ÜRETİMDE KâR KALMADI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) eski Başkanı İsmail Gülle, asgari ücret, enflasyon, faiz oranları ve üretim dengelerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Gülle, son dönemde uygulanan para politikalarının enflasyonla mücadelede istenilen sonucu vermediğini belirterek, "Asgari ücret iki kez artırılsa da kimsenin eline geçen para, artış farkını yansıtmıyor. Zamlar hissedilmeden eriyor" dedi.

Gülle, gelir artışlarının en az enflasyon oranında yapılması gerektiğini ifade ederek, “Ekonomik istikrarın sağlanabilmesi için her iki tarafı da memnun edecek bir denge şart. Ancak şu anki ortamda bu denge kurulamıyor” diye konuştu.
“Enflasyon hedefi tutmayacak, revizyon kaçınılmaz”
Uygulanan para politikalarının etkilerini değerlendiren Gülle, yıl sonu enflasyon hedefine ulaşmanın artık mümkün görünmediğini vurguladı.
“Son iki aya kadar tablo olumlu gidiyordu ama son dönemdeki artışla birlikte yüzde 21 seviyelerine düşme ihtimali kalmadı. Bu nedenle hedefte revizyon yapılması kaçınılmaz,” diyen Gülle, 2026 yılına kadar sıkı para politikasının devam edeceğini, ancak bunun büyümeyi zorlayabileceğini söyledi.
“Tüketim azaldı, üretim baskı altında”
İç piyasadaki durgunluğa dikkat çeken Gülle, tüketicilerin artık daha temkinli davrandığını belirtti. “Restoranlara giden, alışveriş yapan insan sayısı azaldı. Tüketim kısmında ciddi bir daralma var. Buna karşın inşaat sektörü canlılığını koruyor. Ancak üretici tarafında kârsızlık ciddi bir sorun. Üretimde kâr kalmadığında sürdürülebilirlik imkânsız hale geliyor” ifadelerini kullandı.
Gülle, tekstil, hazır giyim ve mobilya gibi emek yoğun sektörlerde iflas ve konkordato vakalarının artabileceğini belirterek, “Yüksek faizlerin etkisini önümüzdeki dönemde daha net göreceğiz. Faiz yüzde 45 seviyesinde, kur gelirleri ise yüzde 20 civarında. Bu fark sürdürülebilir değil” dedi.
“İşsizlik azalıyor ama çalışma isteği de düşüyor”
Gülle, işsizliğin düşmesine rağmen iş gücüne katılım oranında gerileme olduğuna dikkat çekti:
“İnsanlar artık çalışmak istemiyor. Sosyal yardımlar ve faiz gelirleri, bazı kesimlerde çalışmadan yaşamayı mümkün kılıyor. Elinde birkaç milyon lira olan kişi, faiz gelirinden çalıştığından daha fazla kazanıyor. Bu da işgücü piyasasında dengesizlik yaratıyor.”
Genç nüfusun iş arayışında da motivasyon kaybı olduğunu vurgulayan Gülle, “Üniversite mezunları iş bulsa bile çalışmak istemiyor, mevcut koşulları yeterli görmüyor” ifadelerini kullandı.
“Zombi şirketler piyasayı bozuyor”
Ekonomide verimlilik sorununa da değinen Gülle, “Bazı ‘zombi şirketler’ zarar ederek piyasayı bozuyor, üretken firmaların rekabet gücünü zayıflatıyor,” dedi. Enflasyonun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasal kararların da etkisiyle şekillendiğini belirterek, “Siyaset elbette etkiliyor ama bunun ölçüsü yapılmadı. Ancak alınan her kararın piyasaya bir yansıması oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye ölçek ekonomisindeki yerini kaybediyor”
Küresel rekabet gücüne de değinen Gülle, Türkiye’nin son yıllarda üretim ve ihracat ölçeğini büyütme fırsatlarını kaçırdığını ifade etti.
“Eskiden Amerika’yla 100 milyar dolarlık ticaret hedefini koyduğumuzda ciddi bir hazırlık yaptık. Bugün aynı hacimde üretim yapabilecek kapasitemiz yok. Ölçek ekonomisindeki yerimizi kaybettik. Yeni fırsatlara giremiyoruz” dedi.
Gülle son olarak, “Enflasyonla mücadele kolay değil ama sürdürülebilir üretim ve dengeli gelir politikası kurulmazsa, hiçbir hedef tutmaz. 2026’ya kadar taşınan bu maliyetin artık sınırına gelindi” ifadelerini kullandı.