TRUMP'DAN YEŞİL YALAN ÇIKIŞI
ABD Başkanı Donald Trump, küresel ısınmayı "gelmiş geçmiş en büyük dolandırıcılık" olarak nitelendirdi ve BM'nin bu konudaki girişimlerini sert bir dille hedef aldı. Trump, rüzgar ve güneş santrallerini de "gereksiz" olarak niteledi

ABD Başkanı Donald Trump, iklim değişikliğine yönelik söylemleriyle yeniden gündeme oturdu. Trump, küresel ısınmayı “gelmiş geçmiş en büyük dolandırıcılık” olarak nitelendirdi ve BM’nin bu konudaki girişimlerini sert bir dille hedef aldı. ABD liderinin sözleri, iklim krizinin doğrudan sonuçlarını yaşayan birçok ülke temsilcisi tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Ekonomilere zarar veriyor
Trump, konuşmasında BM’nin ve diğer uluslararası kuruluşların iklim konusundaki tahminlerini “yanlış” ve “ekonomilere zarar verici” olarak nitelendirdi. “Aptal insanlar tarafından yapılan bu öngörüler, ülkelerin servetlerini kaybetmesine yol açtı. Eğer bu yeşil aldatmacadan uzaklaşmazsanız, başarısız olursunuz,” ifadeleriyle sert çıkış yapan Trump, iklim politikalarının ekonomilere yük olduğunu savundu.
Uzun süredir iklim bilimini küçümseyen Trump, ABD’nin fosil yakıtlara dayalı üretim ve tüketim modelini savunmaya devam ediyor. Daha önce de Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alarak büyük tartışmalara neden olmuştu.
Bilim insanları ve liderlerden tepki
Trump’ın açıklamaları, iklim krizinin ağır bedelini ödeyen ada ülkeleri ve gelişmekte olan ekonomiler için endişe verici bir mesaj oldu. Palau’nun BM Büyükelçisi ve Küçük Ada Devletleri Örgütü Başkanı Ilana Seid, konuşmanın ardından yaptığı değerlendirmede, Trump’tan bu tür sözler duymanın şaşırtıcı olmadığını ancak iklim krizinin ada ülkelerinin varlığını doğrudan tehdit ettiğini vurguladı.
Malawi temsilcisi Evans Davie Njewa ise daha sert ifadeler kullandı: “Hareketsizlik, en savunmasız olanlara ihanettir. Bugün alınmayan önlemler, yarın masum insanların hayatına mal olacak.”
Bilim insanları ise Trump’ın sözlerinin gerçeklerle bağdaşmadığını belirtiyor. NASA, NOAA ve IPCC gibi kuruluşların yayımladığı raporlar, son yüzyılda küresel sıcaklıkların rekor düzeyde arttığını, buzulların hızla eridiğini ve deniz seviyelerinin yükseldiğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu değişimlerin büyük kısmı insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor.
Trump’ın geçmişteki çıkışları
Bu açıklama, Trump’ın iklim değişikliğini küçümseyen ilk çıkışı değil. 2012’de sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda iklim değişikliğini “Çin’in uydurduğu bir yalan” olarak nitelemişti. Başkanlık döneminde ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekerek uluslararası kamuoyunda tepki toplamıştı. Ayrıca rüzgâr türbinlerinin kanser yaptığını öne süren sözleri de tartışma yaratmıştı.
Küresel mücadele ve ABD’nin rolü
Trump’ın BM’deki sözleri, iklim krizine karşı ortak mücadelede ABD’nin nasıl bir rol üstleneceği sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Dünyanın en büyük sera gazı salımına sahip ikinci ülkesi olan ABD’nin küresel iş birliği dışında kalması, özellikle gelişmekte olan ülkeler için kritik sonuçlar doğurabilir.
Avrupa Birliği ve birçok gelişmiş ülke, 2050’ye kadar karbon nötr olmayı hedeflerken, ABD’nin bu sürece destek vermemesi, küresel iklim finansmanı ve yenilenebilir enerji yatırımlarında ciddi boşluklar yaratabilir.
Trump’ın yaptığı çıkış, iklim değişikliğini bir “aldatmaca” olarak gören yaklaşımını yeniden ortaya koyarken, dünyanın birçok bölgesinde seller, kasırgalar ve aşırı sıcaklarla mücadele eden ülkelerin hayati uyarılarını da gölgede bırakmış oldu. Küresel liderler ve bilim insanları, iklim krizine karşı ortak hareket edilmesi gerektiğini yinelerken, ABD’nin tutumu tartışmaların merkezinde yer almaya devam ediyor.