"VERİMİ YÜKSEK TARIMSAL ÜRETİME GEÇMELİYİZ"
Dünyada gıda sorununun çeşitli olumsuz etkilerle giderek büyüdüğüne dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, ülkelerin gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu, ancak yüksek verimli tarımsal üretimi gerçekleştirmeye başlayanların geleceğe hazır olacağını söyledi.
Sedat YILMAZ
Gıda güvenliği insanlığın geleceği açısından en önemli konu olarak öne çıkıyor. Salgın sebebiyle üretimin ve tedarik sorunlarının oluştuğu, gıda fiyatlarının katlamalı arttığı dünyada tarım sıkıntılı günler yaşıyor. Türkiye’de de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2021 endeksine göre tarımsal girdi fiyatları aylık yüzde 8,5 ve yıllık yüzde 36’lara yükseldi. Tarımda girdi fiyatları yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) ile yarışırken ileriki dönemde fiyatların artacağı ve gıda güvenliği konusunun ön planda yer alacağı gözleniyor.
Gıda güvenliğinde tarım 4.0 uygulamalarını sahaya indiren ülkeler, küresel tarım sorunlarına çare bulma yolunda çalışıyor. Üretimde insan gücüyle birlikte toprağı işleyen, eken, sulayan, hasat yapabilen, toprak ve bitki analizi yapabilen yeni teknolojilere yenileri ekleniyor ve yavaş yavaş yapay zeka devreye giriyor.
Tarımdaki günümüzün mes’elelerini ortaya koyup, çözüm önerilerinin dile getirileceği İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) tarafından, Güvenilir Ürün Platformu desteğiyle düzenlenen “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” etkinliklerinin ilki “Hububat’ta Küresel Trendler ve Türkiye” başlığıyla gerçekleştirildi.
Dünyada gıda sorununun çeşitli olumsuz etkilerle giderek büyüdüğüne dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, ülkelerin gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu, ancak yüksek verimli tarımsal üretimi gerçekleştirmeye başlayanların geleceğe hazır olacağını söyledi.
Tarım arazileri azalıyor
İSTİB Başkanı Kopuz, gıda arzına yönelik tehditlerin giderek ciddileştiğini hatırlatarak, tarım arazilerinin azalmasına ve yaşanan iklim krizine dikkat çekti. Kopuz yapılması gerekenleri de sıraladı.
Tarımla ilgili süregiden sorunlara pandemi kaynaklı yenilerinin de eklendiğini ifade eden Kopuz, “Bu süreçte tarımsal girdi maliyetleri ve navlun fiyatları yükseldi, tarım işgücünde azalma yaşandı. Tüm bu sorun yumağının çözümü için en büyük görev ise bilim insanlarına, karar alıcılara ve biz sektör mensuplarına düşüyor. Bu görev bilinciyle başlattığımız toplantılarda, tüm paydaşlar bir araya gelecekler ve gıda sektörlerinin sorunlarını tartışarak çözüm önerileri sunacaklar” dedi.
Yarının dünyasında en büyük mes’elenin gıda olacağına vurgu yapan İSTİB Başkanı Kopuz, küresel salgın ve iklim değişikliğinden, toprak kalitesinin düşmesine, kuraklık, kıtlık ve gıdaya ulaşmayı engelleyen engellere kadar birçok olumsuzluğun gıda güvenliğini tehdit ettiğini, fiyatların yüksek seviyede artışı nedeniyle gıda tedarikinin giderek zorlaştığını söyledi.
Verim artışı sağlanmalı
Türkiye’de de gıda desteklerinin planlı ve envanterel şekilde yeniden düzenlenmesinin gerekli olduğunu belirten Ali Kopuz, gıdada tedarik açısından sorun yaşanmaması ve fiyat artışlarının dengelenmesi için tarımsal hasılanın artırılmasının yanında mevcut stokların doğru yönetilmesinin de önemi haiz hale geldiğini kaydetti.
Son dönemde gerçekleşen tarım ihracatı artışına dikkat çeken İSTİB Başkanı Kopuz, rakamların umut verici olduğunu, söz konusu sevindirici durumun yüksek verim artışıyla birlikte daha da artması gerektiğini söyledi.
Gıda sorununun önemine vurgu yapan Ali Kopuz, mevcut üretimin yanında tarım teknolojilerinde yeni gelişmelere ayak uydurmak zorunluluğu olduğunu, tarım 4.0’ın artık geleceğin değil bugünün konusu olduğunun altını çizdi.
Dünyanın artık “tarım 4.0”ı konuşmayıp bizzat icra ettiğini, ülkelerin birçoğunda küresel riskler sebebiyle tarımsal üretimin düştüğünü ve Türkiye’nin de bu süreçte çalışmalarını yoğunlaştırdığını, belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, “Tarım 4.0 gelecek olmaktan çıktı, bugünün işlevi haline geldi. İşe bugün başlayanlar geleceğini garantilemiş demektir. Ülkemizin tarımsal hasılası her geçen yıl artıyor. Teknokentlerimizde birçok startup’ımız ve şirketlerimiz faaliyet gösteriyor. Yerli zirai insansız hava araçlarımızdan elektrikli traktörlerimize kadar teknolojik tarımsal üretimimiz bize güven veriyor. Hükümetin desteğinde oluşan bu güven ortamının genişletilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Yapılması gerekenler
Dünyada gıda sorunu için ülkelerin farklı projelerle teknolojik yatırımlara yöneldiklerini, Türkiye’nin de bu konuda gelişmeleri takip ederek tarıma önemli destekler verdiğini hatırlatan Ali Kopuz, gıda krizini önlemenin yolunun tarımsal hasılanın artırılması, mevcut gıda stoklarının doğru ve iyi yönetilmesi olduğunu, iki önemli işlevin gerçek manada yerine getirildiği takdirde gıda fiyatlarındaki artışların dengelenebileceğini kaydetti.
Ali Kopuz, gıda ürünlerinde ithalatta gümrük vergilerinin sıfırlanmasını, ihracata kısıtlamaların getirilmesini istediklerini ve hububat ve Ayçiçek yağı ithalatında sıfır gümrük vergisinin uzatıldığını, konunun hassasiyeti açısından dövizdeki dalgalanmalar dolayısıyla yaşanabilecek fiyat artışlarının engellenebileceğine işaret etti.
"Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor" projesi ile tarımdaki sorunlara çözüm aranacağını belirten Kopuz, “Gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmeyi hedefleyen proje ile ulusal bilgi paylaşımına hazırlanıyoruz. Bu toplantılar sektörlerin sesi olacak. Hedefimiz, sorunlarımızı tespit ederek ortak akılla oluşturacağımız çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmak” diye konuştu.
Son 19 yılın en yüksek fiyatları
Toplantının ilk konuşmacısı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, gıda fiyatlarında son 19 yılın en yüksek döneminin yaşandığını belirterek, “Hasat sonrasında tablonun olumluya döneceğine inanıyoruz. Üretim maliyetlerinde artmalar meydana geldi. Bunu farkındayız ve 2022 yılı hasat döneminde tüm maliyet artışlarını da hesaba katarak üreticilerimizi memnun edecek alım fiyatı açıklayacağız” dedi.
Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri, Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bayram da, Avrupa Birliği (AB) politikalarının yanında ülkemize özgü ve alternatif tarım politikaları belirlememiz gerektiğini ifade ederek, “Ülkelerin kendi üreticilerini koruması ve gözetmesi gerekiyor. Türkiye, tabi olduğu AB politikalarından bağımsız olarak alternatif politikalar geliştirmelidir. Aynı zamanda soya gibi yeni ürünleri de üretim yelpazemizin içine katmamız gerekir” diye konuştu.
Reis Bakliyat Yönetimi Kurulu Başkanı Mehmet Reis ise iklim değişikliğinin tarım politikalarını belirlerken göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, “Üretim sistemlerinin düzenlenmesi sürdürülebilir gelecek için büyük önem arz ediyor. Üreticilerimizi daha az su isteyen ve gübre istemeyen ürünlere ve türlere yöneltmemiz gerekiyor. İklim koşullarına uygun ve verimi yüksek ürünler ekilmelidir” ifadesini kullandı.
Tarım arazileri artırılmalı
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, tarımsal arazilerin kalitesinin artırılmasının hayati önemde olduğunu vurgulayarak “Ülkemizde hububat tarımı yüzde 80 kıraç alanlara yapılıyor. Kıraç alanlarda organik maddenin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca nadasa bırakılan toprakların sulanması buğday üretimimizi büyük oranda artıracak” diye konuştu.
Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER) Başkanı Gülfem Eren de, iklim değişikliğinin etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri sıralarken İSTİB Hububat Ticareti Komite Başkan Yardımcısı Hüseyin Bekçi, dünya genelinde en kaliteli hububatı ve bakliyatı Türkiye’nin ürettiğine dikkat çekerek, iklim değişikliği sebebi ile ortaya çıkan olumsuzlukların bertaraf edilmesi için tedbirler alınması gerektiğini belirtti.
İSTİB Hububat Mamulleri ve Yem Ticareti Komitesi Meclis Üyesi Şemsettin Memiş, toprakta toplulaştırma ve tohum ıslahının hızlıca gerçekleştirilmesi gerektiğini, köye dönüşü hızlandırıcı tedbirlerin alınmasını önerirken İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı İsmet Aral da havza modelinin daha çok desteklenmesi gerektiğini kaydetti.