TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜ ÜLKE
OYAK Portföy'ün Girişim Sermayesi Yatırım Fonları üzerinden gerçekleştirdiği Türk teknoloji yatırım şirketi Innovance Kurucu Ortağı Yusuf Ürey, Türkiye'de dijital dönüşüme önem verildiğini ve Türkiye'nin dijital dönüşümde öncü ülke konumunda bulunduğunu söyledi

Mustafa DENİZ
Innovance Kurucu Ortağı Yusuf Ürey, Analiz’e sektörü değerlendirdi, başarı hikayesini anlattı. Ürey, “Öncelikle Türkiye’de dijital dönüşüme çok önem veriliyor. Sektöre baktığımız zaman finans ve telekomünikasyonda Türkiye dijital dönüşümde çok iyi noktada. Dünyanın öncü ülkelerinden diyebiliriz çok rahatlıkla. Kamu tarafında da başarılı gittiğini görüyoruz. Mesela dijital bankacılık alanında Türkiye zaten önde, dijital olmayan banka hemen hemen yok ama Almanya'ya gittiğiniz noktada birçok bankanın hâlâ bırakın süreçlerinin dijitalleşmesini, daha dijital kanalları yok. Bu bile basit bir örnek” dedi.
Farklı sektörlerdeki büyük ve orta ölçekli işletmelere dijital dönüşüm çözümleri sunduklarını söyleyen Ürey, “Data, kripto, AI, hazine ve yatırım ürünlerine yönelik de yatırımlar da gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin önemli kurumlarından biri olan OYAK’ın yatırımıyla büyümeye ve yolumuza devam ediyoruz. Şu anda aktif olarak 50’den fazla müşteriye hizmet vermekteyiz. Finans sektörü ve fintekler başta olmak üzere e-ticaret, eğlence, sağlık, sigorta ve IoT gibi alanlarda yer alıyoruz” diye konuştu.
İlk ofislerini Almanya’da kurduklarını ifade eden Ürey, “30 kişi Almanya’nın bordrosunda ve orada yaşıyor. Frankfurt merkezliyiz. Çok büyük iki dijital bankacılık dönüşümü projeleri yönetiyoruz. Buna paralel data warehouse dönüşüm projesini de yönetiyoruz.
Sonrasında Romanya’da şirket kurduk. Orada ağırlıklı finans sektöründeyiz. İki firmaya hizmet veriyoruz. Bir bankanın dijital kanallarını yeniliyoruz, bir firmanın teknolojik altyapısını yeniliyoruz.İngiltere’de de aynı şekilde finans ağırlıklı projemiz var. Bir şirketin dijital dönüşüm süreçlerini yönetiyoruz. Ofisimizi bu yıl Londra’da kurduk” diye konuştu.
Gençler için staj programı
Sürekli gelişen ve değişen bilişim alanında, hem Türkiye’de hem de globalde pek çok bankalara ve finans sektöründeki şirketlere teknoloji danışmanlığı alanında hizmet verdiklerini vurgulayan Ürey, “İçinde bulunduğumuz bilişim çağına ayak uydurmak için gençlere her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Bu yüzden de gençlerle çok yakın iletişim çalışmaları yürütüyoruz. Bu kapsamda staj programlarına da çok önem veriyoruz. Yaz döneminde altı haftalık, kış döneminde altı aylık olmak üzere yılda toplam iki farklı staj programı düzenliyoruz. Yaz dönemi, 3. ve 4.sınıflara özel. Kış dönemi ise 4. sınıflara özel. Hedef kitlemiz IT alanındaki öğrenciler. Burada staj yapıyorlar ve başarılı, yetenekli gençleri bünyemize dahil ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki yazılım sektörü
Günümüzde özellikle yazılım dünyasında yazılım ve artan ihtiyaçtan dolayı insan kaynağına gelen talep bir numaralı sorun olduğunu kaydeden Ürey şunları söyledi: “Çok fazla yazılımcı ihtiyacı oldu ve pandemiden sonra uzaktan çalışma seçeneğinin gelmesiyle beraber Türkiye'yi keşfeden global firmalar buradaki kaliteli insan kaynağını almaya çalıştılar. Global firmalar çok fazla bizim sektörde istihdam sağladılar, büyük bir çoğunluğunda uzaktan çalışma şeklinde ilerlediler. Burada tabii bizim onlarla rekabet etme şansımız belli bir noktaya kadar olabiliyor, en büyük kriz bu aslında. Öte taraftan Türkiye esasında yazılım alanında çok iyi bir konumda yer alıyor ancak şirketlerin yurtdışı hedeflerinin olmaması sektör gelişimi adına önemli bir engel oluşturuyor. Yazılım alanında çok daha fazla ihracata yönelebiliriz. Bunun son zamanlarda biraz daha arttığını en azından artma niyetinde olduğunu, şirketlerin de bunu hedeflediğini şu an görüyoruz. Bu yönde daha da ilerlenmesini bekliyoruz.”
Organizasyon eksik
Bir diğer eksikliğin de organizasyon eksikliği olduğunun altını çizen Ürey, “Örneğin savaştan önce Avrupa'da herhangi bir şehre bir ülkeye gittiğiniz zaman ve sektörü araştırdığımız zaman Ukraynalı şirketlerin çok organize bir şekilde pazardan pay aldığını gördük. Bunun yarısını Polonya ve Romanya gibi gelişmekte olan ülkeler alıyordu. Sadece şirketler değil devlet olarak da çok iyi koordine olduklarını gördük. Mesela burada biz Romanya'yı örnek alabiliriz. Ofis açtığımız zaman çok etkilenmiştik, sanayi ve üniversite iç içe çok güzel projeler yapıyorlar. Yurt dışına çok fazla hizmet veriyorlar ve yazılım alanında özellikle son zamanlarda çok fazla unicorn şirket çıkardılar. Dolayısıyla Romanya bizim örnek alacağımız bir ülke olabilir. Özetle aslında biz daha iyi koordine olmalıyız, yurt içinde rakip olabiliriz ama yurt dışında bazı yerlerde beraber hareket etmemiz gerekir. Bu kapsamda DEİK altında bir organizasyon kuruldu, bunun da en güzel örneğini Money2020 Amsterdam’da gördük. Türkiye’de birbirine rakip birçok firma orada beraber hareket ettik ve bu bir başlangıç oldu. Bunu devam ettirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Mühendislik trend oldu
Bilgisayar mühendisliğinin trend olduğunun altını çizen Ürey, hep bir sektörün trend olduğunu, bir ara endüstri mühendisliğinin trend bir iş haline geldiğini söyledi. Ürey, ondan öncesinde de ziraat mühendisliğinin trend olduğunu vurguladı, bunun arz talep meselesinden kaynaklandığını söyledi.
Para kazanacağım diye girilmez
Bilgisayar mühendisliği ve yazılımcılığın severek yapılması gereken bir iş olduğunu söyleyen Ürey şu ifadeleri kullandı: “Seviyor musun ya bu işi? Yani ya bilgisayarı açtığın zaman oyun oynamaktan bahsetmiyorum Onun temel felsefesini kurcalamaktan zaman geçirmekten zevk alıyorsan doğru meslektesin. Sırf para kazanacağım ben dersen o iş olmaz.”