Türkiye, savunma sanayii alanında özellikle SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) ihracatında dünya lideri konumunu sürdürüyor. Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB3 ve diğer SİHA modelleri, teknolojik üstünlükleri ve maliyet etkin çözümleri ile global pazarda yoğun talep görüyor. Bayraktar TB3, dünyanın kısa pistli gemilere iniş ve kalkış yapabilen ilk SİHA’sı olarak dikkat çekiyor ve 170 başarılı iniş-kalkış denemesinin ardından farklı hava ve muharebe koşullarında etkinliğini kanıtladı.

Bayraktar, Baykar’ın SİHA ihracatında tek başına yüzde 60’lık paya sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin toplam SİHA ihracat pazarının yüzde 65’ini kontrol ettiğini açıkladı. Şirketin gelirlerinin yüzde 90’ı ihracattan sağlanıyor ve 37 ülkeye SİHA gönderilmiş durumda.

MİLLİ MÜHİMMAT VE ELEKTRONİK SİSTEMLER

Bayraktar, Türkiye’nin SİHA’larda sunduğu çeşitli mühimmat imkanları ve gelişmiş elektronik sistemlerle dünyanın en gelişmiş silah platformlarından birini oluşturduğunu vurguladı. Roketsan, ASELSAN ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen faydalı yükler, SİHA’ların operasyonel kabiliyetini artırıyor. Ülkeler, bu teknolojileri yalnızca askeri üstünlük için değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerde de avantaj sağlamak amacıyla tercih ediyor.

STRATEJİK DİPLOMASİ VE GLOBAL ETKİ

Türkiye’nin SİHA ihracatı, savunma sanayii başarılarını diplomatik bağları güçlendirmek için de kullanıyor. Bayraktar, “Savunma sanayisinde ülkemiz çok büyük bir başarıya imza attı. Bütün dünya da bunu takdir ediyor. Teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında bu başarıyı göstereceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Bu yaklaşım, Türkiye’nin savunma alanındaki teknolojik bağımsızlığını ve global etki alanını genişletiyor.

TEKNOFEST ve Mavi Vatan etkinlikleri, gençlerin teknoloji geliştirme ve SİHA’larla ilgili projelerde aktif rol almasını sağlıyor. Bayraktar, yeni nesil mühendislerin ve teknoloji geliştiricilerin bu süreçte kazandıkları deneyimle savunma sanayiinde Türkiye’nin liderliğini pekiştirdiğini belirtti.

Türkiye’nin milli SİHA’ları, sadece silah sistemi olmanın ötesine geçerek, stratejik üstünlük, global iş birliği ve teknoloji ihracatı açısından ülkeye önemli avantajlar sağlıyor.