"TEŞVİKLER İLÇELERE VERİLSİN"
Türkiye'nin yatırımlara ihtiyacı olduğunu belirten Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, "Yatırım heyecanını yeniden başlatmak için bölgesel ve il bazlı teşviklerin ilçe bazlı olması şart. İlçeleri illerden daha fazla teşvik alır duruma getirmek, göçü önler, istihdamı artırır, yatırımcının maliyetleri düşeceğinden yatırımlar artar, büyüme ve gelir seviyesi yükselir" dedi.
Sedat YILMAZ
Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, bölgesel ve vilayet bazlı teşviklerin ilçe bazlı haline getirilmesi gerektiğini belirterek, “İlçeye yatırım yapma hedefli teşvikler şehre göçü önler, istihdamı artırır, yatırımcının girdi maliyetlerini düşürür” dedi.
ADASO Başkanı Kıvanç, yatırım teşviklerinden ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmine, Doğu Akdeniz’deki enerji savaşlarından sanayideki enerji maliyetlerine, bursiyer çalışmaları, pamuk üretimi, yeni organize sanayi bölgelerinden rekabetçiliğe kadar yönelttiğimiz sorularımızı cevaplandırdı.
Bu yıl 8’incisi yapılan Adana Kumaş Tasarım Yarışması ile yıllardır istihdama önemli katkılar sağlandığını belirten Zeki Kıvanç, “Tasarımlar sanayide ürüne dönüşüyor. Bu da yetmiyor, tasarım kültürü gelişiyor” dedi. Tasarım yarışmalarına katılan öğrencilerin daha çabuk işe adapte olduğunu ve sektöre kolay girdiğini belirten Kıvanç, geçen yılki tasarım katılımcıları, bir sonraki yarışmalar için alt yapı oluşturmada gönüllü olarak önemli destekler verdiğini söyledi.
Sektörde bursiyerlere ciddi önem verdiklerini ve bu alanın genişletilmesi gerektiğini belirten Zeki Kıvanç, “Biliyorsunuz, bizim tekstim mühendislerine yönelik bursumuz var. Bu başlı başına bir iş. Tekstilde bu sayı 100 kişiye kadar çıkıyor. Başarılı bursiyerleri bünyemize alıyoruz. Adana, Kahramanmaraş, Kayseri bu hizmetten faydalanıyor. Ancak daha fazla bursiyer gelmesini istiyoruz. Fakat bulamıyoruz. Ancak yetişmiş eleman ihtiyacımız yok diyebiliriz” diye konuştu.
Yeni yatırımlar gerekli
Sanayinin en önemli eksiğinin yatırım alanında olduğunu, sektörler yeni yatırımlar konusunda zayıf kaldığını söyleyen Zeki Kıvanç, “Yeni oyuncu sahaya gelmiyor. Yatırım heyecanı yok. Asıl sıkıntı burada. Mevcutlar kendi kabuğuna çekilmiş. Ayağını yorganına göre uzatıyor, işine bakıyor. Tamam bunu muhafaza edelim, yenileme yapalım, modernizasyona geçelim ancak yeni yatırımlar da yapalım. En son Kahramanmaraş’ta iki yatırım var o kadar” dedi.
Kıvanç, Adana’da da SASA’da ve Rönesans’ın enerji ihtisas bölgesi yatırımlarının olduğunu hatırlattı. Adana’nın eski sanayicilerinin artık rekabetçilikten uzak kalması sebebiyle yatırımlarını devam ettirme yerine mevcut yatırımlarını satmayı hedeflediklerini, bu durumun da sanayi adına iyi bir gelişme olmadığını anlatan Zeki Kıvanç, yine yatırım için tüm şartları zorladıklarını ifade etti.
Adana’da 4 adet organize sanayiyi bölgesi ihdas etmek için kolları sıvadıklarını dile getiren Zeki Kıvanç, “Biri gıda, biri tarım, biri Ceyhan organize karma, biri de kimya alanında bir organize kuruyoruz. Buraya yatırımcı geleceğine inanıyoruz. Artık Körfez yani Gebze bölgesi doldu. Oraya yatırım imkanı yok. Çünkü yer kalmadı. Adana’da enerji ihtisas bölgesi var. Sonra Irak, İran ve Azerbaycan’dan gelecek doğalgaz ve petrol buraya akacak. Diğer taraftan Güney Kıbrıs’tan çıkacak doğalgaz de buraya Ceyhan Yumurtalık’a gelecek. Bu gelişmeler hep bölgenin önemini ortaya koyuyor” diye konuştu.
Tekliflerimize cevap alamadık
Türkiye/ABD arasında kararlaştırılan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi konusunda başta TOBB ve TİM olmak üzere birçok toplantıya katıldıklarını ve burada ABD’li muhataplarıyla bir araya geldiklerini anlatan ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, “Amerikalılar daha çok zahmetsiz ve kendi açıları açısından kârlı ve sıfır gümrükle mal almak istiyorlar. Onların dediği şu: ‘Biz TOBB, TİM anlamayız. Karşımıza muhatap olarak bir yetkili bulun. Biz onunla yürüyelim. Mesela Walmart’tan gelen siparişlerle siz uğraşın…’ Bize konsolosluktan ticari bir yetkili geldi. Onlara karşılıklı ticaret konusunda oldukça fazla alternatifler sunduk. Fakat onlar ticaretten çok işin siyasi yönüne daha çok adapte olmuşlar gibi” dedi.
Türkiye’den ABD’ye kumaş satıldığını ve en azından bu konuda bir ticari işbirliğine gidilebileceğini Amerikalılara söylediklerini ifade eden Zeki Kıvanç, “Adamlar tamamen sıfır gümrük derdinde. Mesela buradan kumaş sıfır gümrükle Ürdün’e veya Vietnam’a gidiyor. Oralarda işçilik ucuz. Türk kumaşı oralarda konfeksiyon ve hazır giyime dönüşüyor. Oradan sıfır gümrükle ABD’ye giriyor. Adamlar işin kolayını bulmuşlar. Bizden de bunu istiyorlar” diye konuştu.
ABD ile ticaret anlaşması istiyoruz
ABD’lilere ticaret yapmak için çeşitli alternatiflerle gittiklerini ve özellikle Suriyeli mültecileri gündeme getirdiklerini vurgulayan Zeki Kıvanç, “Türkiye’de şu kadar Suriyeli var. Bunların çoğu Türk işletmelerinde çalışıyor. Bu işletmelerdeki ürünleri vergisiz alın diyoruz. Cevap yok. Diğer taraftan Çin ile gerginlikleriniz sebebiyle Türkiye ticaret yaptığınız ülkelerin başında gelecek. Biz Amerikan pamuğu alıyoruz ve işliyoruz. Hiç değilse kendi pamuğunuzun ürünlerini gümrüksüz alın diyoruz. Ona da sıcak bakmıyorlar ve siyasi meseleleri gündeme taşıyıp duruyorlar” diye konuştu.
ABD ile serbest ticaret anlaşması yapmadan sorunların halledilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Zeki Kıvanç, “Her gittiğimiz yerde S-400’ler sorununun önümüze çıkarılmasını da istemiyoruz. Adamlar direkt olarak bizim sorunumuz S-400’ler diyor. Biz de ‘Patroit verdiniz de almadık mı?’ diye soruyoruz ama adamlar direnmeye devam ediyorlar. Ayrıca İsrail’e de pozitif yaklaşım sergileyerek ticaretimize baskılar uyguluyorlar. ABD ile kolay ve sorunsuz ticaret yapabilmenin yolu serbest ticaret anlaşması. Bu anlaşmayı mutlaka imza altına almalıyız” dedi.
Teşviklerde bürokrasi muhalefeti
Yatırımların artması yönünde bölgesel ve il bazlı teşviklerin uygulamada olduğunu, ancak bunun sakıncalarını ve oluşturduğu sosyal dengesizlikleri gördüklerini belirten ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, hükümet tarafından verilen teşviklerin bölgesel ve vilayet bazlı olmaması gerektiğini söyledi. Yıllardan beri sektörel ve ilçe bazlı bir teşvik sistemini savunduklarını ve bunu teklif ettiklerini belirten Zeki Kıvanç, “Bölgesel ve il bazlı teşvik sistemi yatırımları şehirlerde topluyor. Maalesef bürokrasiye bunu anlatmak zor. Bürokrasinin muhalefetine rağmen mutlaka bu teşvik modeli hayata geçirilmeli. Böylece birçok sosyal sorunun da çözüleceğini göreceğiz” dedi.
Sektörel ve ilçe bazlı teşvik sisteminin yatırımcıyı ilçelere yönlendireceğini, ilçelerden şehirlere göçün önleneceğini ve istihdamın daha fazla artacağını vurgulayan ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, “Boşuna sektörel ve ilçe bazlı teşvikler olsun demiyoruz. Bakınız insanları şehir merkezlerine yığdık. İnsanlar kolay iş buluruz diye şehirlere akıyor. Şehirler yaşanamaz hale geldi. Şehre gelip bir iş bulan ve burada asgari ücret ile geçinmeye çalışan işçiler de zorlu bir hayat mücadelesi veriyor. Aldığı maaşın yarısını kiraya, diğer yarısını zorunlu ihtiyaçlara harcıyor ve elinde para kalmadığı gibi bir de borçlanıyor” diye konuştu.
“Gidin ilçelere yatırım yapın…”
Sektörel ve ilçe bazlı teşvik sistemiyle işsizlik sorununun daha kolay çözüleceğine vurgu yapan Zeki Kıvanç, “Şayet yatırımlar ilçelere kayarsa, insanlar kendi yerlerinde, yurtlarında çalışmanın mutluluğuna kavuşacak ve herkes çalışmak isteyecek. Böylece istihdam daha fazla artacak. İşsizlik oranları gerileyecek. Ayrıca 8 saatlik mesai sonunda tarlasıyla, bağı, bostanıyla uğraşarak yiyecek, içecek ihtiyaçlarını da kendileri sağlamış olacak. İlçede bir eve iki asgari ücret girse parayı koyacak yer bulamazlar. Ama şehirlerde her an para harcanıyor. İlçe bazlı teşvikler milli geliri ve refahı artırıcı bir fonksiyon da icra edebilir” dedi.
Söz konusu durumun aynı zamanda ilçelerde cazibeyi de artıracağını, yeni bir ekonomik gelişmenin , büyümenin temellerinin atılacağını anlatan Zeki Kıvanç, “Mardin Midyat’ta 60 adet tekstil yatırımı gerçekleştirilmiş. 12 bin kişi işe kavuşmuş. Şimdi Midyat güllük gülistanlık. Herkes yerinde mutlu. Ama şehirlerdeki fabrikalar 10, 25, 50 kilometreden işçi taşıyor, şehir merkezlerine götürüyor. Bunlara ne gerek var. Sektörel ve ilçe bazlı teşvik sistemiyle devlet ‘Gel kardeşim enerjinin, istihdam maliyetlerinin ve diğer kamu ile ilgili girdilerini düşürüyorum. Git ilçelere yatırım yap’ dese, her şey bugünkünden daha iyi olacak” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de büyük sorun olan kırmızı et konusunun bile yanlış politikalarla yürütüldüğünü belirten Zeki Kıvanç, “Biz bir et üreticisini dinledik. Adam ne kadar doğru söylüyor. Kendisi canlı hayvan üreticisi. ‘Et fiyatları böyle ucuzlamaz’ diyor ve ekliyor: ‘En basitinden Anadolu’da ilçeler başta olmak üzere her ev birer ikişer hayvan besler duruma gelse. Yem de sorun olmaz. Yemek artıkları, karpuzun kabuğu, meyvenin çöpünü verseniz hayvancılık birden büyümeye başlar. Hayvancılığın yaygınlaşmasıyla et fiyatları da düşer’ dedi ve çok doğru söyledi” İfadelerini kullandı.
Para kazanmadan sanayi olmaz
“Sanayici niçin çalışıyor?” diye soran ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, “ Hepimiz ekmek için çalışmıyor muyuz? İşte bunu sağlamak lazım. Bunun sağlanması için de teşvik ve teşviklerle birlikte rekabet avantajlarının öğretilmesi ve kanallarının açılması gerekiyor. Tabii ki sermaye de önemli. Bugün bankalarda 217 milyar dolar mevduat yatıyor. Bu müthiş bir para” dedi.
Serbest piyasa ekonomisinin mantığı, seni kurtardığı sürece ticaret yapmak olduğunu hatırlatan Zeki Kıvanç, “Elbette yurt içinde de yurt dışında da rekabet edeceğiz. Ancak rekabet koşullarının, avantajlarının da iyi bilinmesi gerekiyor. Dünya bugün rekabet üzerinde yürüyor. Rekabet yapamayan ayakta kalamıyor” diye konuştu.
Sanayicinin, üreticinin veya yatırımcının Türkiye’de en çok şikayet ettiği konuların başında girdi maliyetleri olduğunu belirten Zeki Kıvanç, “Evet girdi maliyetleri rekabetçilikte oldukça önemli. Ancak bugün teşvikler sayesinde bu girdilerin bir kısmı karşılanabiliyor. Diğer taraftan enerji maliyetlerine de saatli serbest tüketici modeli ile elektrik harcamalarında tasarruf imkanı sağlıyor. Özellikle elektrikte ortalama fiyat uygulaması olarak verilen imkanlar değerlendirilmeli. Artık elektrik hizmeti saatli. Borsadaki işlemler gibi elektriği bu şekilde satın alabiliyorsunuz. Yenilenebilir enerji kaynakları da kullanılabiliyor. Diğer taraftan diğer avantaj emtia fiyatlarının dünyada giderek düşmesi. Mesela tekstilde pamuk 2 dolardan 1,60 dolara geriledi. Ekonominin olmazsa olmazı arz talep dengesinin iyi takip edilmesi birçok avantajı beraberinde getirecektir” şeklinde konuştu.
Pamuk üretimi bu yıl iyi değil
Türkiye’nin pamuk üretiminde bu yıl iyi olmadığını ve gelecek yıl için de aynı gidişatın devam edeceğini tahmin ettiklerini belirten Zeki Kıvanç, “Bu sene pamuk hasadından dönümünden 500 kilo alınırken 250 kiloya düştü. Şanlıurfa’da, Kahramanmaraş’ta ve Adana’da durum aynı. Tarla dönümünde yüzde 50 düşüş var. Sebebi belli değil. İklimden olabilir, ilaçlamadan veya başka bir şeyden… Yani daha fazla ithalat yapılacağa benziyor. Pamuk üretimimiz çok düştü” dedi.
Pamuk çiftçisinin üretimden fazla kazanamadığını belki de zarar ettiğini dile getiren Zeki Kıvanç, “Bugün bölgemizde pamuk en fazla Şanlıurfa’da ekiliyor. Adana’da pamukçuluk bitti diyebiliriz. Çiftçi narenciyeye döndü. Pamuk bir emtia. Satamasanız da elinizde kalıyor. Narenciyeyi ise mutlaka döneminde satmanız gerekiyor. Pamuk ekimindeki gerileme fiyatlar sebebiyle de mümkün. Devlet bu yıl 80 kuruştan pamuk aldı. Piyasada 1,2 lira civarında. Dolayısıyla çiftçi giderlerini karşılamakta zorlanıyor. Gelecek sene pamuk ekimi daha da azalır, diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Tekstilde farklı uygulamalarla inovasyonla hedeflere ulaşılmaya çalışıldığını, teknik tekstil konusunda iyi çalışmaların karşılığının mutlaka görüleceğini, ancak şu anda fazla başarılı olunduğunun söylenemeyeceğini belirten Zeki Kıvanç, “Kene kovucu kumaş ürettik, kendi kendini temizleyen kumaş ürettik, kir tutmayan kumaş ürettik ama Pazar bulamadığımız için bu alanda fazla ilerleyemedik” şeklinde konuştu.