SON DAKİKA
GÜNDEM Pazartesi 28 Kasım 2022 02:42

"YAŞANABİLİR BİR GELECEK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ"

Nestlé, dünyanın 186 ülkesinde faaliyet gösteriyor ve süreçlerinde üretimden atık yönetimine, ürünlerin yaşam döngüsündeki her adımında sürdürülebilirliğe odaklanıyor. Bireyleri ve aileleri, toplulukları ve gezegeni hedef alan sorunlara çözüm getirecek çalışmalar gerçekleştiren Nestlé, "Ortak Değer" yaratma anlayışıyla hareket ediyor. Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu ile bugünün ve gelecek nesillerin daha yaşanabilir bir hayata sahip olması için hayata geçirdikleri çalışmaları konuştuk.

Tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen iklim değişikliğiyle mücadelede Nestlé, çözüme destek olmayı hedefleyen bir yol haritası izliyor. “Sürdürülebilir bir gelecek yaratmanın yüksek sesle dile getirildiği son yıllarda artık bu amaca ulaşabilmek için herkese, her şirkete daha büyük sorumluluk düştüğüne inandığını söyleyen Zeynep Sungu şunları belirtti: “Üzerimize düşen sorumluluğu alıyor ve tarladan sofraya, tüketiciden atık dönüşümüne tüm iş süreçlerinde sürdürülebilir bir gelecek hedefliyoruz. Nestlé, ürünlerinin yaşam döngüsündeki doğanın olanaklarını iyileştirmeyi ve bir adım öteye geçerek gezegenin sunduklarını yerine koymayı her zaman önceliklendiriyor. İnsana, topluma ve gezegene karşı duyduğu sorumlulukla ‘2050 yılına kadar Net Sıfır emisyon’ taahhüdü doğrultusunda, küresel çapta şeffaflık politikası ile denetlenebilir hedefler koyduk. Taahhütlerimiz arasında; plastik atıkların azaltılması için 2025 yılına kadar tüm ambalajların geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir hale getirilmesi, ormansızlaşmanın engellenmesi için 2030 yılına kadar 200 milyon ağaç dikilmesi gibi hedefler bulunuyor. Onarıcı tarıma verdiğimiz öncelikle ise 2030 yılına kadar tarımsal kaynakların yüzde 50’sini onarıcı tarım yoluyla elde etmeyi planlıyoruz.”

Sürdürülebilir bir yaşam döngüsü sağlamak için faaliyetlerini yeniden şekillendiren Nestlé’nin doğa üzerindeki baskıyı azaltmak ve gezegeni iyileştirecek aksiyonlar almak için çalıştığını anlatan Sungu, “Bu bağlamda başladığımız ‘Generation Regeneration’ yolculuğumuzda, 2030’a kadar tarımsal kaynakların yüzde 50’sini onarıcı tarım yoluyla elde etmeyi taahhüt ettik. ‘Koru-onar-yerine koy’ vizyonuyla faaliyetlerimizi şekillendiriyoruz. Sürdürülebilirliğe tarım ile başladığımız için bu yolculuk bizim için ayrıca kıymetli. Net Sıfır çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandıran ve onarıcı tarımı destekleyen yol haritamız için Nestlé 1.2 milyar İsviçre frangı değerinde yatırım yapacak. Nestlé’nin sahip olduğu Ar-Ge birikimi ve çiftçi ağı sayesinde gıda sisteminin merkezindeki onarıcı tarımı canlandırmaya odaklanacağız. Böylece çiftçilere geçim kaynaklarının iyileştirilmesinden eğitime, onların maddi olarak desteklenmelerinden yeni teknolojilerle tanışmalarına vesile olacak geniş bir alanda destek vermiş olacağız” dedi. 

“Fıstığımız Bol Olsun ile ülkenin hak ettiği yere taşınmasına katkı sağlamak istedik”

Gıda sisteminin merkezindeki onarıcı tarımı canlandırmaya odaklanan “Fıstığı Bol Olsun” projesinin 11 yıldır Nestlé DAMAK öncülüğünde, TEMA Vakfı iş birliğiyle başarıyla devam ettiğinin altını çizen Sungu, “Fıstığımız Bol Olsun projemizi hayata geçirirken amacımız Antep fıstığı üretimindeki verim sorununa çözüm üretebilmek ve ülkenin bu alanda hak ettiği yere taşınması için katkı sağlamaktı. Projede, Antep fıstığı üreticilerinin uyguladığı geleneksel yöntemler yerine, verimlilik ve kaliteyi artıran doğru tarım uygulamalarına yönelik farkındalığın artırılması ve bu uygulamaların üreticiye benimsetilmesini önceliklendirdik. Bu kapsamda örnek bahçelerdeki onarıcı tarım faaliyetleri ile başladığımız projemizde çiftçilere onarıcı tarım uygulamaları konusunda eğitimler verdik. Yaygınlaştırma ve bölgesel sorunlara çözümler ürettik. Antep fıstığı üretiminin %65’inin yapıldığı Barak Ovası’nda çalışmalar yürüttük. Sürdürülebilirliğin toprakta başladığı inancıyla yürüttüğümüz projemiz sayesinde tarımla uğraşan yaklaşık 210 bin çiftçinin refahına katkı sağladık. Her yıl güçlendirdiğimiz projemizde bugüne kadar 6 milyon TL yatırım yaptık ve 210 bin çiftçinin refah seviyesinin artırılmasına katkı sağladık. 2023’e kadar, çevrim içi eğitimlerle 4 bin 500 çocuğa Antep fıstığının ve üretiminin değerini anlatmayı planlıyoruz” diye konuştu. 

Sürdürülebilirlik alanında ciddi bir yol alan Nestlé, ürün portföyünü hammadde tedarikinden ambalaj malzemelerine kadar sürdürülebilir şekilde dönüştürüyor. Bizim için her yeni ürün, ilk aşamadan itibaren sürdürülebilir şekilde tasarlanıyor. Marka yolculuğumuzda karbon ayak izi bırakmamayı hedefliyor ve ambalajların minimum yüzde 77’sini geri dönüştürülebilir plastik materyalden üretiyoruz. Ayrıca ambalajların yüzde 92’sinin ise geri dönüştürülmeye uygun şekilde tasarlandığını da söylemeliyim. 

Doğa kendi döngüsünü kesintisiz sürdürürken biz de vakit kaybetmeden aksiyon almak için çözüm önerileri geliştirmeyi sürdürüyoruz. İklim değişikliği ile mücadelede sorumluluğumuzu alıp gezegenin geleceği için çalışmaya devam edeceğiz. 


ABONE OL