyacına göre şekillenmektedir. Türkiye Varlık Fonu temin ettiği finansmanı sadece yatırımlar için kullanmakta olup herhangi bir şekilde paralel bütçe ya da devletin bütçesine fonlama misyonu bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti hazinesi bu görevi yürütmektedir. Fonun temel amacı Türkiye Cumhuriyeti'nin sermaye yatırımcısı olan bu platformun gün geçtikçe kurumsallığını arttırması ve bununla birlikte özellikle devletin girişimci statüsünü öne çıkartan yapı sunulmasının sağlanmasıdır." yanıtını verdi.
Portföyde bulunan şirketlere değer katmaya ve Türkiye'deki stratejik önem arz eden konulara ilişkin yatırımlara öncelik verildiğini anlatan Ermut, bu süreçte yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Cari açığın azaltılması hedefine uygun olarak Fonun rafineri ve petrokimya ile doğal maden kaynaklarının ekonomiye katılmasına yönelik projelerinin devam ettiğini anlatan Ermut, "İskenderun'daki petrokimya projesine stratejik ortak olabilecek uluslararası firmalarla görüşmeler devam ediyor." dedi.
- "Devlet sırrı olması sebebiyle bağımsız denetçi ile paylaşılmadı"
Ermut, Türkiye Enerji Şirketi (TEC) ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ile ilgili gizlilik eleştirilerine, şöyle yanıt verdi:
"Türkiye Enerji Company BOTAŞ'ın iştiraki olup faaliyetlerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının stratejileri doğrultusunda yürütmektedir. Bazı şirketlerimiz kuruluş kanunları gereği her ne kadar portföy olarak Türkiye Varlık Fonu uhdesine geçse de yönetimleri tamamen ilgili bakanlıklar tarafından yapılmaktadır. BOTAŞ da bu şirketlerimizden birisidir. Türkiye Varlık Fonu konsolide mali tablolar içerisinde yer alan TEC'nin ticari sır niteliğindeki verileri gizlilik sebebiyle bağımsız denetçilerle paylaşılamamaktadır. BOTAŞ bünyesinde yer alan gaz alım sözleşmeleri devlet sırları niteliğinde olması sebebiyle bağımsız denetçi ile paylaşılmamıştır."
Kamu bankalarına sermaye desteği verilmesi konusuna da değinen Ermut, şunları söyledi:
"Kamu bankaları tarafından döviz likiditesinin oldukça sıkıntılı olduğu dönemde ana sermaye artışı işlemi anlamlıydı. Ancak, kamu bankaları için dış borçlanma pencerelerinin tekrar açıldığı ve döviz cinsinden finansman bulmanın daha mümkün olduğu günümüz şartlarında ise söz konusu bakiyenin azaltılması yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede ilk etapta kamu bankalarına sağlanmış olan sermaye benzeri krediler geri çağırılmış ve eş zamanlı olarak TVF piyasa istikrar ve denge alt fonunun ilgili bankalara olan kredi borcu kapatılmıştır."
- "Fonun, yönetimlere doğrudan müdahalesi yok"
Ermut, Fona alınan kamu şirketlerinin performanslarında düşüş olduğu yönündeki eleştiriler üzerine, "şirketlerin doğal yapıları gereği ekonomik dalgalanmalar, tedarik zincirindeki bozulmalar, jeopolitik ve makro ekonomik koşullardaki değişiklikler gibi sebeplerle konjonktürel olarak dönem sonunda kar veya zarar açıklayabildiğini" dile getirdi.
BOTAŞ, Eti Maden gibi kurumların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çaykur, Türk Şeker gibi kurumların da Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yönetildiğine işaret eden Ermut, "Tabiri caizse kar ettiklerinde Fon olarak ne kredi üstlenmemiz uygun olur ne de zarar ettiklerini doğrudan sorumlu olduğumuzu söylemek çok fazla hakkaniyet taşımaz. Fonun bu kurumların yönetimlerine doğrudan müdahalesi yok. Kamu yararının arttırılması için TVF tarafında ise portföyde yer alan kuruluşların stratejik anlamda değişim ve dönüşüm faaliyetlerine destek olunmaktadır." diye konuştu.
- Balıkesir'deki maden projesinin 2026'da üretime başlaması hedefleniyor
Maden yatırımlarına ilişkin sorulara ise Ermut, madenlerde bir sahada cevher keşfedilme sürecinden üretime kadar ortalama 14,9 yıl geçtiğini, Balıkesir'deki altın madeni projelerinde 2026 yılı içinde üretime başlamayı hedeflediklerini bildirdi.
Ermut, Koza Grubu'na ait şirketlere yönelik soruya ise "Şu anda Koza'nın halihazırdaki üretim tesisleri ve bizim maden lisanslarımız üzerinde de en doğru sinerjiyi oluşturarak bazı yatırım faaliyetlerimiz de takvimi öne çekmenin, yatırım maliyetlerini azaltmanın yollarına bakıyoruz." efadelerini kullandı.
TVF bünyesinde 46 gayrimenkulün bulunduğunu bildiren Ermut, bunların Fona devirle geçen ve genelde Kültür ve Turizm Bakanlığının teşvikli turizm tesisi olan arazileri olduğunu anlattı. Ermut, söz konusu gayrimenkullerden kira geliri elde ettiklerini ifade ederek, "2024'te gayrimenkullerden elde edilen gelir toplamı 321 milyon liradır. 2017-2024 yıllarında elde edilen kümülatif gelir de 1 milyar 77 milyon liradır." bilgilerini verdi.
- Sendikasyon kredisinde hazine garantisi kaldırılması planlanıyor
Ermut, TVF'nin martta vadesi dolacak 2 yıl vadeli sendikasyon kredisine yönelik soruya ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye Varlık Fonunun borçlanma programı yatırım ihtiyaçlarına ve nakit akışına göre şekillenmektedir. Refinansman işleminin genel işletme sermayesi ve kurumsal amaçları ile projeyle ilgili yatırım gereksinimlerinin amacıyla temin edilmesi planlanmaktadır. Bugüne kadar yürütülmüş işlemlerin hiçbirinde uhdesindeki kurumların teminat gösterilmesi veya herhangi bir varlığın üzerine ipotek tesis edilmesi suretiyle borçlanma veya başka işlem gerçekleştirmemiştir."
Finansman faaliyetleri arasında hazine garantisi olan tek finansmanın söz konusu kredi olduğunu belirten Ermut, "Yenilerken masaya hazine garantisinin olmaması şartıyla oturacağız." dedi.
Ermut, TVF'nin kurduğu 9 proje şirketleri dışında Sayıştay denetimine tabi şirket sayısının 10 olduğu bilgisini paylaştı.
TVF yönetiminin başka kamu kurumlarında görev alıp almamasına ilişkin soru üzerine Ermut, TVF'nin üst yönetiminin bazı şirketlerin karar alma ve strateji belirleme süreçlerinde rol aldığını anlattı.
Fonun yasa dışı bahis ile mücadele edilmesine katkıda bulunduklarına dikkati çeken Ermut, TVF olarak sorumlu oyun prensiplerinin hayata geçirilmesini temin etme faaliyetleri gösterdiklerini sözlerine ekledi.