Türkiye’deki toplam işletmelerin yüzde 99,7’sini oluştan KOBİ’ler ekonomik ve toplumsal
kalkınmada önemli bir yere sahip. Öyle ki AB ülkelerindeki toplam 24,3 milyon KOBİ toplam
istihdamın yüzde 64,4’ünü, Türkiye’deki yaklaşık 3,8 milyon KOBİ ise toplam istihdamın yüzde
70,6’sını sağlıyor. Ancak Türk KOBİ’leri sahip oldukları bu büyük sayısal güce rağmen verimlilik,
katma değer ve yüksek teknoloji ihracatı gibi alanlarda AB ve OECD ülkeleri arasında son
sıralarda yer aldıkları için potansiyellerini ortaya koyamıyor.
Çatısı altında yaklaşık 100 bin şirket
yer alan Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü
Türk İş Dünyası
Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 27
Haziran Dünya KOBİ Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada KOBİ’lerin sorunlarına dikkat çekerek
çözüm önerilerini paylaştı.
Türkiye’nin ‘görünür’ sorunları ile arka plandaki ‘hakiki’ sorunlarının farklı olduğunu, bu durumun
toplumun her kesimi gibi KOBİ’leri de derinden etkilediğini söyleyen Sönmez, “Ülkemizin
görünürdeki en büyük sorunları ‘cari açık’, ‘yüksek enflasyon’ ve ‘kalkınma, kişi başı milli gelir gibi
refah dinamiklerinde gösterdiğimiz olumsuz performans’ olarak sıralanıyor. Özellikle yüksek
enflasyon KOBİ’lerin finansmana erişimini, rekabetçiliğini ciddi ölçüde etkiliyor, toplumu düşük
gelir seviyesine hapsediyor. Ancak bu sorunlara çözüm üretmek için arka plandaki hakiki
sorunlara odaklanmamız gerekiyor. Bizim gerçek sorunlarımız ‘verimlilik ve katma değer sorunu’,
‘kayıt dışı ekonomi ve vergi adaletsizliği’ ile ‘21. yüzyıl şartlarına uygun planlama eksikliği’. Tüm bunların neticesinde ülkemizdeki KOBİ’ler, verimlilik kıyaslamasında AB ve OECD ülkeleri içinde
son sırada yer alıyor. Toplam faktör verimliliğinde de tarihsel olarak kötü bir performans
sergiliyoruz. 1974’ten 2019’a kadar arada geçen 45 yılda toplam faktör verimliliğimiz yüzde 29
düştü. Bu oran aynı dönemde Güney Kore’de yüzde 81, Almanya’da ise yüzde 55 arttı. Ekonomik
büyümemizin önündeki en büyük engellerden biri, üretimde verimlilik artışının sağlanamaması.
Yüksek teknoloji ihracatında da OECD ülkeleri ortalaması yüzde 17-18 civarında seyrederken biz
henüz yüzde 3,6 seviyesindeyiz” dedi.
“Kalkınmanın yolu Anadolu’dan geçiyor”
Bölgelerarası gelişmişlik farkına dikkat çeken Sönmez şöyle devam etti; “Türk KOBİ’leri
yaşadıkları bu zorluklar nedeniyle global arenadaki rakipleri karşısında geride kalırken yurt içinde
de bölgelerarası gelişmişlik farkı nedeniyle güçlerini kaybediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında
yayımladığımız Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi 2023 yılı raporuna göre ülkemizin batı kıyı
bölgeleri ve Marmara-Ankara ekseni arasındaki rekabetçilik gücü en yüksek değerlerine ulaşırken
rekabetçilik gücü batıdan doğuya gidildikçe zayıflıyor. Halbuki kalkınmanın yolu Anadolu’dan
geçiyor. Ülkemizin kalkınması, bölgelerimizin kalkınması ile mümkün. Bölgesel kalkınma ise
yerelde değer yaratan KOBİ’lerin yetenek ve kapasitelerin artırılması ile sağlanabilir” dedi.