"TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI LOJİSTİK MERKEZİ HALİNE GELMESİ MÜMKÜN"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, son yıllarda gelişen teknolojilerin ve küresel ticaretin, Türkiye'yi de bir dönüşüme zorladığını belirterek, ''Bu dönüşüm, aynı zamanda büyük bir potansiyel de sunuyor. Türkiye'nin stratejik konumuyla birlikte, uluslararası lojistik merkezi haline gelmesi mümkün.'' dedi.
TÜSİAD tarafından düzenlenen “E-Ticaretin Taşıyıcı Gücü: Lojistikle Şekillenen Gelecek” başlıklı etkinlik TÜSİAD Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye’de son yıllarda e-ticaretin hızla büyüdüğünü kaydetti.
Turan, özellikle son yıllarda gelişen teknolojilerin ve küresel ticaretin, Türkiye’yi de bir dönüşüme zorladığına işaret ederek, "Bu dönüşüm, aynı zamanda büyük bir potansiyel de sunuyor. Türkiye'nin stratejik konumuyla birlikte, uluslararası lojistik merkezi haline gelmesi mümkün. Bunun için de en önemli adımlardan biri, intermodal taşımacılığın güçlendirilmesi. Yani, kara, deniz, demir ve hava taşımacılığının entegre bir şekilde çalıştığı bir sistem. Kamu politika belgelerinde de yer alan, bu hedefe yönelik yapılacak altyapı yatırımları ve mevzuat düzenlemelerinin önceliklendirilmesi, Türkiye'yi lojistikte önemli bir oyuncu yapabilir." yorumunu yaptı.
Bugün dünyada lojistik sektöründeki dijitalleşmenin süreçlerin hızlanmasını ve maliyetlerin düşmesini sağladığının altını çizen Turan şöyle devam etti:
"’Örneğin, dijital platformlar sayesinde depo yönetiminden, tedarik zinciri takibine kadar, her şey daha şeffaf ve verimli hale geliyor. Türkiye’de de bu tür teknolojilere yapılan yatırımlar hızla artıyor. Sadece 2023'te ülkemizdeki e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre, yüzde 115,15 artarak 1,85 trilyon Türk lirasına ulaştı ve bu büyüme hızla devam ediyor. Aynı dönemde işlem sayısı da bir önceki yıla göre ise yüzde 22,25 artarak 5,87 milyar adede yükselmiştir. Bu da lojistik sektörünü, özellikle hızlı teslimat ve altyapı anlamında yepyeni bir döneme taşıyor. Ülkemizin genç ve dinamik nüfusu, yüksek internet erişimi ve coğrafi avantajları, e-ticaret ekosistemimizi hızla geliştiriyor.’’
Turan, hız ve verimlilik için teknolojinin rolünün tartışılmaz olduğunu vurgulayarak, Türkiye’deki lojistik firmalarının birçoğunun depo ve sevkiyat yönetiminde dijitalleşme ve otomasyon teknolojilerinden faydalandığına dikkati çekerken bunun ise hem maliyetleri düşürmeye, hem de müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik çok gerekli bir adım olduğuna işaret etti.
TÜSİAD Ulaştırma ve Lojistik Çalışma Grubu Başkanı Nilgün Keleş de değişen tüketici beklentilerinin şekillendirdiği yeni ticaret hayatında yaşanan son gelişmelerin, lojistik alanını sürekli inovatif ve çözüm odaklı olmaya ittiğini belirterek bu noktada, lojistiğin hayatın her alanında olduğunun görülmesi ve bu anlayışla lojistik süreçlerinin günün ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden tasarlaması gerektiğini vurguladı.
Keleş, lojistik sektörünü ve dolayısıyla Türkiye’yi ileriye taşıyacak en kritik ögelerden birinin de e-ticaret ve e-ihracat olacağına işaret ederek şunlara dikkati çekti:
‘’Bu noktada pazarın, geçmiş dönemlere kıyasla daha da olgunlaştığı görülüyor. Perakende e-ticaretin toplam perakende hacminden aldığı payın 2027 yılına kadar artmaya devam etmesi ve bu payın yüzde 24,88’e ulaşması bekleniyor. 2023-2027 yılları arasında pazarın TL bazında yılda ortalama yüzde 44 büyümesi öngörülüyor. E-ticaret pazarının büyümesine etki eden konuların başında ise artan internet kullanımı, değişen tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçları, tedarikçilerin çevrimiçi kanalları benimsemesi, nakitsiz ödemelerde artış ve en önemlisi sektörde artan yatırım geliyor’’
Pandemi sonrasında e-ticaretin hızlı yükselişiyle lojistik sektöründe yepyeni doğruların ortaya çıkmaya başladığına belirten Keleş, ‘’Artık hız, stok doğruluğu ve kapasite hiç olmadığı kadar önemli. Teknolojinin sektöre etkileri her geçen gün biraz daha artıyor. Tabii bu noktada sektör olarak ‘Bu değişim sürecine ne kadar uyum sağlayabildik?’ sorusunu kendimize sormamız gerekir." dedi.
Keleş, şöyle devam etti:
"Ülkemizdeki toplam e-ticaret operasyonunun önemli bir kısmını karşılayan Kuzey Marmara bölgesinde, e-ticarete uygun toplam stok yaklaşık 7,5 milyon metre kare ve toplam arzın neredeyse tamamı dolu durumda. E-ticaretin mevcut büyüme trendini dikkate aldığımızda bu arzı 2027 yıl sonuna kadar yaklaşık 11,5 milyon metre kareye çıkarmak durumundayız. Bu; her yıl yaklaşık 1,3 milyon metre kare yeni depo arzı yapılması gerektiği sonucuna ulaştırıyor bizi.’’