TL'DEKİ DEĞER KAYBI SINIRLI
Küresel piyasalarda oldukça kuvvetli bir satış baskısı yaşanırken dolar/TL dün tarihi zirve olan 7.49'a kadar yükseldi ancak TL'deki değer kaybı benzer para birimlerine göre sınırlı kalıyor.
Asya borsaları Wall Street'in teknoloji hisselerindeki sert düşüş nedeniyle art arda üçüncü günde düşüş kaydetmesi ve AstraZeneca'nın koronavirüs aşı testlerine ara vermesi ardından gerilerken, petrol fiyatları Haziran'dan bu yana en düşük seviyeye indi.
ABD'de endeksler dün günü %2'nin üzerinde kayıpla tamamladı. Nasdaq'ta kayıp %4'ü aştı.
Küresel piyasalarda dolar, hisse senedi piyasalarındaki düşüşün yatırımcıların riske duyarlı para birimlerini satmasına neden olmasından destek buldu. Sterlin ise Brexit endişeleri nedeniyle altı haftanın yeni dip seviyesine geriledi.
Dolar başlıca para birimleri karşısında ayın önceki günlerinde gördüğü iki yıldan uzun sürenin dip seviyesinden yaklaşık %2 yükseldi. Dolar endeksi dün %0.8 yükseldikten sonra bugün 93.473 ile yatay seyretti.
Küresel piyasalarda koronavirüs yayılımına yönelik endişelerle birlikte petrol, altın ve hisse senedi başta olmak üzere tüm piyasalarda görülen satış baskısı ekonomisi yer altı kaynaklarına bağımlı gelişmekte olan ülke para birimlerinde belirgin hissedildi.
Dolar/TL dün 7.49'a kadar yükselse de TL dün dolar karşısında yaklaşık %0.2 değer kaybı yaşadı. Ruble, real, rand gibi para birimlerinde ise değer kaybı %1.1-%2 bandında.
Petrol vadeli kontratları önceki işlem günündeki sert düşüşlerin ardından birçok ülkede koronavirüs vakalarının yeniden artmasıyla bugün de geriledi. Yıla 70 doların üzerinde başlayan brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı dün %5'ten fazla geriledikten sonra bugün %0.4 düşüşle 39.62 dolarda işlem görüyor. ABD hafif ham petrolü dün yaklaşık %8 geriledikten sonra bugün %0.7 düşüşle 36.52 dolarda bulunuyor.
Dolar/TL bu sabah güne saat 0833'te 7.4800/7.4880 seviyesinde işlem görüyor. Euro/TL ise 8.8439 seviyesindeki rekorun hemen altında 8.8114/8.8220 seviyesinde.
İÇERİDE TL FAİZLERİNİN YETERLİLİĞİ TARTIŞILIYOR
Ağustos ayı enflasyon verilerinin geçen hafta açıklanmasının ardından yüksek enflasyon ortamında TL getirisinin yeterliliği daha çok sorgulanmaya başlandı. Bu endişelerin döviz ve altın cinsi varlıklara yeni bir yönelim ve dolar/TL'de yeni bir baskı unsuru oluşturup oluşturmayacağı piyasalar tarafından ana endişe kaynağı olarak izleniyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak TCMB'nin likidite adımlarının enflasyonu düşürmekte etkili olacağını, enflasyonun önümüzdeki dönemde düşüş patikasına geri döneceğini söyledi.
TCMB'nin her ne kadar sıkılaştırma adımlarını %10-10.5 bandında durdursa da bu adımın da bir yansıması olarak mevduat getirilerinin yüksek montanlı işlemlerde %13'lere kadar ulaşması şimdilik lokalllerin yeni bir döviz yönelimine gitmesinin önüne geçiyor.
Yabancı yatırımcılar ise Türkiye varlıklarını aralıksız satmaya devam ediyor. Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul hisse senedi piyasasında başından bu yana satışları 5.9 milyar dolara yükselmiş durumda. Yabancıların tahvil bono piyasasındaki varlıklarını da %20'nin üzerinden %3'lü seviyelere kadar gerilemiş durumda.
Düşük faiz ortamında yaşanan lokallerin dövize yönelimi ve yabancı yatırımcı çıkışları, yüksek cari açık ve yeni satış baskılarını da beraberinde getiriyor.
Yabancı çıkışları ve ilk yarıda 20 milyar dolara ulaşan cari açık ise turizm gelirlerinin de yokluğunda kamunun geçtiğimiz yıldan buyana 120 milyar civarında olduğu hesaplanan döviz arzı tarafından finanse ediliyor. Ekonomi yönetimi TL'deki seyri rekabetçi kur politikası olarak yorumlarken kamu döviz arzı kaynaklı TCMB rezervlerindeki erime ise belirgin boyutlarda.
ECB BEKLENİYOR, CDS DÜŞÜŞ SONRASI SINIRLI YÜKSELİŞTE
Yatırımcılar Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Perşembe günkü para politikası kararının euroda satış baskısı yaratıp yaratmayacağına odaklanmış durumdalar.
Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi ise 550 baz puanın altındaki seyrini sürüyor. 5 yıllık CDS 500 baz puana doğru yaklaştıktan sonra bu sabah 516/526 seviyelerine yükselmiş durumda.
Piyasada Yunanistan ile yeraltı kaynakları nedeniyle yaşanan gerilim ile birlikte AB ile ilişkiler de takip edilen ana konular arasında yerini koruyor.