Çok amaçlı bir platform olarak geliştirilen Tulpar, farklı görev ihtiyaçlarına uygun çeşitli konfigürasyon seçenekleriyle dikkat çekiyor.

Modüler tasarım yaklaşımı sayesinde Tulpar’da ortak gövde yapısı ve ortak alt sistemler kullanılıyor. Bu yapı, farklı araç konfigürasyonlarının aynı alt sistemler üzerinden görev yapabilmesine olanak tanırken, kullanım esnekliğini artırıyor. Aynı zamanda eğitim ve lojistik süreçlerinde önemli avantajlar sağlanıyor.

Hareket kabiliyeti açısından Tulpar, gövde önünde konumlandırılan güç grubu ile öne çıkıyor. Araçta, 700 beygir gücünden 1100 beygir gücüne kadar seçenekler sunan turbo şarjlı dizel motor ve otomatik transmisyon alternatifleri bulunuyor. Süspansiyon sisteminde ise dayanıklı ve güvenilir burulabilen mil sistemi tercih ediliyor. Her iki tarafta kauçuk kaplı, çift taşıyıcı tekerli yedi taşıyıcı teker yer alırken, Otomatik Palet Gergi Sistemi sayesinde palet gergisi sürücü bölmesinden, değişen yol koşullarına göre ayarlanabiliyor.

Tulpar’ın modüler yapısı ateş gücü açısından da geniş bir entegrasyon imkânı sunuyor. Platform, 7,62 mm’den 120 mm’ye kadar insanlı veya insansız silah sistemlerinin yanı sıra havan ve hava savunma sistemlerinin entegrasyonuna uygun şekilde tasarlandı. Bu özellik, aracın farklı tehdit ortamlarında etkin şekilde görev yapabilmesini sağlıyor.

Tek bir platform üzerinden çok sayıda görevi yerine getirebilecek şekilde geliştirilen Tulpar; Hafif Tank, Zırhlı Muharebe Aracı, Zırhlı Personel Taşıyıcı, Keşif Aracı, Komuta Kontrol Aracı, Hava Savunma Aracı, Ambulans, Bakım ve Kurtarma Aracı ile Havan Aracı gibi farklı konfigürasyonlara sahip bulunuyor. Ortak gövde yapısı, lojistik destek süreçlerini sadeleştirirken, bakım ve idame maliyetlerini de düşürüyor.