SON DAKİKA
GÜNCEL Salı 15 Temmuz 2025 09:16

TÜRKİYE GÜVENLE BÜYÜYOR

FETÖ'nün hain darbe girişimi sadece siyasi sistemin değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın da hedef alındığı bir kalkışmaydı. Ancak Türk milleti, iradesine sahip çıkarak bu girişimi bertaraf etti ve ülke kısa sürede toparlanma sürecine girdi.

Türkiye güvenle büyüyor

Mustafa DENİZ

Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi demokrasisine ve bağımsızlığına yönelik tarihinin en karanlık saldırılarından birine maruz kaldı. FETÖ'nün hain darbe girişimi sadece siyasi sistemin değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın da hedef alındığı bir kalkışmaydı. Ancak Türk milleti, iradesine sahip çıkarak bu girişimi bertaraf etti ve ülke kısa sürede toparlanma sürecine girdi. Aradan geçen dokuz yılda Türkiye, ekonomik anlamda da büyük bir yeniden dirilişe imza attı.

Darbenin ekonomik travması

15 Temmuz gecesi, başta borsa ve döviz piyasaları olmak üzere tüm ekonomik göstergelerde ani dalgalanmalar yaşandı. Borsa İstanbul’da işlem gören hisseler yüzde 7’nin üzerinde değer kaybetti, dolar 3,10 seviyesini aşarak tarihi zirvesine ulaştı. Kamu bankalarının öncülüğünde başlayan müdahalelerle piyasalar bir nebze olsun rahatlatılsa da yatırımcı güveni kısa süreli bir sarsıntı geçirdi.

Hükümetten güçlü ekonomi hamlesi

Darbe girişiminin hemen ardından hükümet, ekonomik istikrarın korunmasına yönelik hızlı ve kararlı adımlar attı. Merkez Bankası, piyasalara likidite sağlarken faiz indirim süreciyle ekonomiyi destekledi. Kamu kurumları, iş dünyasıyla eşgüdüm halinde çalışarak yatırımların devamlılığını sağladı. "Ekonomik Seferberlik" anlayışıyla özel sektör de sürece katkı sundu.

Yatırımlar hız kesmiyor

2016 sonrası dönemde başta altyapı projeleri olmak üzere mega yatırımlara hız kesmeden devam edildi. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Santrali, milli savunma sanayi projeleri ve TOGG gibi yatırımlar, Türkiye'nin üretim ve teknoloji alanında kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi oluşturma vizyonunu yansıttı.

İhracatta rekorlar, üretimde atılımlar

Darbe girişimi sonrasında ihracatta da önemli gelişmeler yaşandı. Türk lirasındaki dalgalanmaya rağmen ihracatçılar, yeni pazarlara yönelerek Türkiye'nin dış ticaret dengesine katkı sundu. 2023 yılı itibarıyla Türkiye, yıllık 255 milyar doları aşan ihracat rakamıyla tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Sanayi üretimi, organize sanayi bölgelerindeki yatırımlar ve yerli üretime sağlanan teşviklerle ciddi ivme kazandı.

Finansal bağımsızlık yolunda adımlar

Darbe girişiminin ardından dış finansman kaynaklarına olan bağımlılığı azaltmak amacıyla Türkiye, yerli ve milli ekonomi politikalarını benimsedi. Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Dijital Türk Lirası, Altın Tahvili ve yeni finansal enstrümanlar sayesinde iç tasarrufların ekonomiye kazandırılması hedeflendi. Ayrıca Türk lirasının uluslararası ticarette daha etkin kullanılmasına yönelik adımlar da atıldı.

Ekonomik dirilişin toplumsal boyutu

15 Temmuz’un ardından Türk halkı, sadece meydanlarda değil, ekonomik cephede de iradesini ortaya koydu. Bankalara koşarak parasını çeken değil, bankalara döviz bozdurmaya giden vatandaşlar görüldü. Bu bilinç, ekonomik bağımsızlık mücadelesinin toplumsal temelde de sahiplenildiğini ortaya koydu.

Türkiye ekonomisi güçlenerek yoluna devam etti

15 Temmuz’un ardından Türkiye, ekonomik anlamda da bir yeniden diriliş süreci yaşadı. Kararlı politikalar, yapısal reformlar ve milletin desteğiyle ekonomik göstergeler toparlandı, Türkiye tekrar büyüme rotasına girdi. Bugün gelinen noktada Türkiye, hem bölgesel bir üretim ve lojistik merkezi olma yolunda ilerliyor hem de ekonomik olarak daha bağımsız ve dirençli bir yapıya kavuşuyor.

Bu süreç, Türk milletinin iradesiyle sadece bir darbenin önlenmediğini, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık yolunda yeni bir dönemin başladığını da gösterdi.