Tıbbi teknoloji şirketi Siemens Healthineers Türkiye, ülkemizdeki sağlık farkındalığına dair çarpıcı veriler
ortaya koyan ‘Sağlık Okuryazarlığı Araştırması’nın ikincisini gerçekleştirdi. 2022’deki ilk araştırma gibi
yine Method Research Company ile gerçekleştirilen yeni araştırma, bireylerin hastane tercihi, yaşam
tarzı, hastalıklar, koruyucu sağlık hizmetleri kullanımı, sağlık bilgisine erişim ve gelecek beklentileri
hakkındaki görüşlerini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan, farklı demografik özelliklere sahip, 18-65 yaş arasındaki 400’den
fazla kadın ve erkek ile yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilen araştırma sonuçları, Siemens
Healthineers Türkiye Görüntülemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ertan Cömert ve Türk
Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol’un katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında
paylaşıldı.
Toplantıda şirketin sağlık okuryazarlığını artırmayı amaçladığı projelerini tek çatı altında toplayan
‘Bilmende Fayda Var’ platformu da Kurumsal İletişim Direktörü Nesrin Kalay Bozpınar tarafından
tanıtıldı.
‘Sağlıklıyım’ diyenlerin oranı azalıyor
Siemens Healthineers Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Raporu’na göre Türkiye’de kendini sağlıklı görenlerin
oranı yüzde 64 Bu oran 2022’deki ilk araştırmada yüzde 71 seviyesindeydi. Araştırmaya göre bireylerin
öncelikli sağlık merkezi tercihi yine devlet hastanesinden yana. Yüzde 55’lik kesimin ilk tercihi devlet
hastanesi, bunu yüzde 25 ile özel hastaneler izledi. Devlet hastanelerinin tercih edilme oranı 2022’deki
araştırmada yüzde 61; özel hastanelerin tercih edilme oranı ise yüzde 22 çıkmıştı. Tercih dağılımında
üniversite hastanelerinin ve sağlık ocaklarının oranı ise yüzde 10 seviyesinde çıktı.
Kadınların yüzde 77’si mamografi çektirmiyor
Araştırma, Türkiye’de halkın koruyucu sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanmadığını da ortaya koydu.
Araştırmaya göre halkın yüzde 75’i kronik hastalıklarının farkında değil. Farkında olanlar en çok yüksek
tansiyon, diyabet, astım ve tiroid/guatr hastalıklarına sahip. ‘Check-up yaptırmıyorum’ diyenlerin oranı
yüzde 78 çıkarken, düzenli check up’a gidenlerin kontrollerini ortalama 3,5 yılda bir yaptırdığı belirlendi.
Araştırmada dikkat çeken sonuçlardan biri de mamografi çektirme oranı. 2022’deki araştırmada düzenli
mamografi kontrolü yaptıranların oranı yüzde 36 iken; bu yıl bu oran yüzde 23’e geriledi. 30 yaş üzeri
kadınların yüzde 77’si hiç mamografi çektirmediğini belirtirken, yüzde 74’ü mamografi çektirmemelerine
gerekçe olarak ‘İhtiyaç duymadım’ yanıtını verdi.
Türk Radyoloji Derneği Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Radyoloji Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol mamografi oranlarıyla ilgili olarak, “Hem
kamuda hem de özel sektörde yıllardır meme kanseri farkındalığına yönelik çalışmalar ve kampanyalar
yapılıyor. Bu çalışmalara rağmen yüzde 77’lik kesimin hayatında hiç mamografi çektirmemiş olması,
ülkemizdeki en yaygın hastalıklardan meme kanserinde erken tanı ve tedavi için engel teşkil ediyor.
Kanser tedavilerinden haberdar olmayanların yüksek oranda olması da dikkat çekici. Bireylerin sağlıkla
hayatlarına devam edebilmeleri ve sağlık sistemimizdeki yükün azaltılması için halkımızdaki farkındalığın
ve sağlık okuryazarlığı oranının artırılması gerekiyor” dedi.
Nörolojik hastalıklarda artış var
Rapora göre katılımcıların sahip oldukları ya da atlattıkları kalp krizi, metabolik hastalıklar, karaciğer
yağlanması gibi hastalıklarda önemli artış görülmedi. Buna karşın nörolojik hastalıkların oranı yüzde
yediye yükseldi. Bu oran 2022’deki ilk araştırmada yüzde 3 seviyesindeydi.
Orandaki artış ile ilgili konuşan Prof. Dr. Can Çevikol, “Hem dünyada hem de ülkemizde, son yıllarda
özellikle nörovasküler, kardiyovasküler ve kanser hastalıklarında artış gözlemliyoruz. Avrupa'da her iki
ölüm nedeninden birisi nörovasküler ve kardiyovasküler hastalıklar. Bu artışı, kişilere özel genetik ve
çevresel sebeplerin yanında nüfusun yaşlanmasına bağlayabileceğimiz gibi, düzenli sağlık kontrollerinin
yaptırılmamasına ve kişilerin yaşam tarzlarına da bağlayabiliriz. Araştırma sonuçlarından halkımızın
check-up yaptırma oranının ve spor alışkanlığının oldukça düşük olduğunu, stres seviyesinin yüksek
seyrettiğini, neredeyse yarısının sigara içtiğini ve bu oranların 2022’ye göre artış gösterdiğini görüyoruz.
TÜİK verileriyle karşılaştırıldığımızda da çıkan sonuçlar benzerlik gösteriyor. Tüm bu konular özellikle
nörovasküler, kardiyovasküler ve kanser hastalıklarının artışında önemli rol oynuyor. Halkımızın sağlık
konusundaki farkındalığının düşük olması, erken tanı ve tedavi için büyük engel teşkil ediyor” ifadelerini
kullandı.
‘Gençlerde kanser vakaları artışta’
Çevikol, “40 yaş ve üstü kişilerde kanser vakaları son yıllarda düşüş gösterirken, genç nüfusta kansere
yakalanma oranı hızla artıyor. Ulusal Kanser Enstitüsü'nün verilerine göre ABD'de 1975-2019 arasında
ortaya çıkan kanser vakalarında 15-39 yaş arası hastaların oranı yüzde 35’e kadar yükseldi. Gençlerde en
hızlı artan kanser vakaları mide ve bağırsakla ilgili olanlar. BMJ Oncology dergisinde 2023’te yayımlanan
ve yaklaşık otuz farklı kanser türünü inceleyen araştırmaya göre de 1990-2019 arasında dünya çapında
50 yaş grubunda kanser oranı neredeyse iki katına çıktı. Özellikle gelişmiş ülkeleri etkileyen bu durum, 50
yaşın altındaki kişilerde kanserden ölümlerin artmasına neden oluyor. Gençlerin bu tür hastalıklara karşı
farkındalık kazanması gelecekte sağlıklı bir toplum oluşturulmasında büyük önem arz ediyor” dedi.
Radyolojide radyasyon dozu bilinmiyor
Katılımcıların yüzde 68’i radyoloji hizmetleri ile ilgili bilgileri doktor ve hemşireden, yüzde 34’ü
internetten, yüzde beşi ise sosyal medyadan edindiğini belirtti. Tomografide cihaz markasına göre
radyasyon dozunun değişiklik gösterdiğini, on kişiden dokuzu bilmiyor. Yüzde 43’lik kesim, doz farkı
hakkında bilgilendirildiğinde tercihlerinin değişeceğini belirtti.