WİAMİ AKILLI KÜÇÜK EV ALETLERİ PAZARINDA HEDEFİ BÜYÜTTÜ
Akıllı küçük ev aletleri sektöründe faaliyet gösteren Wiami Home Technology, 2021'in ağustos ayında hayata geçirdiği markasıyla kısa sürede kendine yer edinerek büyümesini sürdürüyor. Pandemi döneminde robot süpürgeyle büyük bir başarı yakalayan Wiami Home Technology'nin Genel Müdürü Hayrettin Yılmaz, "17 farklı AirFryer modeliyle de 2023 sonuna kadar pazar payını yüzde 20'ye çıkarmak istiyoruz" dedi.

Çağlar ÇAĞATAY
Küçük ev aletleri pazarına geliştirdiği akıllı ürünlerle dahil olan Wiami Home Technology, mutfak, temizlik ve sağlık alanında kullanıcıların yaşamını kolaylaştırıyor. Ar-Ge destekli inovatif ürünleri hizmete sunan marka, 17 farklı model AirFryer, 5 farklı model robot süpürge ve akıllı yağ ölçer tartı ile yaşam alanlarını teknoloji ile buluşturuyor. Küçük ev aletleri sektöründe talep artışının özellikle pandemiyle birlikte hız kazandığına dikkat çeken Wiami Home Technology Genel Müdürü Hayrettin Yılmaz, “2021 yılının ağustos ayında faaliyete geçen markamız, sektörde kısa süre içinde kendine yer edinerek her geçen gün büyümesini sürdürüyor. Yaşanan deprem felaketinin ardından AirFryer’lere farklı bir özellik katıyoruz. Bu da deprem sensörü. AirFryer’ınızda bir algılayıcı olacak. Belirli oranda sarsıntı olduğu zaman cep telefonunuza sinyal gönderecek ve deprem anında fişe takılıysa elektriği keserek olası tehlikeleri önlemiş olacak” dedi. AirFryer ürünüyle bu yılın sonunda ise yüzde 20 pazar hakimiyeti hedeflediklerini açıklayan Yılmaz, sorularımızı yanıtladı.
Wiami Home Technology’in kuruluş hikayesi nasıl başladı?
2021 yılında Wiami Home Technology’i kurduk. Ama ondan önce de 10 yıllık sektörel bir tecrübemiz vardı. İlk şirketimizi 10 yıl önce kurduk. Hali hazırda teknoloji ürünleri satan bir şirketiz. Wiami Home Technology olarak ise 2 yıldır faaliyetteyiz. Bu hikayeye sektördeki bazı eksiklikleri görerek başladık. Fiyat performans açısından ulaşılabilir ürünler olmasına ve rakiplerimizden sıyrılabileceğimiz farklı özelliklerdeki ürünlerimize sektöre de yeni bir soluk kazandırmayı amaçladık. Pandemi döneminde robot süpürge ile giriş yaptık. Yaklaşık 6 aydır da AirFryer ürünleriyle sektörde bulunuyoruz. Bu süre zarfında belirli bir pazar payına ulaştık. Her ürünümüzde piyasadaki benzerlerinden bir farkı olmasına dikkat ediyoruz. Böylece hızlı bir gelişme kaydettik ve kaydetmeye de devam ediyoruz. Bugün 17 farklı AirFryer’la Türkiye’nin en çok Airfryer modeli olan markası Wiami. Geçen yıl toplamda Türkiye’de 1,5 milyon adet AirFryer satışı oldu. Normalde hepimizi derinden üzen deprem olmasaydı bu yıl Türkiye’de 3,5 milyon adet satış öngörüyorduk. Şu anda yüzde 5’ine hakimiz. Bu yıl sonuna kadar da yüzde 20 pazar payı hedefimize ulaşmak istiyoruz. Ürünlerimizle sektöre yenilikler getirdik. Örneğin buharlı pişirme özelliğine sahip AirFryer sadece Wiami’de bulunuyor. Bu AirFryer’lara bir de su haznesi ekledik. Böylece buharla beraber pişen yemeklerin çok daha lezzetli olmasını sağlıyoruz. Yanı sıra fırın tipi ürünler çıkardık. Yani bildiğiniz standart AirFyer’ları fırın tipine dönüştürdük ama hacim olarak küçük ve mutfak tezgahında yer kaplamayan bir model oldu. Daha kompakt ürünler de sunduk pazara. İş ortaklarımızı doğru seçtiğimize inanıyoruz. Zincir marketlerle model bazlı çalışıyoruz. Her bir elektronik ürün satan markete farklı modellerdeki ürünlerimizden veriyoruz. Böylece fiyat rekabetinin önüne geçtik. Bir fiyat kurgusu yapıp ay sonunda satılan ürün kadar fiyat belirledik. Farklı bir markanın ürününü birçok noktadan alabilirsiniz. Her noktanın da fiyatı farklı, herkes birbirleriyle rekabet eder hale geldi. Aslında biz izlediğimiz strateji ile bu kirliliğin önüne geçmiş olduk. Dolayısıyla önce modelinize karar verip, sonra ürünü alıyorsunuz.
Fabrikanız var mı?
Biz Çin’den ithalat yapıyoruz. Türkiye’de de üretime geçme aşamasındayız. Aslında deprem olmasa haziran ayında banttan ürünlerimizi indirebilir hale gelecektik. Şu anda bunu yıl sonuna erteledik. Ürün gruplarını çeşitlendireceğiz; kahve makinası, saç düzleştirici, çay makinası gibi.
Ne kadar bir yatırım yapacaksınız üretim aşamasında?
Hazır, farklı alanda üretim yapan bir fabrika ile bir ortaklık kurduk. Dolayısıyla fason üretim yapmayacağız. Yıl sonunda ürünlerimizi banttan çıkarmayı hedefliyoruz.
Sektör ne durumda? Yeni gireceğiniz alanlar ilgili ne bekliyorsunuz?
İmalatla beraber ihracat yolumuz da açılmış olacak, bu da bizim gündemimizdeki hazır pazarlara satış gerçekleştirmemizi sağlayacak. Rusya gibi… Çünkü Avrupa’da ürün tedariki yapamayan bir Rusya var. Sadece Rusya’yı değil komşu ülkelerini de hedefledik. Bunun yanı sıra Azerbaycan gibi Türk Cumhuriyetleri ile de görüşmelerimiz var. Yerli üretimle beraber 2024 yılında buralara distribütörlükler vermeyi düşünüyoruz. Teknoloji ürünlerini oralarda satmaya başladığınız zaman servis ağınızın da olması gerekiyor. Biz ise yurt dışına bu noktalara servis ağı kuramayacağız ama bu ülkelerdeki servis işlerini domine eden teknoloji firmaları ile çalışacağız. Yine üretimle beraber daha fazla çeşitlilik sağlayabileceğiz ve hızlı ilerleyebileceğiz. Çünkü ithalat dediğiniz zaman herhangi bir üründen belirli bir adette kesin olarak almanız gerekiyor. Bir ürünü bir tane alırsanız birim maliyeti farklı, bin tane alırsanız farklı, 100 bin alırsanız farklı oluyor. Biz de adetli almak durumundayız ki maliyeti düşürelim. İmalatta ise siparişe göre üretim yapılacağı için böyle bir durum yok. İlk başta küçük küçük adımlar atacağız, ama daha sonra küçük ev aletlerinde ilerleyeceğiz. Küçük ev pazarı şu an gelişime açık. Dünyada akıllı ev aletleri sektörü oluştu. Yani ev aletleri vardı. Şu anda onun başına akıllı eklendi. Ürünler akıllı olduğu zaman pazar da çok ciddi bir ivme kazamaya başladı. Airfryer dediğimiz aslında fritözdür. Hepimizin evinde fritöz var. Fakat fritöz böyle bir pazara hiçbir zaman sahip değildi. Ne zamanki akıllandı, pazarda da çok satmaya başladı. Şu anda bizim Wiami ürünlerimizin hepsi cep telefonu uygulaması ile uzaktan kontrol ediliyor. Telefonda kullanılması için uygulamamıza yemek tarifleri ekledik. Yani tarife göre yemeği hazırlayıp yemeği pişirebiliyorsunuz. Bu aslında dünyada pazarı yukarıya çekti. Mesela akıllı tartılar tüm vücut verilerinizi size vermeye başladı. Dolasıyla ürünler akıllandıkça pazarda çok ciddi yer alamaya başladı. Bu da devam edecek gibi gözüküyor. Bir ürünü cep telefonun içine yerleştirdiğiniz zaman onun ivmesi yukarı doğru çıkıyor.
AirFryer’da deprem sensörü olacak
Tabii ki burada AR-GE devreye giriyor sizin buna katkınız nedir? Altyapınız veya bir çalışmanız var mı?
Çin’de iki tane personelimiz AR-GE çalışmaları için bulunuyor. Bu personellerimiz sadece fabrikaları dolaşıyor ve yenilikleri bizimle paylaşıyorlar. Diğer taraftan dünyadaki bütün fuarlara katılıyoruz. Bu tür fuarları görüp yeni inovatif ürünler tasarlıyoruz. Hem Çin’de takip ettiğimiz gelişmeler hem de fuarlarda gördüklerimizi sentezleyerek Türkiye’ye uyumlu ürünler geliştiriyoruz. Mesela yaşanan son deprem felaketinin ardından AirFryer’lere farklı bir özellik katıyoruz. Bu da deprem sensörü. AirFryer’ınızda bir algılayıcı olacak. Belirli oranda sarsıntı olduğu zaman cep telefonunuza sinyal gönderecek ve deprem anında fişe takılıysa elektriği keserek olası tehlikeleri önlemiş olacak. Yani coğrafyaya uygun inovasyonlar da farklılık gösteriyor. Bu ürünü geliştirdikten sonra Avrupa’ya gönderirsek hiçbir özelliği olmaz. Çünkü Avrupa’da ciddi depremler oluşturacak bir fay hattı yok.
Bu özellik ne zaman olacak satışta mı?
Şu anda yapım aşamasında, ilk modelimize bunu getireceğiz.
Peki teknik servis ağı konusunda nerelerdesiniz?
7 bölgemizde servisimiz var. Türkiye içerisinde herhangi bir kullanıcı sorun yaşadığında müşteri hattımızdan bizimle iletişime geçebiliyor. WhatsApp’tan anlık olarak konuşabiliyoruz. 48 saat içerisinde müşteriye sorunu giderip ürünü teslim edebiliyor veya birebir değişimini sağlıyoruz. Teknik servis oranımız çok düşük yüzde 0,69 oranında. Yani orası iddialı olduğumuz alan. Kullanıcımız cep telefonuna uygulamamızı indirdiğinde, cihaza uzaktan erişim sağlayarak, sorun tespiti de yapabiliyoruz. Böylece çoğu zaman ürünün servise gönderilmesine gerek de kalmıyor. Uygulamamız ürünlerin performanslarını ölçerek ürünü geliştirmemize de ön ayak oluyor. Bunu şu anda robot süpürgede yapıyoruz. Robot süpürgede bir arza varsa ilk başta teknik servisimiz uzaktan sorunu anlamaya çalışıyor. Eğer gerçekten onarılması gerekiyorsa ücretsiz kargo ile ürünü aldırıyoruz, onarıp geri gönderiyoruz.
Pazardan yüzde 10 pay alıyoruz
2021-2022 yılı cirosal anlamda nasıl geçti? 2023 ilk üç ayı nasıl geçiyor? 2023 ve 2024’te ne hedefliyorsunuz?
Biz Wiami’yi 2021 yılında kurduğumuz zaman robot süpürge ile pazara girdik ve yaklaşık 50 bin adet robot süpürge sattık. Daha sonra 2022 yılının ortasına doğru AirFryer devreye girdi. Yıl sonuna kadar bir hedefimiz vardı ve bu hedefi gerçekleştirdik. 50 bin adet AirFryer’ın satışını o yıl tamamladık. Bu yıl 300 bin AirFryer satma hedefimiz vardı. Geçen yıl 1,5 milyonda 50 bin sattık. 2023’de satışların 3 milyona çıkmasını hedefliyorduk. Pazardan yüzde 10 pay aldığımızı düşünürsek bu da 300 bin civarı oluyor. Fakat depremle birlikte hedeflerimiz çok ciddi oranda değişti. Biz de önceliğimizi hep deprem bölgesine verdik. Dolayısıyla hedeflerimizde değişiklik yapmak durumunda kaldık ama 2024 yılı ile beraber daha sağlıklı ilerleyeceğimizi düşünüyoruz. Üretimden çıkan ürünlerle beraber hem ihracat kapımız açılmış olacak hem de depremin yarattığı olumsuzlukları aşmış olacağız. Hedefimiz yüzde 20 ama toplam satış oranımızı biz de şu anda kestiremiyoruz.
Dünyada sektörün büyüklüğü nasıl? Yerli üretim ne durumda?
Dünya pazarını domine eden bir üretim faaliyetimiz yok. Hala ağırlıklı olarak yurt dışı markaları satışlarda önde. Yerli üretimin ağırlık kazanmasıyla birlikte fiyatlar aşağıya çekilecektir. Tahmin ediyorum ki birkaç yıl içerisinde fiyatlar üretimle beraber daha olumlu yönde seyir edecek.
Farklı sektörlere girmeyi planlıyor musunuz?
Hayır tüketici elektroniği ile devam edeceğiz. Ama paralelde büyümemizi de hep devam ettireceğiz. Cep telefonu, AirFryer ürünleri gibi. Farklı alanlara girmek istemiyoruz.
Bilişim 500’de Türkiye’deki 50 firma arasındayız
Girişimcilik hikayenizi anlatır mısınız?
Beyaz yakalı bir çalışandım. 10 yıl Türkiye’nin en önemli telekomünikasyon şirketinde bölge müdürlüğü yaptım. Girişimcilik içimdeydi. Çalışırken ortamdaki her şeyi ticari olarak düşünüyordum. Kurumsal bir firmadaydım ama o konfor alanını terk ederek bir şeyler yapmak istedim. İşten ayrılırken aldığım tazminata düğünde takılan altınları da alarak Çin’e gittim. 100 bin TL’ye yakın bir param vardı yarısını orada harcadım. Yarısıyla da ürün aldım. O zaman cep telefonu aksesuarı çok modaydı. Sağ olsun çalıştığım kurum burada bana destek oldu. Getirdiğim ürünleri burada satmamı sağladı. Aslında bir cesaretle başladım bu ise ve şu anda o cesaretle beraber büyüyoruz. Benim ailem memur emeklisi, dolayısıyla hazır bir sermeye ile yola çıkmadım. Belli bir hayat standardım vardı o dönem çalıştığım şirketin sağladığı imkanlar vardı. Bunları bırakıp ve nasıl para kazanacağınızı bilmeden para kazanmaya çalıştım. Dediğim gibi biraz hırs biraz başarı biraz da o dönemin sağladığı koşullarla şu anda 1 milyar ciro yapan firma haline geldik. Bilişim 500’de Türkiye’deki 50 firma arasına girdik. 10 yıllık bir hikaye şu anda buralara ulaştı. Bundan sonra hızımız ilk 10 yıldaki gibi artmayabilir. Ama zirveye doğru ilerliyoruz.