2024 ve öncesinde yapılan çalışmalar neticesinde, altın, nadir toprak elementleri ve bakır başta olmak üzere pek çok stratejik madenin yeni sahalarda tespit edilmesiyle Türkiye, doğal kaynaklarını daha etkin kullanma yolunda ilerliyor.

Erdemir Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Ermaden), 2024 yılı başında Sivas il sınırları içerisinde yürüttüğü sondaj çalışmaları sonucunda yeni bir altın rezervi bulduğunu açıkladı. Şirket, bu keşifle birlikte UMREK (Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu) standartlarına uygun şekilde rezervin büyüklüğünü belirlemek için kapsamlı jeolojik etütlere başladı. İlk verilere göre, rezervin Türkiye’nin mevcut altın üretimini ciddi şekilde artırabilecek potansiyele sahip olduğu bildirildi.

NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ

2022 yılında Eskişehir’in Beylikova ilçesinde tespit edilen 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi, dünya madencilik çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Bu keşif, Türkiye’yi nadir toprak elementleri rezervinde Çin’in ardından ikinci sıraya taşıdı. Bu elementler, özellikle yüksek teknoloji üretiminde, elektrikli araç bataryalarında, rüzgar türbinlerinde ve savunma sanayisinde kritik öneme sahip. Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin, küresel arz güvenliğini etkileyebilecek düzeyde olduğu değerlendiriliyor.

Elazığ’ın Maden ilçesinde yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük metalik maden rezervlerinden biri keşfedildi. Bölgede yüksek oranda bakırın yanı sıra altın, çinko ve kobalt da tespit edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, bu keşfin Türkiye’nin metal ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılama hedefini güçlendireceğini belirtti. Ayrıca, madenin işletilmesiyle birlikte bölge ekonomisine istihdam ve gelir anlamında büyük katkı sağlanacağı ifade edildi.

Bu yeni maden rezervlerinin ekonomik değeri, milyarlarca doları bulabilecek seviyede. Özellikle stratejik öneme sahip nadir toprak elementleri, Türkiye’ye küresel pazarda rekabet üstünlüğü sağlayabilir. Ayrıca, altın ve bakır gibi madenlerin yerli üretimle sağlanması, ithalat bağımlılığını azaltarak cari açığın kapanmasına katkıda bulunabilir. Uzmanlar, Türkiye’nin madencilik sektöründe yaptığı bu hamlelerin, enerji bağımsızlığı hedefi ile uyumlu olduğunu ve uzun vadede ülkenin dışa bağımlılığını azaltacağını ifade ediyor.Yetkililer, tüm bu madenlerin çıkarılmasında çevresel etkilerin minimumda tutulması gerektiğini vurgularken, sürdürülebilir madencilik ilkeleri çerçevesinde çalışmalar yürütüleceğini belirtiyor. Doğal kaynakların korunması, rehabilitasyon çalışmaları ve yerel halkla iş birliği gibi unsurlar, Türkiye’nin madencilik vizyonunun temel taşları arasında yer alıyor.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin doğal kaynak potansiyelini değerlendirme konusundaki kararlılığını gözler önüne sererken, yerli maden üretimi sayesinde hem ekonomik hem de jeopolitik anlamda önemli kazanımlar hedefleniyor.