YATIRIMCININ İLK TERCİHİ TÜRKİYE
Türkiye'de para politikalarında uzun süre sıkı duruş ve enflasyonun tek haneli oranlara indirilmesine yönelik iradeyi gören yatırımcı, Türk Lirası varlıklarına yatırımlarını sürdürüyor. TL, yılbaşından bu yana dolara karşı emsal para birimlerinin yüzde 5'lere varan kayıplarına karşılık yüzde 1 prim yaptı.

Sedat YILMAZ
2020 Kasım’ından bu yana yürürlükte olan “piyasa dostu” ekonomi politikaları meyvelerini vermeye başladı. Kasım 2020 başında Maliye eski bakanlarından Naci Ağbal’ın Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı’na, eski bakanlardan Lütfi Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirilmesiyle değişen ekonomi politikaları yurt dışı yatırımcının yönünü Türkiye’ye çevirdi.
Faiz artışlarıyla başlayan ve TCMB politikalarında sadeleşmeyi sağlayan uygulamaların yanında ekonomi ve yargıda reformların gündeme gelmesi, portföy yatırımcısını Türkiye’ye yönelik daha agresif işlem yapmaya yöneltti.
Türk Lirası (TL) varlıkları Ocak 2021 sonu itibariyle yatırımcıya önemli kazançlar sağladı. TL’deki değer kazanma hızı, hükümetin Şubat ayı içinde yapısal reformları açıklayıp yürürlüğe koyacağının anlaşılmasıyla daha da arttı.
TL varlıklarından yüksek prim
Borsa İstanbul BIST 100 endeksi 3 aylık 1180 – 1473 puan aralığında yüzde 25 oranında prim yaptı. 5 Kasım 2020’den bu yana gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında beklenen performansı gösteremezken Türk Lirası aynı 3 aylık zaman diliminde dolara karşı yüzde 16, yılbaşından bu yana da yüzde 1,7 oranında değerlendi. 5 Kasım 2020 tarihinde 8,47 lira olan dolar, 30 Ocak 2021 tarihi itibarıyla 7,30’a geriledi. Yılbaşında 7,45 lira olan dolar 7,27 liraya kadar düştükten sonra 7,30 seviyesinde toparlandı.
Dünya para birimlerinin dolara karşı 3 aylık periyotta performansları ise şöyle oluştu: Türk Lirası yüzde 16 ile birinci, Kolombiya pesosu yüzde 4,58 ikinci, Çek korunası yüzde 4,46 ile üçüncü oldu. İlk beşin içine Güney Afrika randı yüzde 3,85, Çin yuanı yüzde 2,92 ile girdiler.
Türk Lirası Ocak’ta da birinci
Gelişen ve gelişmekte olan ülke para birimleri çizelgesinde Ocak 2020 döneminde Türk Lirası dolara karşı yüzde 1,7 değer kazanarak tüm ülkelerin üzerine çıktı ve birinci sırada yer aldı. Türkiye’yi yüzde 1,5 değerlenme ile Çin yuanı takip etti.
ABD Doları’na karşı; Macaristan forinti yüzde 0,9, Ukrayna Hryvniası yüzde 0,79, Tayland bahtı yüzde 0,6, Kuveyt dinarı yüzde 0,49, Norveç kronu yüzde 0,3, Tayvan doları yüzde 0,3, İngiliz sterlini yüzde 0,2, Hindistan rupeesi yüzde 0,2, Mısır paundu yüzde 0,2, Kanada doları eksi yüzde 0,49, Malezya ringgiti eksi yüzde 0,5, Danimarka kronu eksi yüzde 0,6, İsviçre Frangı eksi yüzde 0,6, euro eksi yüzde 0,6, Japon yeni eksi yüzde 1,4, Rusya rublesi yüzde 2,4, Güney Kore wonu eksi yüzde 2,9 ve en fazla değer kaybeden Güney Afrika randı eksi yüzde 3,1 performans gösterdi.

Para politikası algısı bozulmamalı
Uzmanlar, 3 aylık TL ve Türk Lirası varlıkları performansının tüm dünya ülkeleri piyasalarının üzerinde yer almasının rastlantı olmadığını “piyasa dostu” uygulamaların neticesini verdiğini raporladılar. Şahin politikaların kararlılıkta devam ettirilmesi durumunda, TL’de değerlenmenin devam edeceğini dile getiren yorumcular, “Şu anda piyasalar Türkiye’nin makro ekonomik fotoğrafını yakından izliyor.
Ekonomi ve yargıda gerçekleştirilecek yapısal reformların yürürlüğü girmesi ve müspet sonuçların alınmasıyla yurt dışı piyasaların Türkiye ilgisi daha artacak ve yatırımda ilk tercih Türkiye olacak” dediler. Bu hafta içinde TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın yaptığı enflasyon raporu sunumunu değerlendiren uzmanlar, makro perspektifte düzelme ve para politikası algısında bir değişme olmadığı sürece iyimser havanın devam edeceğini kaydettiler.
Dolar/TL’de kırılma noktası 7,19
Dolar/TL kurunun foreks piyasasında yüzde 30’ların altında seyrettiğine değinen uzmanlar, dolardaki uluslararası endeks oranı 90.70 olmasına karşılık TL’deki değer kazanmanın tamamen ekonomi politikalarıyla alakalı olduğuna vurgu yapan diğer analistler de, yatırımcının küresel risk iştahındaki düşüş sebebiyle gelişen ülke varlıklarından kısmen çıktığını, ancak Türkiye’deki müspet gelişmelerin yabancı yatırımcıyı ülkeye çektiğini söylediler.
TL’nin gelişen ve gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışmasının sebebini TCMB’nin sıkı ve kararlı duruşuna bağlayan analistler, dolar/TL’de bu seviyede yatay eğilimin devam edeceğini, 200 günlük ortalama olan 7,35 seviyesinin de aşağı yönlü kırıldığını, kurun 7,50 sınırını geçmediği takdirde 7,19’u aşağı yönlü geçtiği takdirde 6 liralı seviyelerin rahatlıkla görülebileceğini ifade ettiler.
En çok tercih edilen TL ve ruble
Reuters’in yorumunda da geçen hafta dolar/TL’nin 7,35 lirayı kırarak 7,24’e kadar indiğini ancak buradan tepki alımları geldiği belirtildi. Yorumda, “Türk Lirası karşısında yükselişe geçen dolar uluslararası piyasalarda önemli piyasa paraları karşısında da yükselişte. Dolar, ABD Hazine tahvili faizlerindeki tırmanışa paralel olarak gücünü koruyor” denildi. Küresel piyasalarda düşük risk iştahının hakim olduğu, yatırımcıların mevut gevşek finansal şartlarda olası riskleri sıkı değerlendirdikleri belirtilen yorumda, ayrıca pandeni ile şiddetli bir şekilde mücadele edildiği bir dönemde hisse senetlerinin aşırı ısındığına yönelik endişelerin de düşük risk iştahında etkili olduğu belirtildi.
Deutsche Bank stratejistleri de yayımladıkları raporda gelişmekte olan Avrupa para birimleri arasında TL ve Rus para birimi rubleyi tercih ettiklerini raporladılar. Stratejistler aşının çok önce Rusya’da piyasaya çıkması ile rubleyi ve aşıyla birlikte turizm sektörünün toparlanacak olması sebebiyle orta vadede TL’yi tercih ettiklerini kaydettiler.

Türkiye’nin son 3 aylık piyasa performansını değerlendiren ekonomistler, Türkiye’nin uzun zamandan beri uyguladığı politikaları terk ederek piyasa dostu yaklaşımını ortaya koymasıyla yabancı yatırımcının geri döndüğünü ve geri dönüşlerin hızlanacağını vurguluyorlar. Ekonomistler Türkiye’ye karşı oluşan olumlu algının daha da kuvvetlenmesi için ülke risk primi CDS’lerin önce 300’ün altına ve ardından da 200’lerin altına indirilmesinin gereğine parmak basıyor.
Gedik Yatırım Ekonomisti Serkan Gönençler de Türk Lirası’ndaki performansı ve TCMB’nin hamlelerini değerlendirirken, “TCMB'nin sıkı para politikası mesajını güçlendirerek, piyasada ‘erken faiz indirimine’ gidilebileceği yönündeki endişeleri gidermeye çalıştığı görülüyor ki bu konuda da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Raporun tanıtımı sonrası piyasadaki yorumlar, faiz indirimlerinin başlama zamanına ilişkin beklentilerin bir miktar ötelenmiş olabileceğine işaret ediyor” dedi. Ekonomist Gönençler, TCMB’nin şahin söyleminin politika faizinin daha önce öngörülenden daha uzun süre mevcut seviyelerde tutulabileceğini de düşündürdüğünü kaydediyor.
Enflasyonda ara hedef korunuyor
Yabancı yatırımcıyı özellikle son günlerde Türk Lirası ve varlıklarına yönelik ilgiyi artıran piyasa dostu politikadaki kararlılık oldu. TCMB kararlılığını son enflasyon raporu lansmanında da açıkça ortaya koydu. TCMB Başkanı Naci Ağbal, ara hedef olarak daha önce de belirlediği tek haneli 2021 sonu yüzde 9,4’lük enflasyonda sabit durduğunu gösterdi. Özellikle TCMB’nin 2022’de yüzde 7 ve 2023 yılında yüzde 5 seviyesindeki enflasyonu gerçekleştireceklerine dair duruşunu ortaya koyması yabancı yatırımcıda olumlu algıyı daha da artırdı.
TCMB Başkanı Naci Ağbal, lansmanda “Yüksek faizle yatırım yapılmaz” tepkilerine karşılık, faiz indirimi konusunda henüz zamanın gelmediğini, yüksek faiz nedeniyle üretimin sekteye uğrayacağı düşünülerek fiyat istikrarı çerçevesinde üretimde uzun vadeli daha düşük maliyetle kaynak sağlanacağı müjdesini verdi.
İndirim 3. çeyrekte başlayabilir
Naci Ağbal’ın enflasyon raporu lansmanında, “Enflasyonun 2021 yılı sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7'ye ve 2023 yıl sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir. Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacak. Gerekirse ilave sıkılaştırmalar yapabiliriz” sözleri kararlı duruşun işareti olarak görüldü.
TCMB tarafından piyasa beklentilerinin altında bir enflasyon öngörüsünü sunulması ve bu konuda kararlığın şahin duruşla devam ettiğinin belirtilmesi faiz indirimlerinin daha uzun müddet olmayacağı ve en erken 3’üncü çeyrekten itibaren başlayacağı beklentileri Türk Lirası ve varlıklarını primlendirdi.

Türk Lirası yatırımda güçlülüğünü gösterdi
Türk Lirası ve varlıkları Kasım – Ocak döneminde piyasa dostu politikalarla güçlülüğünü bir kez daha kanıtladı. Borsa İstanbul’daki son birkaç gün küresel aşı endişeleriyle düşen yurt dışı piyasaları takip ederek kâr satışına geçmesine karşılık söz konusu süreçte yüzde 25 gibi önemli bir getiri sağlaması gözden kaçmadı. Yine Türk Lirası’nın Kasım ayından bu yana yüzde 16’ları geçen kazancı da yatırımcıyı memnun etti.
Haftalık bazda yatırım araçları analiz edildiğinde, borsa, altın, dolar ve euronun kaybettirdiği gözlendi. Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi yüzde 4,47 gerilerken Türk Lirası’na karşı dolar yüzde 1,57 ve euro yüzde 1,64 değer kaybetti. Altın da yüzde 0,82 ile değer kaybeden yatırım araçları arasına girdi.
Söz konusu gelişmeyle Türkiye piyasasında 1000 TL’lik bir yatırım borsada 955,3 lira, dolarda 984,3 lira, euroda 983,6 lira ve altında 991,8 lira oldu.
Piyasalar gelecek hafta Türkiye’de enflasyon, İSO PMI imalat verisini, ABD’de ISM PMI imalat, ADP tarım dışı istihdam raporu, İngiltere’de Merkez Bankası BOE’nin faiz kararı, Euro Bölgesi’nde GSYH, PMI imalat, TÜFE ve Çin’de PMI imalat verileri takip edilecek.
BIST 100… Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, Türk Lirası’ndan aldığı kuvvetle haftanın son günlerinde kâr satışlarına uğrasa da güçlülüğünü sürdürüyor. BIST 100 endeksi, en düşük 1.431,32, en yüksek 1.560,13 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 4,47 azalarak 1.473,45 puandan tamamladı. Borsa haftanın son günü de yüzde 1,66 oranında geriledi. 1431 puan seviyelerine kadar gerileyen borsanın TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın açıklamalarıyla yeniden 1498 puana kadar çıkmasına rağmen kâr satışlarının önüne geçilemedi. Borsa TL paralelinde güç kazanmaya devam ediyor. 1500 ve 1520 puan seviyeler direnç gibi görünse de endeks yeniden daha üst seviyeleri deneyebilir. Destekler ise 1415 puan seviyelerinde gözleniyor.
DOLAR/TL… Türk Lirası güçlülüğünü bu hafta da gösterdi. ABD doları TL karşısında yüzde 1,57 değer kaybederek 7,2950 liraya geriledi. En çarpıcı gelişme 7,35 seviyesindeki 200 günlük ortalamanın kırılması ve düşüşün hızlanması. Kur şu anda psikolojik sınırda hareket ediyor, ancak düşüşün daha da hızlanması için 6 liraları görme kapısı olan 7,19’un aşağı yönlü geçilmesi gerekiyor. Dolar/TL’de en ciddi destek 7,19. Dirençler ise 7,35 ve 7,50.
EURO/TL… Haftalık bazda TL karşısında euro da değer kaybetti. Avrupa parası euro TL karşısında yüzde 1,64 azalarak 8,8660 liraya geriledi. Piyasada en çok sorulan soru, “Dövizde düşüşler devam edecek mi?” TL’nin güçlenmesiyle euro/TL paritesinde artık 8,6 liralar konuşulmaya başlandı. Kurda dirençler 8,90 ve üzeri… Destekler ise 8,30, 8,50 ve 8,60’lar.
ALTIN… Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 0,82 kayıpla 434,60 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 0,83 azalışla 2.884,00 liraya geriledi. Geçen hafta 710,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı ise 705,00 liraya düştü. Hafta içi ons altında dalgalı seyre rağmen TL’nin dolar karşısında güçlenmesi altın fiyatlarını da aşağı çekti. Altında satışlar hızlanırsa gram altın 410 liraya kadar düşebilir. Aksi durumda yeniden 445 ve 450 liralık seviyeler gündeme gelebilir. Gram altında izleme noktası 430-440 lira arası. Dolar endeksindeki 90 seviyelerinin hafif yönlü de olsa aşağı gelmesi altının onsunu 1850 doların üzerine attı. Ancak daha sonra aşı ve pandemi kaygılarının bir müddet azalması altına satış getirdi. Hafta sonunda yeniden 1850 doların altına inerek haftayı 1847 dolardan kapanan ons altında destek seviyeleri 1830 ve 1810 olarak görünüyor. Dirençlerde 1870’ler 1850 doların yeniden denenmesiyle gündeme gelebilir.
PETROL… Petrol fiyatlarında stoklar azalmaya devam ediyor. Ancak küresel salgının artacağına ve aşıyla ilgili müspet havanın oluşmayacağına dair endişeler de piyasayı olumsuz etkiliyor ve fiyatları aşağı baskılıyor. Özellikle Avrupa Birliği ile AstraZeneca ilaç firması arasındaki aşı tedariki anlaşmazlığı petrol fiyatlarını ciddi olumsuz etkiledi. Piyasa için tek olumlu haber Suudi Arabistan’ın Şubat ve Mart aylarında üretimini 1 milyon varil azaltacağına dair gelişmeler oldu. Foreks piyasasında ise brent petrol 55 dolarlık seyrini koruyor. Batı Teksas petrolü (WTI) da yine 52 dolar seviyesinde. Brent petrolde 54,8 dolar destek seviyesi. Aşağı kırılırsa 53’ler görülür. Yukarıda ise 56,60 dolar kuvvetli direnç olarak duruyor. WTI’da ise destekte 51 dolarlar, dirençte ise 53 dolarlar oluşabilir.
KRİPTO PARALAR… Birkaç haftadır ABD, Avrupa Birliği ve diğer ülkelere ait küresel merkez bankalarının kripto paralar ile ilgili yaptığı açıklamalar ve piyasalarda dolaşan spekülasyonlar pazarın en aktif enstrümanı Bitcoin’i salladı. Önceki hafta 28,000’li rakamları gören Bitcoin tırmanışa geçti ve 34,176’ya kadar yükseldi. Bitcoin üzerindeki spekülasyonları atmış gibi görünse de diğer kripto paralara ilgi sebebiyle hızı biraz kesilmiş görünüyor. Bitcoin, Elon Musk’ın Twitter biyografisini #bitcoin şeklinde değiştirmesinden sonra 35.000 bölgesine doğru bir yükseliş gözleniyor. Bitcoin’in bir günde yüzde 26 kazandırması tevekkeli değil. Bitcoin’de boğa trendinin hakim olup olmadığı gelecek hafta daha fazla ortaya çıkacak. Parada kurumsal alımların hâlâ devam etmesi de ilgi çekici bulunuyor. Piyasanın ikinci önemli parası Ethereum da 1300 doların üzerinde hareket kazandı. Boğa trendine girdiği ifade edilen Ethereum’un 1350 dolar seviyelerine doğru hareketi kâr satışlarını da gündeme getiriyor. ETH 1292 doları yeniden test edebilir. Piyasanın diğer önemli kripto parası Ripple de 0,31’e yükselerek yüzde 10 değer kazandı. Ripple’ın destek noktası 0,27. Analistlere göre genel bakış, 2021 yılında da kripto paralara ilginin artarak devam edeceği yönünde.