"ÜRETİMDEN UZAKLAŞIYORUZ"
İnsan Kaynakları Meslek Derneği Başkanı Mustafa İskifoğlu: "Maalesef yeni nesil, hizmet sektöründe çalışmayı sanayi ve üretimde çalışmaya tercih ediyor. Üniversitelerin teknik bölümlerine ilginin azalması bunun somut bir göstergesi. Bu durum bize, ülke olarak üretim kabiliyetimizi, teknik bilgi ve becerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Gençler sosyal medyadaki ve dizilerdeki gösterişli hayatların da etkisiyle üretimden uzaklaşıyor. Teknik işlerin yerine, sosyalliği daha yüksek ama daha az nitelik gerektiren mesleklere yöneliyor. İstihdamda yaşadığımız sorunların bir nedeni de bu. Çünkü gençlerimiz tulum giymek, baret takmak istemiyor"
İnsan Kaynakları Meslek Derneği Başkanı Mustafa İskifoğlu, yeni neslin hizmet sektöründe çalışmayı sanayi ve üretimde çalışmaya tercih ettiğine dikkati çekerek, "Üniversitelerin teknik bölümlerinin ilginin azalması bunun somut bir göstergesi. Bu durum bize, ülke olarak üretim kabiliyetimizi, teknik bilgi ve becerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor." tespitinde bulundu.
İskifoğlu, Türkiye'nin genç nüfusuyla önemli bir iş gücü potansiyeline sahip olduğunu belirterek, bu iş gücüne nitelik kazandırılmasının önemine değindi.
İş gücünün planlı, kapsamlı ve endüstrinin beklentisi doğrultusunda niteliğe kavuşturulması gerektiğini dile getiren İskifoğlu, şunları kaydetti:
"Dünya ile rekabet edebilmemiz için sanayi ve üretimde nitelikli iş gücüne sahip olmamız gerekiyor. Bunun için ilk yapılması gereken, gençleri üretimin içerisinde yer alabilecekleri mesleklere yönlendirmektir. Maalesef yeni nesil, hizmet sektöründe çalışmayı sanayi ve üretimde çalışmaya tercih ediyor. Üniversitelerin teknik bölümlerine ilginin azalması bunun somut bir göstergesi. Bu durum bize, ülke olarak üretim kabiliyetimizi, teknik bilgi ve becerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Üretim kabiliyetini kaybeden bir ülke ise üzülerek ifade etmeliyim ki bağımlı olmaya mahkumdur."
"Gençlerimiz tulum giymek, baret takmak istemiyor"
Toplumsal algıların etkisiyle özellikle gençlerin sanayi yerine hizmet sektörüne yöneldiğini vurgulayan İskifoğlu, "İstihdam edilen her 10 kişiden 2'si sanayi sektöründeyse 6'sı hizmet sektöründe. Gençlerimize torna tezgahı yerine, alışveriş merkezinde satış temsilcisi ya da özel güvenlik görevlisi olmak daha cazip geliyor. Halbuki teknik bir meslek için gerekli niteliklere sahip olup kurumsal bir şirkette çalışan kişi, satış temsilcisi ya da özel güvenlik görevlisine kıyasla hem daha çok kazanıyor hem de daha fazla sosyal imkana sahip olabiliyor. Yapılan işin niteliği arttıkça geliri de artıyor. Sanayide nitelikli ara elemanlar, asgari ücretin birkaç katını kazanabiliyorlar." dedi.
İskifoğlu, sanayideki durumun tarım sektörü için de geçerli olduğuna dikkati çekerek, yeni neslin emek yoğun sektörleri tercih etmemesinin Türkiye’nin insan kaynağının geleceği açısından önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
Yaklaşık 20-30 yıl önce gözde olan mühendislik, teknikerlik gibi mesleklerin son yıllarda değişen algılarla tercih edilebilirliğinin azaldığına dikkati çeken İskifoğlu, şu tespitlerde bulundu:
"Yaşanan bu algı değişimi aslında aileden başlıyor. Aile, okulda başarılı olmayan çocuğunu meslek lisesine yönlendiriyor. Oysa teknik zekaya sahip başarılı öğrencileri, bizim meslek liselerine kazandırmamız gerekiyor. Diğer taraftan gençler sosyal medyadaki ve dizilerdeki gösterişli hayatların da etkisiyle üretimden uzaklaşıyor. Teknik işlerin yerine, sosyalliği daha yüksek ama daha az nitelik gerektiren mesleklere yöneliyor. Bugün istihdamda yaşadığımız sorunların bir nedeni de bu. Çünkü gençlerimiz tulum giymek, baret takmak istemiyor."
"Dönemsel istihdamlar, işsizlikle mücadelede geçici çözüm"
İş gücüne ülkenin ihtiyaçlarına göre nitelik kazandırılmasında ilgili kuruluşlar kadar insan kaynakları profesyonellerine de büyük görev ve sorumluluk düştüğünü belirten İskifoğlu, dernek olarak bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı, İŞKUR, meslek örgütleri ve firmaların iş birliğinde Türkiye'nin yedi bölgesinde lider şehirler belirleyerek insan kaynakları alanında uzmanlar yetiştirmeyi planladıklarını ifade eden İskifoğlu, insan kaynakları uzmanlarının istihdamı şekillendirmekte kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
İskifoğlu, işsizlikle mücadelenin yolunun sürdürülebilir istihdamdan geçtiğini de ifade ederek, "Devletin sağladığı destek ve teşviklerle gerçekleşen dönemsel istihdamlar, işsizlikle mücadelede geçici çözüm oluyor. Bunun yerine, meslek liselerinden itibaren iş gücünün niteliğini şekillendiren, müfredata her bölgenin yerel sanayisinin ve üretiminin iş gücünde aradığı bilgiye yer veren, iş gücünü geleceğin çalışma düzenine göre planlayan daha kalıcı ve sürdürülebilir bir bakış açısı hayata geçirilmeli." diye konuştu.
"Çatı kuruluş olmayı amaçlıyoruz"
İskifoğlu, 2013'te kurulan Ankara İK Platformunun derneklerinin temelini oluşturduğunu dile getirerek, ilk başlarda 14 şirketin yer aldığı oluşumda bugün 42 şirketin bulunduğunu söyledi.
İnsan Kaynakları Meslek Derneğinin üyeleri arasında Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruşu listesindeki şirketlerin de bulunduğu vurgulayan İskifoğlu, üye şirketlerin toplam istihdam hacminin 200 bini aştığına dikkati çekti.
Üyelerle her üç ayda bir yaptıkları toplantılarla dünyada ve Türkiye'de insan kaynakları alanındaki gelişmeleri masaya yatırdıklarını ifade eden İskifoğlu, "Dernek olarak, insan kaynakları alanında bir çatı kuruluş olmayı, herkese rehber olacak bir duruş sergilemeyi ve Türkiye'de insan kaynakları mesleğini resmi olarak temsil etmeyi amaçlıyoruz." dedi.
İnsan kaynakları uzmanlarıyla ilgili belirlenen "ulusal meslek standardı"nın yetersiz olduğunu dile getiren İskifoğlu, meslekleriyle ilgili bu standardı güncellemek için Mesleki Yeterlilik Kurumu nezdinde girişimlerde bulunduklarını bildirdi.