SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Cumartesi 19 Ekim 2024 02:49

"ÜRETİCİ SEKTÖREL DESTEK BEKLİYOR"

Sektörde Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının yetersiz kaldığını söyleyen Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, üreticinin destek beklediğini söyledi. Markalaşma konusunda ciddi eksikliklerin bulunduğunu söyleyen Uçar, "Marka yaratamazsanız, katma değer yaratamazsınız" dedi

"Üretici sektörel destek bekliyor"

Şehnaz DEMİRDAL

“Eğitim, tanıtım ve yaptırım…” Bu sözlerle özetliyor Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, zeytin ve zeytinyağcılığımızın durumunu: Zeytin ve zeytinyağı üreticisinin, coğrafi işaretli ürün kalitesini yakalayabilmesi için eğitim; Türk zeytinyağının katma değeri yüksek ambalajlı ihracatının arttırılması için tanıtım; Taklit ve tağşişli ürünlere karşı da yaptırım şart. 

Şehnaz Demirdal: Toplam kaç milyon ağaç varlığımız var? 2024 yıl rekolte ve sonrasına dair beklenti ile öngörüleri rakamsal veriler dahilinde bizimle paylaşır mısınız?

Ali Uçar: Toplam ağaç varlığımız 190 milyon civarında olup, 2024 yılı için halen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) tarafından rekolte tahminleri paylaşılmamış olup fakat, var yılı olması sebebiyle 300-350 bin ton arası bir rekolte beklenmektedir.

ŞD: Ülkemizde yeni hasat dönemi öncesi zeytin ve zeytinyağı sektöründe durum ne? Şu an zeytinyağının kilogram fiyatı kaç liradan alınıyor?

AU: Zeytin ve zeytinyağı sektörü, 2024 yılı hasat dönemi öncesinde zorlu bir süreçten geçiyor. 2023 yılı boyunca hem küresel kuraklık hem de Türkiye'deki iklim koşulları, rekolteyi tüm dünyada olumsuz etkiledi. İspanya ve İtalya gibi ülkelerdeki rekoltenin yüzde 50 gibi kaybı, bu ülkeleri dış alıma yönlendirdi. Zeytinyağı fiyatları, talep ve üretim zorlukları nedeniyle önemli ölçüde artış gösterdi. Ülkemiz bu dönem içinde dökme ve varilli ihracatta ciddi artış oranı yakaladı fakat dökme ve varilli yağ ihracatına önce konan fon, sonra 10 aylık ihracat yasağı ve daha sonra da kotalı açılan ihracat dış piyasaya yüksek fiyatlı satışların kısıtlı kalmasına sebep oldu. Dökme ve varilli yağ alan ülkeler ile ülkemizde de 2024 hasat döneminde rekolte tahminlerinin yüksek olması, yurt dışı piyasalarda zeytinyağı fiyatların hızla gerilemesine sebep oldu Halen toptan dökme satışlarda fiyatlar 180-200 TL/kg gibi seyir etmektedir. 

ŞD: Zeytin ve Zeytinyağı sektörü 2023 yılını nasıl geçirdi? Sektör 2023 yılında toplam rekoltesi ne kadar oldu? 

AU: Yukarıda bahsettiğimiz gibi 2023 yılı sektörün dökme ve varilli ihracatı kısıtlamalar ile geçirdiği bir yıl oldu. Sektör ihracatta hedef koymuş olduğu 2022 ve 2023 yılları için 1 milyar doları yakalayamadı. İç piyasada kişi başına olan tüketim 1,8-2,0 kg civarında sabit bulunmakta ve arttırılması gerekiyor. Ambalajlı ürünlerde de AB Gümrük birliği Kotası ihracat artışının önünde önemli bir engel. Firmalar ABD ve Uzak doğu pazarlarında fırsat yakalamak için ciddi mücadele içindeler ve desteklenmeye ihtiyaçları var. 2023 zeytinyağı rekoltesi 210 bin ton, sofralık zeytin rekoltesi de 450 bin civarında gerçekleşti. 

ŞD: Sektörün son 5 yıla ait ihracat rakamlarını paylaşır mısınız? Son dönemde ihracatımızda öne çıkan ülkeler ile pazarlar hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?

01.11.2019 - 31.10.2020   45.389.182 kg  110.238.792 $

01.11.2020- 31.10.2021    44.022.649 kg  134.879.191 $

01.11.2021 - 31.10.2022   58.271.543 kg  201.491.672 $

01.11.2022- 31.10.2023  150.618.984 kg 723.858.609 $

2024 Yılı ihracat miktarı (tahmini): 60-65 bin ton

İhracat geliri ise (tahmini): 400 milyon dolar üzeri

Türk zeytinyağı dünyanın her yerinden talep görmektedir ve AB, ABD, Suudi Arabistan, Japonya, Güney Kore, İran, Avustralya ve İsrail gibi Türk zeytinyağının mükemmel tat ve kokusunu deneyimlemiş yüzden fazla ülke bulunmaktadır. Organik üretim, toplam üretim alanı ve zeytin üretiminin küçük bir bölümünü teşkil etmeye devam etse de dünyadaki sağlıklı tüketim trendlerine paralel olarak Türkiye'nin organik zeytinyağı ve zeytinyağı ihracatı da artmaktadır.

ŞD: Sektörün ihracatta en büyük problemi, artı değeri yüksek ‘ambalajlı ürün’ yerine artı değeri düşük ‘dökme’ satışı yapılması. Sektörde ambalajlama ve markalaşma konusunda ne gibi eksiklikler bulunuyor? 

AU: Türk zeytinyağı sektörü, büyük ölçüde dökme satışlar yapıyor. Markalaşma konusunda ciddi eksiklikler bulunmakta. Markalaşmak ve marka yaratmak, kurumsallaşmak çok önemli bir konudur. Marka yaratamazsanız, katma değer yaratamazsınız. Kurumsallaşamazsanız, sürdürülebilir olamazsınız. Yerel, butik firmaların desteklenmesi, ulusala taşınması, daha sonra da uluslararası olabilmesi için sektörel desteklerin verilmesi gerekmektedir. Yüksek kaliteli ürünlerin dökme olarak satılması, katma değerin düşük kalmasına neden oluyor. Bu durum ambalajlama ve markalaşma konusunda yapılacak yatırımların önemini ortaya koymaktadır. Ambalajlı ürünlerin, katma değer yaratması açısından teşvik edilmesi gerekmektedir. Ambalajlı ürünlerin AB piyasasına girebilmesinin önünde engel olan gümrük birliği anlaşmasının revize edilmesi önemlidir. Türk zeytinyağının ambalajlı ihracatının arttırılması için tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesi, marka adlarının duyurulabilmesi için yarışmalara katılımlar ile reklam çalışmalarının da arttırılması gerekmektedir. Ayrıca ambalajlı ihracat yapılan ülke pazarlarına daha rahat girilebilmesi için yerel firma ortaklıklarının da kurulması da piyasa kolaylıkları sağlayacaktır.  

ŞD: Sektörde Ar-Ge ve inovasyona yönelik yapılan çalışma ve yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Bu konuda sektörün büyümesine pozitif etki bırakacak ve sektörü büyütecek projeler nelerdir?

AU: Sektörde Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yetersiz kalıyor. Son yıllarda devlet teşvikleri ve özel sektör yatırımları ile bazı adımlar atıldıysa da bu çalışmalar yeterince yaygın değil. Verimliliği artıracak teknoloji yatırımları, zeytin ağaçlarının daha iyi korunmasını sağlayacak akıllı tarım uygulamaları gibi projeler, sektörü büyütme potansiyeline sahip. Ağaç varlığının arttırılması, en önemlisi zeytinyağı sektöründe kaliteyi bozan saklama koşullarının iyileştirilmesi, üreticinin, fabrikacının, tüccarın ve ihracatçının yıl boyunca ihtiyacını karşılayacak ve borsasını oluşturacak “Zeytinyağında Lisanslı Depoculuk” Sisteminin bir an önce kurulması, gerekirse sektördeki kooperatifler ile de iş birliklerine gidilmesi önem arz etmektedir.

Bu yıl küresel ve ulusal düzeyde zeytin ve zeytinyağı üretiminde neler beklemeliyiz? Türkiye’nin elini güçlendirmek amacıyla kamu ve özel sektöre düşen görevler neler? Bu konuda devlet yetkililerinden beklentilerinizi kısa aktarır mısınız?

AU: Dünya genelinde 2024 yılında zeytinyağı üretiminde bir artış bekleniyor. Avrupa da küresel iklim krizi sebebi ile kayba uğrayan rekoltenin, başta İspanya ve İtalya’da normal seviyesine dönmesi bekleniyor. Ülkemizde de zeytin üretiminde “var yılı” görüntüsü mevcut. Toptan satışlarda ve ihracatta fiyatlar bu sebeplerden dolayı hızla geri gelmiş durumda. Yurt içi ambalajlı yağ satışlarında da %15-20 fiyatlarda gerileme mevcut. Katma değerli ürün satışlarının arttırılabilmesi için yerel ve ulusalda kaliteli üretimin sağlanması amacı ile coğrafi işaretli ürün üretilme çabalarının desteklenmesi gerekmektedir. Üreticinin, fabrikacının coğrafi işaretli ürün kalitesini yakalayabilmesi için eğitilmesi, üretim desteklerinin arttırılması, tüketicinin de bilinçlendirilmesi için çaba sarf edilmelidir. Teşvikler, primler, taklit ve tağşişli ürünlere karşı uygulanan yaptırımlar tekrar gözden geçirilmelidir. Bu konularda ve İhracat yasakları vs gibi önemli konularda sektör ile sektörün temsilcileri oda ve borsalar ile istişarede bulunulmalı, görüşleri alınmalıdır.

ŞD: Sektörde bu yıl ne gibi sorunlar çıkabilir? Bu sorunların çözümüne ilişkin önerilerinizi ve kamu kurum ve kuruluşlarından beklentilerinizi aktarır mısınız?

AU: Sektörde bu yıl öne çıkacak en önemli sorunlardan biri, maliyetlerin yüksekliği ve kur ve fiyat dalgalanmaları olacak. Ayrıca, dökme zeytinyağı ihracatına yönelik eleştiriler, fiyatlarda gerileme, sektörün markalaşma ve ambalajlama sorunlarını ön plana çıkarıyor. Devlet destekleri, üreticilerin karlılıklarını artırmaları için kritik öneme sahip. Bu noktada, düşük faizli kredi imkânları, enerji maliyetlerini düşürecek destekler ve teknolojik altyapıya yönelik teşvikler sektöre olumlu etki yapabilir. Üreticiye verilen desteklerin de yeniden gözden geçirilmesi ve kayda değer şekilde arttırılması gerekmektedir. Üreticinin ve fabrikacının elindeki zeytinyağını uygun saklama koşullarında hedeflediği rakam için bekletebilecek fakat bu arada da teminat olarak gösterip kredi kullanabileceği lisanslı depoculuk gibi altyapının da bir an önce sağlanması gerekmektedir.