Kostin, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Ras Al Khamiah şehrinde bu yıl 17'ncisi düzenlenen Verona Avrasya Ekonomi Forumu kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türkiye ile Rusya'nın komşu ülkeler olarak iyi ilişkilere sahip olması gerektiğini anlatan Kostin, Türkiye'nin hem Avrupa hem de dünyaya açılan önemli bir ulaştırma koridoru olduğunu ifade etti.

Kostin, Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmadığına işaret ederek, "Bu konuda minnettarız ve bunun çok doğru bir yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu pragmatik bir yaklaşım ve bence Türkiye ekonomisi de bu durumdan faydalanıyor." diye konuştu.

Türk ürünlerinin de Rusya’da beğeniyle kullanıldığının altını çizen Kostin, "Zorlu siyasi zamanlarımız oluyor. Ancak neyse ki Sayın Vladimir Putin ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ikili ilişkilerimizi karmaşıklaştırmayan çözümler buluyor ve yapılması gereken doğru şey de budur. Her ülkenin kendi görüşüne, kendi siyasi çizgisine sahip olma hakkı vardır." ifadelerini kullandı.

Kostin, ABD’nin ekonomik şantajla söz konusu iyi ilişkilere zarar vermeye çalıştığını belirterek, "Biz komşuyuz, birbirimizi birçok yönden tamamlıyoruz ve bu ilişkilerin oldukça güvenilir olduğunu düşünüyorum. Tekrar ediyorum, bu duruma ilgi duyuyoruz ve Türkiye’nin bu çizgiyi devam ettirmesini umuyoruz." dedi.

- BRICS'le ilgili gelişmeler

Kostin, Sovyetler Birliği'nde 1917'de yaşanan devrime atıfta bulundu.

G7 ülkelerinin, Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin küresel pazarlarda ve siyasi anlamda güçlü hale geldiğini anlatan Kostin, bugün böyle bir durumla karşı karşıya olunduğunu söyledi.

Kostin, "Çok olmasa da dünya bölünmüş, biri gelişmiş ülkeler dediğimiz ülkeler ve diğeri de küresel Güney ülkeleri dediğimiz ülkeler şeklinde iki gruba ayrılmış durumda." diye konuştu.

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi kurumların Batılı ülkelerin egemenliği altında bulunduğunu kaydeden Kostin, "Dolayısıyla uluslararası ilişkilerde ve bu kurumların hepsinde adil kararlar alamıyoruz. Bu yüzden bir yeniden yapılandırmaya ihtiyacımız var." dedi.

Kostin, dünyanın içerisinde bulunduğu süreçte BRICS'in önemine işaret ederek, "(BRICS) İlk başta bir kopuştu ve daha çok bazı ekonomik olayların açıklanmasına yönelik bir sistem içinmiş gibi görünüyordu ama şimdi gerçekten de böyle bir politik yapı haline geldi. Elbette bunu daha güçlü bir ekonomik yapıya dönüştürmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde egemen bir siyaset yürüttüğünü kaydeden Kostin, çok sayıda ülkenin böyle bir yaklaşım sergilemekten korktuğunun altını çizdi.

- ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın yeni dönemi ve yaptırımlar

ABD’nin kendisini 2018’de yaptırım listesine aldığını anımsatan Kostin, "Yaptırımlar yasalaştırıldı ve bu da Trump döneminde bile bunların kaldırılmasını çok daha zor hale getirdi. Ancak elbette, yeni bir yönetimin gelmesiyle özellikle de farklı bir partinin bu yönetimiyle daha iyiye doğru bir değişim için umut var." dedi.

Trump’ın Ukrayna’daki askeri çatışmaları sonlandırma vaadinde bulunduğunu anlatan Kostin, eğer çözülebilirse, bunun ileriye doğru büyük bir adım olacağını düşündüğünü söyledi.

Kostin, "Yaptırımlar dışında, artık silahlı saldırıların olmaması, insan kaybı olmaması gerçeği bulunuyor ve bu da en önemli şeyken yaptırımlar muhtemelen ikinci sıradadır." diye konuştu.

Trump’ın ilk döneminde Rusya ile bağlantılı iddialar nedeniyle zorluklar yaşadığını anımsatan Kostin, "Kurulan çeşitli komisyonlar vardı ve hiçbir şey kanıtlayamadılar. Kimse özür dilemedi, kimse bunun için acı çekmedi ama yine de göreceğiz, şimdilik temkinliyiz." dedi.

- Rus ekonomisini 2025’te neler bekliyor?

Rus ekonomisinde bu yıl yüzde 4 büyüme beklediklerini belirten Kostin, "(2025’te) Ekonominin yavaşlayacağını, yüzde 2 büyüyeceğini düşünüyoruz. Bunun bir trajedi olmadığına inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Rusya’daki politika faiz oranının da bu yıl yüksek kalacağını ve yüzde 23’e kadar yükseltilebileceğine işaret eden Kostin, "Çünkü Rusya Merkez Bankası enflasyonu çok sert bir şekilde bastırmak istiyor. Türkiye'de de enflasyonla mücadelede başarılar yaşandığını ve Türkiye Merkez Bankasının daha sert bir duruş sergilediğini biliyoruz." dedi.

Kostin, enflasyonun, ekonomide yavaşlamadan daha olumsuz bir durum olduğunu ve VTB’nin müşterileri arasında kredilere yönelik sorunlarla karşılaşmadıklarını söyledi.

Daha önce 2008 veya Asya’da yaşanan mali krizleri yaşadıklarını kaydeden Kostin, bu krizlerde yaşananlara benzer bir durum görmediğinin altını çizdi.

- Altın ve Bitcoin’in geleceği

Çalkantılı bir dönemde dünyadaki merkez bankalarının altın alımlarını artırdığını anlatan Kostin, “Analistlerim ons başına 2900, hatta 3000 dolara kadar olası bir artış öngörüyor. Altın fiyatları konusunda biraz iyimseriz. Altının daha fazla yükseliş potansiyeli olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Kripto paraların ise son derece spekülatif varlıklar olduğunun altını çizen Kostin, “Putin’in de dediği gibi Bitcoin’i yasaklayamazsınız, var olmaya devam edecektir ancak bu riski kabul eden insanlar içindir. Altının değeri asla sıfıra düşmeyecektir ancak Bitcoin’in değeri prensipte sıfıra düşebilir." diye konuştu.