Halim Demirkan, Türkiye’nin kömür yataklarının sadece enerji üretimi için değil, aynı zamanda sanayi ve ekonomi açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Ülkenin kömür kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi durumunda, hem yerli enerji üretiminin artırılabileceğini hem de dışa bağımlılığın önemli ölçüde azaltılabileceğini ifade etti.

Son yıllarda kömür madenciliğine yönelik olumsuz algının, çevresel kaygılar ve sürdürülebilirlik endişeleriyle şekillendiğini belirten Demirkan, bu durumun enerji güvenliğine ciddi tehdit oluşturduğunu kaydetti. “Kömür madenciliği, çevresel etkileri minimize edecek modern yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Bu sayede hem enerji ihtiyacımız karşılanır hem de çevresel standartlar yükseltilir” dedi.

Ayrıca, Türkiye'nin kömür üretimindeki verimliliği artırmak için yerli mühendislik ve teknolojinin kullanılması gerektiğine değinen Demirkan, bu konuda üniversiteler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliğinin önemine dikkat çekti. “Yerli kaynaklarımızı değerlendirmek, yalnızca enerji açığımızı kapatmakla kalmayacak, aynı zamanda istihdamı artıracak ve ekonomik büyümeyi destekleyecektir,” şeklinde konuştu.

MMMGD olarak, kömür madenciliği ve enerji üretimi konusunda farkındalığı artırmayı hedeflediklerini dile getiren Demirkan, toplumda kömürün stratejik bir kaynak olarak algılanması için çeşitli eğitim ve bilgilendirme programları düzenleyeceklerini açıkladı. “Toplumun bu konuda bilinçlenmesi, yerli kaynaklarımızın değerini anlaması açısından kritik öneme sahip,” dedi.

Enerji alanındaki dışa bağımlılığın azaltılması için kömür ve diğer yerli kaynakların daha fazla kullanılmasını savunan Demirkan, Türkiye'nin enerji stratejisinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyor. “Sürdürülebilir ve yerli enerji politikaları, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar açısından hayati öneme sahiptir. Bu doğrultuda atılacak adımlar, Türkiye’nin geleceği için büyük bir fırsat sunmaktadır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Demirkan, ayrıca MMMGD'nin dünya çapında mühendislik ve teknoloji merkezi olma hedefine ulaşmak için çeşitli projeler geliştirmeye devam edeceğini ve bu alanda uluslararası iş birlikleri arayacaklarını belirtti. "Küresel ölçekte tanınan bir mühendislik merkezi olmayı hedefliyoruz. Bu, hem ülkemizin hem de sektörümüzün gelişimi için elzemdir," ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin kömür rezervlerinin değerlendirilmesi, enerji bağımsızlığı ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir adım olarak öne çıkıyor. Bu kaynakların etkin bir şekilde kullanılması, ülkenin enerji güvenliğini güçlendirirken, aynı zamanda ekonomik kalkınmayı da destekleyecek.