SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Pazar 03 Nisan 2022 02:44

YAĞIŞLAR KANOLADA REKOLTE UMUDUNU ARTIRDI

Kanolanın kış yağışlarıyla gelişip büyüdüğünü söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, "Güzel yağış alınca belli bir seviyeye geliyor. Bu yıl da güzel yağışlar oldu ve kanola için her şey yolunda ilerliyor" dedi

Yağışlar kanolada rekolte umudunu artırdı

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da etkili olan yağışlar, kanolada yüksek rekolte umudunu artırdı. Kanola bitkisi, ekonomik getirisi ve yüksek yağ kapasitesiyle üreticiler tarafından tercih ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2020 yılında Türkiye'de 349 bin 891 dekar alanda ekimi yapılan kanolada 121 bin 542 ton rekolte elde edildi, 77 bin 893 tonla ürünün yüzde 64'lük kısmı Trakya'da üretildi.

233 bin dekarda üretim

Tekirdağ'da 2020'de 114 bin 508 dekar alanda 37 bin 831 ton, Edirne'de 69 bin 959 dekar arazide 24 bin 370 ton, Kırklareli'nde 42 bin 100 dekar alanda 15 bin 692 ton kanola yetiştirildi. Geçen yıl ise Tekirdağ’da ise 122 bin dönüm alanda 46 bin ton, Edirne'de 66 bin 970 dönüm alanda 24 bin 898 ton, Kırklareli’nde 37 bin 500 dönüm arazide 14 bin 200 ton rekolte elde edildi. Bölgede bu yıl 233 bin dekar alanda kanola ekimi yapıldı. Bölge ziraat odası başkanları, yağış açısından iyi bir yıl geçirildiğini, bu sene rekoltenin daha da artacağını belirtti. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, kanolanın önemli bir yağ bitkisi olduğunu, son yıllarda Edirne başta olmak üzere Trakya genelinde ekiminin katlanarak arttığını söyledi. Bu yıl kış yağışlarının kanola gelişimine katkı sağladığını belirten Arabacı, “Eylül sonu ekim başı gibi hava şartlarına göre kanolanın ekimi yapılıyor. Kış yağışlarıyla gelişmesi ve büyümesi oluyor. Güzel yağışlar alınca belli bir seviyeye geliyor. Bu yıl da güzel yağışlar oldu ve kanola için her şey yolunda ilerliyor” dedi. Arabacı, kanolanın, ekimi ve hasat dönemi göze alındığında yaz kuraklığından çok etkilenmediğini dile getirdi. Zayıf topraklarda kanolanın daha çok tercih edildiğini anlatan Arabacı, şöyle devam etti: “Yaz aylarındaki kuraklık ayçiçeğindeki gibi kanolayı çok etkilemiyor. Kış yağışlarıyla çıkıp belli bir seviyeye geldiği için ayçiçeğine göre biraz daha avantajlı gibi. Özellikle zayıf arazilerde kanolayı tercih ediyoruz çünkü kuvvetli topraklarda dekar başına ayçiçeğinde 300-400 kilogram verim alabiliyoruz. Zayıf topraklarda dekar başına 100 kilogram alınan yerde kanola daha avantajlı oluyor. Bundan dolayı ekimler hep katlanarak artıyor.” Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da kanolanın kışlık ve yağlık bir bitki olduğunu dile getirdi. Kanola ekiminin buğdayla aynı dönemde yapıldığını, bölgenin iklim ve toprak yapısının bu bitkiye uygun olduğunu anlatan Şaylan, “Kanola ayçiçeğinin önüne geçmesi gereken bir bitki. Hem sağlık açısından hem de yetiştirilmesi daha kolay. Kanolayı alternatif ürün olarak değil, ayçiçeği gibi ekmemiz gerekiyor” diye konuştu. Kanolanın enerji ve protein değerlerinin ayçiçeğine göre çok daha yüksek olduğun belirten Şaylan, şunları kaydetti:

Devlet özendiriyor

“Uzun yıllardır ayçiçeği yağı kullandığımız için damak tadını değiştiremiyoruz ama sağlık açısından kanola, soya ve ayçiçeğine göre biraz daha iyi. Hayvanlarda küspesini kullandığımız zaman küspenin proteini yüzde 34, ayçiçeğinin yüzde 27. Kanolanın küspesini küçük ve büyükbaş hayvanlarda da kullanıyoruz. Sindirilebilirlik oranı kanolada yüzde 85, ayçiçeği yüzde 60. Birim alanda ürün daha fazla alınıyor. İşçiliği az, kış bitkisi olduğu için sulaması yok. Buğdayla birlikte biçiliyor. Ayçiçeğine göre daha fazla destekleme veriliyor, özendirmek ve ekilmesi açısından. Devlet bunu da doğru yapıyor bence.”


ABONE OL