Advertisement
SON DAKİKA
EKONOMİ Salı 28 Ocak 2020 08:46

VERGİ KAYBI 1.5 MİLYAR DOLAR

3 yılda kayıt dışı rakı üretimi 4 milyon litreden 8 milyon litreye çıkarken, kaçak rakı nedeniyle Türkiye,1.5 milyar dolar vergi kaybına uğradı.

Vergi kaybı 1.5 milyar Dolar

Yaklaşık 15 milyar TL'lik vergi ödemesi ile devletin en önemli gelir kalemlerinden biri haline gelen sektörde yüksek alkol derecesi ile rakı, 2016 sonrasında merdiven altı üretimin en önemli unsuru haline geldi. Piyasadaki rakı arzının yaklaşık dörtte biri merdiven altı veya evde üretilen ürünlerden oluşurken, piyasadaki kayıtlı rakı üretiminin 32 milyon litre, kayıt dışı rakı üretiminin ise 8 milyon litre civarında olduğu tahmin ediliyor.

Sözcü'den Sayime Başçı'nın haberine göre bu noktada özellikle rakı üretiminin temel unsuru olan etil alkol ithalatında yaşanan patlama, 2016 sonrasında piyasa dinamiklerinin hızlı bir şekilde değiştiğine işaret ediyor.

Tüketici rakıdan vazgeçmedi

Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı'nın etil alkol ve rakı satışlarına ilişkin yayınladığı verilere göre, 2015 yılında 35 milyon litre olan iç piyasadaki rakı arzı, 2018 yılında yaklaşık 32 milyon litreye düşmüş durumda. Piyasada satılan etil alkol satışları üzerinden yapılan hesapla evde veya merdiven altında üretilen rakı miktarı ise yaklaşık 2 kat artarak 8 milyon litreye ulaştı.

Yüksek vergi politikaları ile tahsilat veznesi gibi çalışan içki sektöründe, evde üretim hızla yaygınlaşıyor. Bira ve şarap gibi fermente içki kategorilerinde evde üretim artarken, damıtma yöntemi ile üretilen ve distile olarak tabir edilen yüksek alkollü rakıda ise merdiven altı üretim ağırlık kazanıyor. Tüketim rakamlarına bakıldığında ise fiyat artışlarına rağmen tüketicinin rakı içmekten vazgeçmediği, bunun yerine merdiven altına yöneldiği gözleniyor.

Öte yandan devletin içkiden tahsil ettiği vergi oranları 15 milyar TL'yi bulurken, sahte içki nedeniyle 1.5 milyar dolarlık (yaklaşık 9 milyar TL) bir vergi kaybı olduğu da tahminler arasında.

'Aynı tat olsun'

Mey İçki CEO'su Levent Kömür, gerçek rakı tadının bozulmaması ve bundan 100 yıl sonra da rakı sofralarının devam etmesi için çalıştıklarına işaret ederek, piyasadaki eğilimlerin de rakı kültürünü desteklediğini dile getirdi. İçki dünyasında 3 eğilim olduğunu söyleyen Kömür, “Birincisi daha sağlıklı içkilere doğru gidiliyor. Yani daha düşük alkollü. İkincisi yemekle tüketilen içkilere doğru kayılıyor. Üçüncüsü ise kararında içmeye eğilim var. Bu üçü de doğuştan rakıda var. Rakı sofrası diye bir gerçek var ve sofrası olan başka bir içki yok” diye konuştu.

'Benim rakı sofrasını satmam lazım'

Türkiye'deki pazarlama yasaklarının ardından yatırım planlarını yurt dışına kaydırdıklarını ve bu alanda çalıştıklarını dile getiren Levent Kömür, “İhracatın daha iyi olmasının önünde bir engel var. Rakı bir kültür. Meyhaneyi oraya götürmeden satmanın imkanı yok. Benim rakı sofrasını satmam lazım. Sofrayı ihraç etmemiz lazım. Kültürü anlatmak lazım. Bu engelleri aşmaya çalışıyoruz. 15 metrekare ayaklı meyhane nasıl yaparız, ona bakmamız lazım. Türkiye'de bunu biraz denedikten sonra yapacağız” dedi.