Türkiye’de zeytinlikler kurarak NovaVera markasını dünya birinciliğine taşıyan Alan, zeytin ve zeytinyağını koruma ve markalaştırma sürecindeki deneyimini Japonya’da tanıtma fırsatına dönüştürdü.

Bahar Alan, “Türkiye’de 100 civarında ticari olarak kullanılan zeytin çeşidimiz var, fakat kullanılmayan daha birçok tür bulunuyor. Biz, markamızla tüm çeşitlerin isimlerini şişelere taşıyoruz. Bu, tüketicinin hangi zeytinyağını neden kullanacağını bilmesini sağlıyor. ChefBlend projesiyle Japon mutfağına uyumlu özel bir harman yaratıyoruz” dedi.

Alan, zeytinin sadece bir ürün olmadığını, aynı zamanda bir ekosistem içerdiğini vurguladı. “Zeytin ağacı kuşlar, solucanlar ve çevresindeki bitkilerle birlikte bir ekosistem oluşturuyor. Kuşlara zarar verirsek, zeytin ağacı kendiliğinden çimlenmeyecek. Tarımda zehirsiz ve doğayla uyumlu yöntemler benimsemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Japon şef ve tadım uzmanı Nakamura ise, Türk zeytinyağlarının aromatik zenginliğini övdü ve şunları söyledi: “Trilye, Memecik ve Ayvalık zeytinlerinin birleşimiyle oluşturduğumuz ChefBlend, hem Japon hem de Akdeniz mutfağıyla uyumlu. Türkiye, dünyadaki en büyük zeytin üreticilerinden biri ve çeşitler benzersiz aromalar sunuyor. Bu iki mutfak arasında bir gastronomik köprü kurulabilir.”

Projenin amacı, Türk zeytinyağını Uzak Doğu’da tanıtmak ve Türkiye’nin İtalya ile İspanya karşısında geri kaldığı pazarlarda hak ettiği değeri bulmasını sağlamak. Alan, “Türk zeytinyağları son 10 yılda büyük gelişim gösterdi. Markalaşma ve desteklerle kaliteyi daha da yukarı taşımak mümkün” dedi.

ChefBlend, Trilye’nin meyvemsi yapısı, Ayvalık’ın dengeli karakteri ve Memecik’in baharatlı notalarını birleştirerek çok katmanlı bir tat profili sunuyor. Bu çalışma, Türk kadın girişimcilerin uluslararası arenada öne çıkmasını ve zeytinyağını dünya mutfaklarında tanıtmasını sağlayan öncü bir girişim olarak öne çıkıyor.