Şirket, halihazırda yıllık 350 bin ton seviyesinde olan kömür üretimini, kapsamlı bir projeyle 2 milyon ton/yıla çıkarmayı hedefliyor. Bu adım, hem bölgesel ekonomiye hem de Türkiye’nin enerji ihtiyacına doğrudan katkı sunacak önemli bir yatırım olarak değerlendiriliyor.

Enerji Günlüğü’nün aktardığı bilgilere göre, yaklaşık 10 milyon TL yatırım bedeline sahip proje kapsamında mevcut ÇED izinli alanda üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik süreç başlatıldı. Yeni dönemde, kömür üretiminde patlatma yönteminin uygulanacağı, bu sayede üretim verimliliğinin artırılarak daha kısa sürede daha fazla hammaddeye ulaşılmasının sağlanacağı ifade ediliyor. Üretilen kömür, kurulacak yeni kırma-eleme tesisinde işlenerek farklı boyutlara ayrılacak ve doğrudan piyasaya satışa sunulacak.

Proje sahasında kurulacak kırma-eleme tesisinin kapasitesi yıllık 390.000 ton olarak belirlenirken, aynı alanda yer alacak 120 metreküp/saat kapasiteli hazır beton santrali ile hem madencilik hem de inşaat sektörüne entegre bir hizmet altyapısı oluşturulması planlanıyor. Bu tesisler sayesinde sahadan çıkarılan kömür ve diğer malzemeler yerinde işlenerek, ekonomik değeri yüksek ürünlere dönüştürülecek.

Üretim artışına paralel olarak istihdamda da büyüme öngörülüyor. Şu an sahada çalışan 30 kişilik iş gücünün, yeni yatırımla birlikte 40 kişiye çıkarılması planlanıyor. Bu artış, özellikle Şırnak’ın istihdam olanaklarını genişletmesi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Açık ocak madencilik yöntemiyle yürütülecek faaliyetlerin, çevreye duyarlı uygulamalarla ve mevcut mevzuatlara uygun biçimde sürdürüleceği belirtilirken, üretim sonrası rehabilitasyon süreçlerinin de yatırım planına dahil edildiği ifade ediliyor. Böylece hem üretim hem de çevresel sürdürülebilirlik bir arada yürütülecek.

Vole Madencilik, bu yatırımıyla birlikte Şırnak bölgesindeki madencilik faaliyetlerinde yeni bir dönemin kapılarını aralarken, Türkiye genelindeki kömür arzına da güçlü bir destek sunmayı amaçlıyor. Projenin hayata geçmesiyle birlikte şirketin üretim kapasitesinde yaşanacak bu ciddi artış, ülkenin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacak stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Ayrıca bölge halkı için hem doğrudan hem de dolaylı iş alanlarının oluşması, yerel ekonominin gelişmesine ivme kazandırması açısından büyük önem taşıyor.