ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol’un açıkladığına göre, mühimmatın ilk teslimatı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapıldı. Uzun süredir geliştirme aşamasında olan TOLUN mühimmatı, F-16 Fighting Falcon savaş uçakları ve AKINCI TİHA platformlarında başarıyla test edildi. TOLUN sayesinde, F-16’lar tek bir sortide 8 mühimmat taşıma kapasitesine sahip olabilecek. Bu özellik, Türk Hava Kuvvetleri’nin çoklu hedeflere karşı çok daha etkili bir taarruz yapabilmesine olanak tanıyacak. Aynı zamanda, AKINCI TİHA’larında da 4 adet TOLUN mühimmatı taşınabilecek, böylece insansız hava araçları (İHA) ile de bu mühimmat kullanılarak operasyonel başarı elde edilebilecek.

TOLUN mühimmatının GPS/INS navigasyon sistemi ve IIR Arayıcı Başlıklı TOLUN-IIR konfigürasyonu, man-in-the-loop (insanli döngü) kabiliyetiyle oldukça önemli bir özellik sunuyor. Bu sayede, pilotlar atılan mühimmatı havadayken anbean manuel olarak yönlendirebiliyor ve hedefe doğru çok hassas bir şekilde yönlendirme yapabiliyor. TOLUN, özellikle çoklu hedeflere yönelik saldırılarda oldukça etkili olacak, çünkü tek bir uçak aynı anda 8 hedefi vurabilecek. Bu, Türk Hava Kuvvetleri için büyük bir stratejik avantaj sağlıyor.

TOLUN’un minyatür bomba versiyonu, yaklaşık 100 km’lik bir menzile sahip ve 250 poundluk ağırlığıyla MK-81 bombalarının yerini alacak şekilde tasarlandı. Bu mühimmat, düşük maliyeti ve etkinliği ile çok yönlü kullanıma olanak sağlıyor. Özellikle, 1 metrelik güçlendirilmiş betonu delme kabiliyeti, TOLUN’u zırhlı hedeflere karşı oldukça etkili kılıyor. ASELSAN’ın gerçekleştirdiği atışlı testlerde bu kabiliyet doğrulandı ve mühimmatın savaş alanındaki başarısı kanıtlandı.

ASELSAN’ın TOLUN mühimmatının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmesi, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını pekiştiren önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bu mühimmat, savunma sanayii alanında ülkenin yüksek teknolojiye dayalı ürünlerle donatılmasına katkı sağlarken, Türk Hava Kuvvetleri’nin de operasyonel kapasitesini artırıyor. TOLUN mühimmatı, aynı zamanda Türk mühendisliği ve teknoloji üretiminin geldiği noktayı simgeliyor. Bu gibi stratejik mühimmatlar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmasına olanak tanırken, güvenlik ve savunma stratejilerinde önemli bir yer tutuyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin bölgesel ve küresel anlamda savunma gücünü daha da artıracak gibi görünüyor.