VİZE AMBARGOSUNA İKİNCİ BORDO PASAPORT
Avukat Yasemin Bal, özellikle ABD ve AB'nin siyasi ve diplomatik kriz yaşadığı ülkelerle bağlantısı olan iş insanlarının, devletin sunduğu iki farklı pasaport ile bu sorunu ortadan kaldırdığını söyledi. Bal'ın verdiği bilgilere göre bordo pasaportu olanlar dahi bu uygulamadan yararlanabiliyor

Mustafa DENİZ
Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvuruları reddediliyor ve reddin de 6 yılda 4 kat arttığı belirtiliyor. Bunun temel nedeni ne olabilir?
Avrupa Birliği’ne üye ülkeler ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üye ülkelerini kapsayan bölge SCHENGEN bölgesi olarak tanımlanmaktadır. Schengen Vizesi ise; Avrupa Birliği üye ülkeleri Belçika, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre ve Lihtenştayn ile Avrupa Birliği’ne üye olup Schengen bölgesinde bulunmayan ülkeler İrlanda, Birleşik Krallık, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan ve Kıbrıs için de seyahata izin veren vize türüdür.
Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Anita Hipper, Türk vatandaşlarına verilen çok girişli vizelerin oranının düzenli şekilde arttığını, 2014 yılında yüzde 58,1 olan vize oranın 2021 yılında 82,6 olduğunu, küresel ortalamanın ise yüzde 71,7 olduğunu, red oranlarında görülen artışın dünya genelinde de görüldüğünü ve Türkiye’ye özgü bir durum olmadığını belirtmektedir. Türkiye’deki Avrupa Birliği üye ülkelerin konsoloslukları Dünya’da en yüksek vize başvurusu alan konsolosluklar arasında ilk 3’te yer aldığını, COVİD 19 salgınının Dünya genelinde Schengen vizelerine yönelik taleplerde büyük düşüşlere neden olduğunu, salgındaki hafiflemeden sonra taleplerde artış olduğunu da ifade etmektedir. 2021 yılında vize kabul oranının 82,6 olduğunu, küresel kabul ortalamasının ise yüzde %71,7 olduğunu, küresel ortalamanın biraz üzerinde olduğunu belirtmektedir.
2022 yılının ilk çeyreğinde yurt dışını ziyaret eden Türk vatandaşı sayısı 1 milyon 39 bin civarındadır. Geriye doğru 6 yılın verilerini yaklaşık olarak değerlendirdiğimizde 2021 yılında 2 milyon 700 bin, 2020 yılında 2 milyon 200 bin, 2019 yılında 9 milyon 700 bin, 2018 yılında 8 milyon 400 bin, 2017 yılında 8 milyon 900 bin, 2016 yılında 7 milyon 900 bin kişinin yurt dışına seyahat ettiğini görmekteyiz. Son 3 yıl seyahatlerin Dünya’da Kovid 19 sebebiyle en aza indiğini rahatlıkla söyleyebilmekteyiz.
2015 yılında yüzde 96,1 oranında başvurunun kabul edildiğini, yüzde 3,9 oranında reddedildiğini, 2016 yılında başvuruların yüzde 95,9’u olumlu sonuçlanırken yüzde 4,4’ünün reddedildiğini görmekteyiz. 2015 – 2021 arasındaki dönemde yüzde 3,9 red oranının yüzde 17,4’e yükseldiğini, dört kattan daha fazla arttığını istatistiki veriler üzerinden görebilmekteyiz. Son 8 yılda en fazla Schengen vizesi başvurusu yapan ülke Türkiye, en fazla vize talebi reddedilen ülke de Türkiye olmuştur.
Türkiye’yi vize serbestisi konusunda daha fazla ilerleme göstermeye davet ettiklerini, eksik kriterlerin yerine getirilmesi için Türkiye’ye yardım etmek üzere somut teklifler yaptıklarını söyleyen Anita Hippen’in söylemlerini ret gerekçelerini anlayabilmek bakımından analiz etmek gerektiğini düşünmekteyim. Ret sebeplerinin en başında Türkiye’nin eksik kriterleri yerine getirmekte geciktiği gerekçesine dayandıklarını ve her yıl retlerin artacağının ima edildiğini rahatlıkla söyleyebilmekteyiz.
ABD ve Avrupa Türk vatandaşlarına ayrımcılık mı yapıyor?
Ayrımcılık yapılıp yapılmadığı sorusuna net bir yanıt vermeden önce ret gerekçesi olarak belirtilen sebepleri yoğunluklarına göre gözden geçirmemiz gerekmektedir.
Gerçek dışı, sahte veya tahrif edilmiş seyahat belgeleri ibraz edilmiş olması gerekçesinde makul şüphe ile ret gerçekleşmektedir.
Seyahatin gerçek amacını gösteren belgelerin başvuruya eklenmemesi veya eklense bile belgelerin inandırıcılığı ile seyahatin koşulları ve amacına uygunluğunun gerekçelendirilmemesi bilinen ve en çok karşılaşılan gerekçedir. Bu gerekçeyi destekleyen makul şüphe başvurucunun çelişkili belge ve beyanları ile oluşturulmaktadır.
Seyahat süresinin tamamı ve geri dönüşü sağlayacak kanıtlayıcı finansal yeterlilik belgesinin eklenmemiş olması ret sebebinin ekonomik gerekçelerinin başında gelmektedir.
Son 180 gün içinde standart vize veya sınırlı bir bölgede geçerli bir vize ile Schengen üye devlet topraklarında 90 gün kalınmış olması yani geçmiş vize ihlalinin tespit edilmiş olması ret gerekçelerindendir. Makul şüphe ile iltica riski gözetilen bu gerekçenin geri dönüşü bağlayan sebepler sunulmadığında uygulanmaktadır.
Schengen Bilgi Sistemi veri tabanında bir başka Schengen ülkesinin deport kararının bulunması üye devletlerin birbirlerinin kararlarına uygun davranmaya yönelik yaklaşımlarının göstermektedir.
Başvurucunun en az bir üye devletin kamu politikasına veya iç güvenliğine tehdit oluşturması veya kamu sağlığı için tehlike oluşturması gerekçesi, başvurucunun kişilik özellikleriyle özdeşleştirilmektedir.
Başvurucunun, üye devletin uluslararası ilişkilerine tehdit oluşturduğu kanaatinde olması gerekçesi siyasal gerekçelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yeterli ve geçerli, teminatlı sağlık sigorta poliçesinin sunulmaması veya eksik klozlar içermesi veya kapsamının yanlış düzenlenmiş olması sık karşılaşılan gerekçelerdendir.
Sınır kapısında vize talep edilmesini gerektirir yeterli kanıt sunulmamış olması ve usule uygun başvuru yapılmaması olması da oldukça sık rastlanan ret gerekçelerinden birisidir.
Transit vize zorunluluğu olan ülkelerden transit vize almadan seyahatin amacı ve koşullarına ilişkin yeterli ve gerekli gerekçelerin sunulmamış olması da ret gerekçeleri arasında yer almaktadır.
Görüldüğü üzere; ret gerekçelerinin gerçeklikle örtüşmesi halinde ayrımcılıktan söz etmek mümkün değildir. Ancak ret gerekçelerinin gerçeklikle örtüşmemesi halinde ayrımcılık yapıldığından söz etmek mümkündür. Vize süreçlerinin şeffaf ve izlenebilir olmaması, vize retlerini yargı denetimine tabi tutacak mekanizmaların bulunmaması, vize süreçlerinin ticari, kültürel, sosyal ve bilimsel iş birliğini artıracak şekilde gerçekleştirilmemesi ayrımcılığın varlığına ilişkin kanıtlar olarak değerlendirilebilmektedir.
İran gibi ABD ve Avrupa’nın ekonomik yaptırım listesinde olan ülkelerle ticaret yapan Türk iş insanları büyük zorluk yaşıyor. Bir Türk iş insanı hem İsrail, hem Lübnan, Hem İran hem de ABD ve AB ülkeleri ile iş bağlantılarını yapabilmesi, ülkeye girişte vize sorunu ile karşılaşmaması için ne yapması gerekiyor?
Dünya’daki siyasi gelişmeler, İran ve Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlar, topraklarımızın bir kısmının Avrupa’da, bir kısmının Asya’da bir kısmının da Ortadoğu’da yer alması, tarihsel ticaret yollarının yeniden güncellenmesine yönelik gelişmelerin hızlanması gibi nedenlerin Türkiye’yi coğrafi merkez haline getirdiğini rahatlıkla söylemekteyiz.
Türk iş insanları dünyanın birçok ülkesiyle ve özellikle ambargo uygulanan İran ve Rusya gibi ülkelerle ciddi ticaret hacmiyle çalışmaktadır. Ülkemizin ekonomik alanına giren ve çıkan malları içeren Genel Ticaret Sistemi ve ülkenin serbest dolaşım alanına giren ve çıkan malları içeren Özel Ticaret Sistemi olmak üzere iki farklı sisteme göre oluşturulan istatistiklere göre son 8 yıl için değerlendirmeler yapabilmemiz mümkün görünmektedir. 2014 yılında 167 milyar dolar civarında ihracata karşılık 251 milyar dolar civarında ithalatımızın olduğunu, 2021 yılında ise 225 milyar dolar civarında ihracata karşılık 271 milyar dolar ithalatımızın olduğunu, gerçekleşen ithalat ve ihracat meblağlarına baktığımızda ithalat farkının 20 milyar dolar civarında ihracat farkının ise 59 milyar dolar civarında olduğunu, AB ülkelerine yapılan ihracatın 93 milyar dolar diğer ülkelere yapılan ihracatın ise 132 milyar dolar civarında olduğunu görmekteyiz. 93 milyar dolarlık AB ülkelerine ihracatı gerçekleştiren iş insanlarının Schengen vize başvurularının 10 haftayı geçen sürelerde verilmesi, vize taleplerine yönelik retlerin artması, vize giderlerinin yaklaşık 3.000,-TL civarında olması ve bu giderin ret halinde iade edilmemesi nedenleriyle kötü etkilendiği gibi, iş insanlarımıza büyük destekleri olan uluslararası fuarlar düzenleyen fuar ve seyahat şirketleri de olumsuz etkilenmektedir. Bu sorunlardan sadece iş insanlarımız değil, yurt dışında eğitim almak isteyen öğrenciler, sağlık çözümü arayan hastalar, turistik gezi planlayan vatandaşlarımız da olumsuz etkilenmektedir. Bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi iş insanlarımız AB ülkeleri ile ambargo uygulanan ülkeler arasında veya aralarında sorun olan ülkeler arasında yapmak zorunda oldukları iş seyahatleri veya fuarlara katılma konularında ayrıca olumsuzluklarla karşılaşmaktadır.
Örneğin hem İran’a hem ABD’ye ihracat yapan bir iş insanının vize talebi reddedilebilmektedir. Ya da hem İsrail hem Lübnan ile çalışan iş insanının vize talebi de reddedilebilmektedir.
İş insanlarımız bu sorunları çözebilmek için AB ülkelerine girişte en az vize reddi veren Lüksemburg’dan sonra Slovakya, Litvanya üzerinden vize alıp, bu ülkelerden giriş yapıp akabinde işleyişini gerçekleştirdiği ülkeye giriş yapmakta veya ambargo uygulanan ülkelere giriş gerçekleştirdikleri veya aralarında siyasi kararların etkin olduğu ülkelere seyahat için ihracatçılar için hususi damgalı pasaport veya çift pasaport uygulamasına geçmektedirler.
İş insanlarının her ülkeyi kolayca ziyaret edebilmesi ve iş bağlantıları yapabilmesi için uygulamada bulunan çift Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile ilgili detaylı bilgi verir misiniz?
Birbiriyle siyasi ve diplomatik sorun ve kriz yaşayan ülkelere seyahat etmesi gereken iş insanları çift Türkiye pasaportu alarak seyahatlerinin kısıtlanmasının hatta engellenmesinin veya vize süreçlerinde dönemsel sorunlar yaşamalarının önüne geçebilmektedirler. Bir pasaportlarıyla ABD, AB ülkeleri, İsrail ve Ermenistan, Yunanistan’a seyahat edebilmekte diğer pasaportlarıyla Doğu, Ortadoğu, Asya ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerine seyahat edebilmektedirler.
Çift Türkiye Cumhuriyeti pasaport almak için ne gibi işlemlerin yapılması gerekiyor?
İş insanlarımız özellikle son 5 yıldır ikinci pasaport gereksinimi ile bize başvurmakta ve koşulları yerine getirerek ikinci pasaport edinmeye özen göstermektedirler. İşi gereği yurt dışına sık seyahat etmek zorunda olan, seyahat ettiği ülkeler içinde birbiriyle ihtilaflı ülkeler bulunan, seyahatleri kısıtlanan hatta vize alamaması nedeniyle engellenen, vize işlemlerinin uzun sürmesinden dolayı aynı döneme denk gelen seyahatlerini iptal etmek zorunda kalan ve mağdur olan iş insanları geçerli ikinci pasaport sahibi olarak sorunlarına çözüm üretmektedirler. Aynı anda geçerli iki adet pasaport sahibi olarak iş yaşamlarını kolaylaştırmayı hedeflemektedirler. Pasaport Şube’ye hitaben ikinci pasaport alınmasının gerekçelerini açıklayan ve birinci pasaportun seri numarasını içeren dilekçe ve ekinde 2 adet biyometrik fotograf, nüfus cüzdanı aslı ve cüzdan bedeli ile pasaport harç makbuz asıllarıyla başvuru gerçekleştirilmektedir. Bir pasaport vize almak için beklerken diğer pasaport ile seyahatlerini gerçekleştirebilmektedirler. Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus da bir ülkeye hangi pasaport ile girildiyse o pasaport ile çıkış gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Çift Türk pasaportu Schengen vizesi için de kolaylık sağlıyor mu?
Aktif Schengen vizesi olan bordo pasaportu olan iş insanımız ikinci pasaportu ile Schengen vizesi alamamaktadır. Vize ret gerekçeleri içinde resmi olarak yer almayan ancak başka gerekçeler içinde saklanan diplomatik ve siyasi sorun yaşayan ülkelere seyahat edilmesinden kaynaklı retlerin önüne ikinci pasaport ile geçilebilmektedir.
Bizim iş insanlarımıza önerilerimizden birisi de 2017/9962 sayılı İhracatçılara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesine İlişkin Karar'da belirtilen şartları taşımaları halinde yeşil pasaport sahibi olmaları ve vizesiz seyahat edebilmelerini sağlamak yönündedir. 3 yıllık ihracat ortalaması minimum 1.500.000,-USD olan iş insanlarımız yeşil pasaport sahibi olabilmektedirler. İkinci pasaportlarını da yine yeşil alabilecekler ve seyahatlerinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına çift pasaport uygulaması hangi yılda uygulamaya girdi?
22.04.2013 tarihli 2013/41 sayılı genelge ile; birbiriyle sorunu olan ülkelerle çalışan iş insanlarımız, TIR şoförleri, pilotlar, öğrenciler ve yurt dışından sağlık hizmeti almak isteyen veya sık seyahat eden vatandaşlarımız mağduriyetlerini giderebilmek adına, mevcut pasaport türünden hangisi olursa olsun (E-pasaport olmak kaydı ile) ülke ayrımı yapılmaksızın, gerekçelerini bildiren dilekçeyle başvurduklarında geçerli pasaportlarının geçerliliği muhafaza edilerek talep eden kişiye ikinci bir yeni pasaport yani çifte pasaport verilmektedir.
Çift pasaport sahibi olmak için belirli şartlar var mı?
Yurt dışı çıkış yasağı bulunanlar, haklarında arama veya yakalama kararı olanlar çift pasaport uygulamasından yararlanamamaktadırlar. Bu engelleri olmayan ve ülkeler arasındaki ilişkiler nedeniyle mağduriyet yaşayan bütün Türk vatandaşları gerekçelerini belirterek yararlanabilmektedirler. Yani sık seyahat eden Türk vatandaşları, turistler, öğrenciler, iş insanları, TIR şoförleri bu uygulamadan yararlanabilmektedir.
Birçok Türk iş insanının çift pasaport uygulaması ile ilgili bilgisi bulunmuyor. Onlara ne yapmalarını önerirsiniz?
İhracat yapan iş insanlarımıza koşullarını taşımaları halinde hususi damgalı pasaport yani yeşil pasaport almalarını, ikinci pasaport başvurularını da yeşil pasaport olarak yapmalarını mutlaka öneriyorum.
Çift pasaport uygulaması Türk iş insanlarının daha kolay ticaret yapmalarını, yurt dışı fuarlara katılmalarını, dolayısıyla vize sorununu aşmalarını sağlaması için yeterli mi?
Türk iş insanlarının iş yaşamlarını daha iyi sürdürmeye ve çözüm üretmeye yönelik uygulamalardan yararlanmaları elbette önemlidir ama kesinlikle yeterli değildir. Vize uygulayan ülkeler ile daha fazla diplomatik ilişkiler geliştirilmesi, lobiler oluşturulması yönündeki çalışmalarının artırılması gerekmektedir.
Türk vatandaşlarına çift pasaport alırken ikisi de aynı özelliklere sahip pasaport olabiliyor mu? Örneğin kırmızı pasaport sahibi olan birisi ikinci pasaportunu yine kırmızı alabiliyor mu? Ya da yeşil ya da grip pasaporta sahip olan birisi, ikinci pasaportunu gri ya da yeşil olarak alabiliyor mu?
Birinci pasaportu gri olan vatandaşlarımızın ikinci pasaportu gri veya bordo olabilecektir. Birinci pasaportu yeşil olan vatandaşlarımızın ikinci pasaportları yeşil veya bordo olabilecektir. Birinci pasaportu bordo olan vatandaşlarımızın ikinci pasaportları bordo olabilecektir. Birinci pasaportun süresinden bağımsız olarak ikinci pasaport ayrı bir süreye sahip olabilmektedir.
AKPM Genel Kurulu tavsiye kararı verdi
İklim değişikliği konusunda cezai ve hukuki sorumlulukları içeren raporu da kitaplaştıran, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanlığı’nın yanı sıra Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Delegasyonu Üyesi Ziya Altunyaldız; Schengen Bilgi Sisteminin gözden geçirilmesi ve güncellenmesi önerisi getirmektedir. Böylelikle Schengen Bilgi Sisteminde yer alan bilgilerin ve diğer uygulamalar ve veri tabanlarınca da kullanıma açılması halinde kişilerin özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlalinin önüne geçilmesinin mümkün olacağını böylelikle vize başvuru süreçlerinin daha şeffaf ve izlenebilir olması, vize retlerinin yargı denetimine tabi olmasına dair mekanizmaların kurulması ve önünün açılması, vize süreçlerinin ticari, kültürel, sosyal ve bilimsel iş birliğini engellemeyecek şekilde sürdürülmesi önerilerini de içeren rapor, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilmiş olup 46 ülkeyi kapsayan tavsiye kararı niteliğindedir.