TÜKETİCİNİN PSİKOLOJİSİ HALA DÜZELMEDİ
2018'in son üç ayında Türkiye ekonomisinin daralmasında vatandaşın tüketiminin yüzde 9 gerilemesinin de etkisi oldu. 2019'un başında da tüketicinin psikolojisindeki bozulma hâlâ kendini hissettiriyor.
Türkiye’de ekonomik durgunluğa işaret eden 2018 yılının son üç ayına ilişkin milli gelir rakamları, tüketicilerin tedirgin olduğunu gösterirken, tüketim psikolojisinde iyileşmenin henüz gerçekleşmediği gözlemleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) rakamlarına göre 2018 yılının son üç ayında Türkiye ekonomisi yüzde 3 daralırken vatandaşın tüketimi yüzde 9 düşüş kaydetti.
Yılın son üç ayında hükümet iç talebi canlandırmak için birçok vergi indirimini hayata geçirdi. Ancak rakamlar tüketicilerin bu indirimlere rağmen tüketimden kaçındığını gösterdi. Verilere göre 2018’in son üç ayında buzdolabı, televizyon gibi ürünleri kapsayan dayanıklı malların tüketimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36 geriledi. Böylelikle bu grupta endeks tarihinin rekor düşüşü kaydedildi.
Dayanıklı mal grubunun yanında giyim gibi yarı dayanıklı malları içeren grupta da gerileme görüldü. Buna göre bu grupta yüzde 15,2’lik düşüş izlendi.
Garanti Bankası ekonomistlerinin değerlendirmelerine göre, 2009 küresel finansal krizinden bu yana Türkiye’de iç talepte en sert daralma yaşandı.
Tüketim psikolojisi toparlanamadı
Tüketici eğilimlerini ölçen endeksler 2019 yılının başında bir toparlanma olduğunu gösterse de geçen yılın sonlarında izlenen tüketim psikolojisindeki bozulma kendini hâlâ hissettiriyor.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı ve Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, alım gücünün düşmesiyle Türkiye’de tüketicilerin tüketimlerini ertelediğine dikkat çekti.
Deutsche Welle Türkçe’ye konuşan Aziz Koçal, birçok tüketicinin sadece sabit giderlerini karşılayabildiğini, onun dışında herhangi bir tüketimde bulunmaktan kaçındığını belirtti.
Aziz Koçal, “Tüketici, beyaz eşya ve mobilya almak derdinde değil, karnını doyurmak derdinde. Türkiye’de bugün asgari ücret açlık sınırının altında. Mutfakta enflasyon artarken, elektrik gibi temel faturalar da yüksek geliyor. Böyle olunca tüketici mevcut durumunu korumaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Seçim belirsizliği de tüketim psikolojisini bozdu
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Gizem Öztok Altınsaç, 2018’de Türkiye’de yaşanan kur şoku ve takip eden dönemde faizlerin hızlı yükselmesinin tüketimi baskıladığı görüşünde.
Öztok Altınsaç’a göre, 2019 yılında da hane halkı tüketimi gerilemeye devam ediyor. Tüketici güvenini ölçen tüketici güven endeksinde dip yapma çabalarının devam ettiğini belirten Öztok Altınsaç, 2019 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren Türkiye’de tüketim tarafında bir toparlanma görülebileceğini söyledi.
Ekonomist Öztok Altınsaç kur şoku ve faizlerin yükselmesiyle birlikte seçimlerin yarattığı belirsizlik ortamının da tüketim üzerinde etkili olduğuna dikkat çekti.
TÜKODER Başkanı Aziz Koçal da seçim sonrası ekonominin bozulacağına ilişkin söylentilerin tüketicinin psikolojisini etkilemiş olabileceğini söyledi.
“Tüketici bir kur şokunu daha kaldıramaz”
Ekonomist Gizem Altınsaç, 2018 Ağustos ayında dolar kurunda yaşaşan hızlı artış tüketicilerde etkisini hâlâ hissettirirken, tüketicilerin bir kur şokunu daha kaldıramayacağını dile getirdi. Öztok Altınsaç, tüketim tarafında normalleşme sağlanması için Türk Lirası’nın sakin ve istikrarlı seyretmesinin önemli olduğuna dikkat çekti.
Bunun yanında enflasyonun yüksek seviyelerde kalmaması da tüketicilerin gelir kaybı yaşamaması için oldukça önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. 2018’de Türkiye’de tüketici fiyatları 15 yılın zirvesine çıkarken, 2019’un başında enflasyonda bir miktar gevşeme görülmüştü.