TOSYA'DA ÇELTİK EKİMİ BAŞLADI
Türkiye'nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Kastamonu'nun Tosya ilçesinde çiftçiler, kar sularıyla beslenen tarlalarda çeltik ekimine başladı. Genç çiftçiler de bu yüzyıllık geleneği sürdürmeye kararlı

Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasına ev sahipliği yapan Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, çeltik ekimi sezonu başladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle 1926’da kurulan ilk çeltik fabrikasıyla tarihe geçen Tosya, bugün de “beyaz altın” olarak bilinen pirinciyle dikkat çekiyor.
Tosya Ovası’nda yaklaşık 9 bin dekar arazide çeltik tarımı yapılıyor. Ilgaz Dağı’ndan eriyen kar sularıyla beslenen tarlalarda, coğrafi işaretli “Sarıkılçık” başta olmak üzere “Yaşar”, “Maratelli” ve “Osmancık” gibi çeşitler yetiştiriliyor. Çiftçiler, kare tavalara bölünmüş arazilerini aylar öncesinden işleyip suyla doldurarak ekim için hazırladı. Toprak işlemeden tohumlamaya, zararlı ot mücadelesinden gübrelemeye kadar yoğun bir emek süreci başlatıldı.
Tosya’nın Ortalıca köyü muhtarı Salih Uysal, ilçenin çeltik üretimindeki köklü geçmişine dikkat çekerek, “Pirinç burada 300-500 yıldır ekiliyor. Dedemin dedesi bile bunun ne zaman başladığını bilmezmiş. Burası Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu yer. Bu bizim geçim kaynağımız ve vazgeçemeyiz.” dedi.
Çeltik ekim sürecini de anlatan Uysal, önce tarladaki anızların temizlendiğini, ardından toprağın sürülerek gübre atıldığını belirtti. “Tavaların kaşlarını düzleyip suyu bırakıyoruz, sonra keşan yaparak düzleştiriyoruz. Son olarak da suyun içine girip tohumları serpiyoruz.” dedi. Tosya pirincinin tadının Ilgaz’dan gelen temiz ve doğal sudan kaynaklandığını vurgulayan Uysal, “Bir kez tadan, tekrar alıyor. Pilavda farkı hemen anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
Karaköy köyü muhtarı Musa Tamarslan da köylerinde 850 dekar alanda çeltik ekimi yapıldığını, bu tarımın nesilden nesile aktarıldığını belirtti. “Biz bu işi atalarımızdan gördük. Çocuk, eş hep birlikte gün boyu tarladayız. Geçimimiz buradan.” diye konuştu.
Tosyalı genç çiftçi Nuh Terzi ise 28 yaşında olmasına rağmen bu geleneksel üretime sahip çıktığını söyledi. “Beyaz altın dediğimiz pirinci ekiyoruz. Şu an tohumlama yapıyoruz. Ben de bu yüzyıllık emeğin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.” dedi.
Kadın çiftçiler de çeltik üretiminin önemli bir parçası. Ortalıca köyünden Muammer Terzi, yıllardır ekim ve hasat işlerinde aktif olduğunu belirterek, “Kadınlar olarak darı topluyor, otları ayıklıyoruz. Tohum seçimini yapıyoruz. Erkeklere yardım ediyoruz. Hasatta da çeltikleri kurutup saklıyoruz.” sözlerini kullandı.
Her yıl binlerce ton kaliteli pirincin üretildiği Tosya’da, doğayla iç içe, emekle ve gelenekle yoğrulmuş bu üretim modeli, Türkiye’nin tarımsal miraslarından biri olarak yaşatılmaya devam ediyor.