YENİLENEBİLİR ENERJİ HAZİRAN'DA ZİRVE YAPTI
Türkiye'nin elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi hızla artıyor.

2025 Haziran ayı sonu verilerine göre, ülkenin toplam elektrik kurulu gücü 119 bin 632 megavata ulaşırken, bunun yüzde 60,9’u yani 72 bin 826 megavatı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı. Bu oran, Türkiye’nin enerji dönüşümünde sürdürülebilirliğe verdiği önemin somut göstergesi oldu.
Yenilenebilir enerji kurulu gücünde en büyük paya sahip kaynak hidroelektrik enerjisi oldu. 32 bin 291 megavatlık kurulu gücüyle hidro enerji, toplam kurulu gücün yüzde 27’sini oluştururken, güneş enerjisi 22 bin 937 megavat ile yüzde 19,2, rüzgâr enerjisi ise 13 bin 465 megavat ile yüzde 11,3 pay aldı. Ayrıca biyokütle ve jeotermal enerjinin kurulu güç içindeki payları sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 1,4 olarak kayıtlara geçti.
Haziran ayında sadece kurulu güçte değil, elektrik üretiminde de yenilenebilir kaynaklardan rekor seviyeler yakalandı. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik üretimi 4,6 milyar kilovatsaatle aylık bazda tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Rüzgâr ve güneş kaynaklı toplam elektrik üretimi ise yüzde 29,6 oranında artarak 8,4 milyar kilovatsaat düzeyine yükseldi. Bu üretim seviyesi, aylık bazda tarihin en yüksek değeri olarak kayda geçti.
2025 Haziran ayında Türkiye’nin toplam elektrik üretimi 28,38 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşti. Üretimin önemli bir kısmını yerli kaynaklar oluştururken, bu miktar 18,4 milyar kilovatsaat seviyesinde oldu. Yenilenebilir kaynaklardan sağlanan elektrik üretimi ise 14,9 milyar kilovatsaat ile toplam üretimin yüzde 52,5’ini oluşturdu.
Enerji sektöründe kaydedilen bu büyüme ve dönüşüm, Türkiye’nin küresel iklim hedeflerine uyum sağlama ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma yönündeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, yenilenebilir enerjideki artışın enerji güvenliğini artırmanın yanı sıra ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları ve kapasite artışı önümüzdeki dönemde de hızla devam edecek. Güneş ve rüzgâr enerjisinin kurulu güç içindeki payının artmasıyla, elektrik üretiminde fosil yakıtların payının azalması ve karbon emisyonlarının düşürülmesi hedefleniyor. Böylece, hem enerji arz güvenliği sağlanacak hem de iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atılmış olacak.