SON DAKİKA
Kızılay masthead
Kültür - Sanat - Magazin Cuma 09 Mayıs 2025 02:59

TÜRKİYE'DEN AMERİKA'YA DİKEY SİNEMATOGRAFİ

İzmir Film Festivali'nde "En İyi Görüntü Yönetmeni" ödülünü kazanan Akan Açıksöz, Türkiye'de çekilen ve Amerika'da yayınlanan İngilizce projelerde öncü bir rol üstlenerek sektöre yeni bir soluk getirdi. Dikey formatta çekilen bu yapımlarda Ronin 4D kamerayı ana kamera olarak kullanan Açıksöz, hem teknik hem de anlatı bakımından sınırları zorladı.

Türkiye'den Amerika'ya Dikey Sinematografi

Görüntü yönetmeni Akan Açıksöz, kısa sürede uluslararası alanda dikkat çeken işlere imza atarak Türk film sektöründe özgün bir konum edindi. Özellikle Amerika merkezli dijital platformlar olan Shorten ve DramaPops için gerçekleştirdiği projeler, hem üretim hem de anlatım dili bakımından sektöre öncülük eden yapımlar arasında yer aldı. Bu projeler, Türkiye’de çekilmesine rağmen tamamen İngilizce olarak çekildi ve Amerika’da yayınlandı — bu da Türk prodüksiyon gücünün global pazara açılımı açısından önemli bir dönüm noktası oldu.

Akan Açıksöz, bu projelerde ilk kez Ronin 4D kamerasını ana kamera olarak kullanarak Türkiye’deki dijital prodüksiyon standartlarını yukarı taşıdı. Hareketli sahnelerde sinematik bir stabilite ve dijital doğruluk sağlayan bu teknoloji, Açıksöz’ün imzası haline gelen etkileyici kadrajlar ve dinamik anlatım tarzı için mükemmel bir zemin oluşturdu.

Shorten ve DramaPops’ta Öne Çıkan Projeler

Shorten platformunda yayınlanan “LMH for the Mafia Heir” ve “Womanizer” projeleri, Açıksöz’ün Türkiye’de gerçekleştirdiği ilk dikey format diziler arasında yer alıyor. Bu yapımlar, Türk yapım ekipleriyle çekildi ancak tüm kreatif süreç uluslararası bir dil ve kalite anlayışıyla şekillendirildi. Yönetmen Mahir Birav ile çalışan Açıksöz, özellikle “Mafia Heir” dizisinde karanlık atmosfer ve dramatik ışık tasarımıyla dikkat çekti.

DramaPops’ta ise “Forced to Sleep with Mr. Mysterious”, “Dating Diaries: Bye Bye Birdman”, “Fly Me to the Moon” ve “I’m Pregnant. Who’s Daddy?” gibi mini dizi formatındaki projelerde görev alan Açıksöz, her biri farklı tür ve tona sahip bu yapımların her birine ayrı bir görsel kimlik kazandırdı. Açıksöz bu projelerde; mizah, gerilim ve romantizmi anlatan bölümleri 1 dakikalık sahne yapıları içinde, etkili kadrajlarla sunarak, izleyiciyle duygusal bağ kurmayı başardı.

İzmir Film Festivali’nden Zirveye

Akan Açıksöz’ün sinematografik başarısı sadece dijital platformlarla sınırlı kalmadı. Türkiye’deki kariyerinin önemli bir dönüm noktası olan İzmir Film Festivali’nde “En İyi Görüntü Yönetmeni” ödülünü kazanması, onun sanatsal yaklaşımının ve emeğinin takdir edildiğini gösterdi. Bu ödül, yalnızca bir başarı simgesi değil; aynı zamanda Türkiye’de yetişen bir sinemacının uluslararası alanda da söz sahibi olabileceğinin kanıtı oldu.

Yeni Bir Dönemin Habercisi

Akan Açıksöz, hem biçimsel hem de teknik anlamda Türkiye’de ilk kez çekilen İngilizce, dikey formatlı projelerle sektörde çığır açtı. Dikey anlatının gerektirdiği kadraj yapıları, ışık planlaması ve görsel ritmi ustalıkla yöneten Açıksöz, mobil izleyici alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak klasik sinema dilini yeniden yorumladı. Ronin 4D gibi yenilikçi ekipmanların da dahil edildiği bu projeler, genç sinemacıların teknolojiye açık, esnek ve küresel vizyonla üretim yapabileceğini gösterdi.

Görüntü yönetmenliğine getirdiği bu çağdaş, çok yönlü ve dinamik bakış açısıyla Akan Açıksöz, sadece bir teknisyen değil, aynı zamanda çağının görsel anlatım biçimlerini şekillendiren bir sanatçı olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’de başlayıp Amerika’ya ulaşan bu yolculuk, onun kariyerinde olduğu kadar, Türk sinema sektöründe de yeni bir dönemin habercisi niteliğinde.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR