SON DAKİKA
GÜNDEM Pazartesi 08 Temmuz 2019 13:55

TCMB YASASINDA DEĞİŞİKLİK

TBMM Başkanlığına sunulan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye'ye getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasını amaçlıyor. Merkez Bankasının yıllık safi karının yüzde 20'sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik uygulama sona eriyor. Son yıl karından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek. Ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek. Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklar, taşınmazlar da aynı tarihe kadar vergi dairelerine beyan edilecek. Bazı sektör ve meslek gruplarında faaliyette bulunan mükellefler, hasılat esaslı kazanç tespiti yoluyla vergilendirilecek.

TCMB yasasında değişiklik
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kanununda değişikliğ

Ekonomi alanında önemli düzenlemeler getiren AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve bazı AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Teklifle vergi uygulamalarının basitleştirilmesi, mükelleflerin vergiye uyum maliyetlerinin azaltılması amacıyla kazanç üzerinden alınan vergilerde de uygulanması için Gelir Vergisi Kanunu'nda düzenlemeyle gidiliyor. Bir kısım mükellefler için "Hasılat esaslı kazanç tespiti" yoluyla vergiye tabi kazancın tespitinin sağlanması amaçlanıyor.

 Ticari kazancı basit usulde, işletme hesabı veya bilanço esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek gruplarında faaliyette bulunanların talep etmeleri halinde belirlenen faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının yüzde 10'u, bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınacak. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmayacak ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmayacak.

Kazançları bu şekilde tespit edilenlerin bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmayacak. 2 yıl geçmedikçe bu usulden çıkılamayacak.

Bu hükümler, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak.

Cumhurbaşkanı, hasılatlarını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde edenleri taleplerine bakılmaksızın ilgili faaliyetleri itibarıyla bu düzenleme kapsamına almaya, belirlenen oranı 5 katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye, bu sınırlar dahilinde sektör, meslek grupları ve faaliyet alanları, bölgeler, iller itibarıyla farklı oranlar tespit etmeye yetkili olacak.

"Varlık barışı"

Teklifle yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye'ye getirilerek milli ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor. Bu varlıklarını, 31 Aralık 2019'a kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bunları serbestçe tasarruf edebilecekler. 

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin yüzde 1 oranında hesapladıkları vergiyi, vergi dairesine beyan edecek, aynı sürede ödeyecekler.

Bu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan, kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacak.

Kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının teklifin yasalaşmasından önce Türkiye'ye getirilerek karşılanmış olması halinde, bu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla düzenlemeden yararlanılacak.

Defter tutan mükellefler, Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler. 

Kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklar

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31 Aralık 2019'a kadar vergi dairelerine beyan edilecek. Beyan edilen varlıklar, aynı tarihe kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecek. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.

Bu çerçevede beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla bu uygulamadan yararlanılabilecek.

Vergi incelemesi yapılmayacak

Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 1 oranında vergi alınacak. Vergi, gider yazılamayacak, başka bir vergiden mahsup edilemeyecek, Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek. 

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.

Bu hükümden yararlanılabilmesi için; bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin vergi vadesinde ödenecek, varlıklar bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye'ye getirilecek veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilecek.

Cumhurbaşkanı, bu düzenlemedeki süreleri, bitim tarihlerinden itibaren 6 aya kadar uzatabilecek.

"Kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişim"

Teklif, Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Bankası'nın "temel görev ve yetkilerinde" de değişiklik yapıyor.

Teklifle, bir para politikası aracı olan zorunlu karşılıkların etkinliğini daha da artırmak üzere, bankaların ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya dışı uygun görülen kalemlerinde meydana gelen değişikliklerin sıkça farklılaşan piyasa koşullarına göre zorunlu karşılığa tabi tutulması mümkün hale getiriliyor. 

Buna göre, Merkez Bankası, bankaların ve bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirleyecek.

Banka talepleri gerçek zamanlı ve anlık karşılanacak. Bu taleplerin karşılanması için bankaca kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişim sistemleri kurulabilecek.

 Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını çıkaran kuruluşlar dahil olmak üzere bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşlar, banka nezdinde açılacak hesaplarda "yükümlülükleri esas alınarak" nakden zorunlu karşılık tesis ederlerken teklifle, "hesaplarda bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak" bunu yapacaklar.

Zorunlu karşılığa tabi bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerin kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım fonlarından olağanüstü çekilişler ve birleşme, devir, bölünme hallerinde yapılacak işlemler de dahil olmak üzere uygulamaya yönelik her türlü usul ve esas, bankaca belirlenecek.

"Belirtilen bu kuruluşların taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranı, gerektiğinde bankaca tespit edileceğine" dair hükümde yer alan "taahhüt" ibaresi de teklifle çıkarılıyor.

İhtiyat akçesi

Merkez Bankasının yıllık safi karının yüzde 20'sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik hüküm, "Türk Ticaret Kanununda öngörülenden daha yüksek oranda ve sermaye ile sınırlı olmaksızın ihtiyat akçesi ayrıldığı, bu meblağ devamlı büyüdüğü" gerekçesiyle kaldırılıyor.

Son yıl karından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek. 

Teklifle, Türk Ticaret Kanununuda sermayenin yüzde 20'sine ulaşıncaya kadar ayrılması düzenlenen ve Merkez Bankasının 25 bin TL'lik sermayesi dikkate alındığında 5 bin TL gibi simgesel bir tutara tekabül edecek olan birinci tertip yedek akçenin, Merkez Bankası için hiç ayrılmaması öngörülüyor. 

İkinci tertip yedek akçenin yüzde 10 oranında ayrılmasını öngören mevcut düzenleme ise Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu biçimde ve "fevkalade" nitelemesi olmaksızın korunuyor.

İhtiyat akçelerinin, son yıl kardan ayrılan hariç olmak üzere, kara katılarak ödenmesi suretiyle devamlı olarak büyümesinin de önüne geçilmesi amaçlanıyor.

 Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek.

Finansal güçlük içinde bulunan firmalar

Finansal güçlük içinde bulunan firmalara, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, yapılacak çerçeve anlaşma kapsamında bazı teşvikler verilecek ve borçlarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlanacak.

TBMM Başkanlığına sunulan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifine göre, yeni kurulan 20 üniversiteye devredilen bina ve tesislerin bulunduğu taşınmazlara yönelik ihtilafların ortadan kaldırılması için söz konusu bina ve tesisler, talep etmeleri halinde Yükseköğretim Kurulunun onayıyla bu üniversitelere devredilebilecek.

Kurul, bu üniversitelere bağlanan birimlerin hangi bina, tesis ve taşınmazları kapsadığı hususundaki tereddütleri gidermeye de yetkili olacak.

Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları ile yurt dışında çalışmaktayken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ederek "Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"daki haklardan yararlanabilecekler.

Teklifle, yurt dışı borçlanması yaparak aylık bağlanan sigortalıların, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarları, prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancının yüzde 32'sinden yüzde 45'ine yükseltiliyor. Borçlanılan süreler, kısmi aylığın statüsü ile tam aylığın statüsünün farklı olmasına neden olabileceği için tam aylığın bağlanacağı statü ve bağlayacak sosyal güvenlik kuruluşu da belirlenecek.

Kısmi aylık bağlanmış olanlar dahil maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenler için sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceği ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının tespitinde önceki hükümler esas alınacak.

Mevcut bir soruşturma kapsamında bulunan veya el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara ulaşım araçları için 31 Aralık 2019 tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk ediniminde ödenmesi gereken Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüzde 25'ine tekabül eden tutarın başvuru sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ilgili tahsil dairesine ödenmesi halinde, araç hakkında el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmeyecek, mevcut kararlar kaldırılacak ve el konulan araç sahibine iade edilecek.

İadesi talep edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar, araç sahibince ödenecek.

Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım araçları için başvurular kabul edilmeyecek.

Söz konusu ÖTV oranı, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk edinimi gerçekleşmiş kara ulaşım araçlarının el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve 1 ay içerisinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda yüzde 15 olarak uygulanacak. Bu süre, Cumhurbaşkanı tarafından 6 aya kadar uzatılabilecek.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Destekleme mekanizmasında öngörülen süreler, ilgili kanun ve biyokütle tanımına eklenen kaynaklar için üretim tesisinin YEK Destekleme mekanizmasına dahil edildiği tarihten itibaren başlayacak.

Firmalara ödeme kolaylığı

Bankacılık Kanununa eklenen geçici maddeyle, Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecek.

Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek.

Bu hükümler, iki yıl süreyle uygulanacak. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi şart olacak. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınmayacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme, bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı kuruluşlara yaptırılacak.

Bu madde kapsamında finansal yeniden yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, ilave kredi vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kar payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek mümkün olacak.

Teminat azaltmak, anapara, faiz veya kar payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile yatırım fonlarına ayni, nakdi ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirler alınabilecek.

Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapılacak.

Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden yapılandırma kapsamına alman bir borçlunun borçlarının, sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren iki yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi halinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmayacak.

Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacak.

Bu düzenlemenin yürürlükte olduğu dönem süresince, anılan madde uyarınca indirdikleri, kısmen veya tamamen vazgeçtikleri kredilerin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartlarına göre kayıttan düşülmesine ve kredilerin yeniden yapılandırılması dahil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda olacak.

Düzenlemeyle bu kapsamda özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre değersiz alacak sayılacak. Teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme veya benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması zimmet suçunu oluşturmayacak.

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda yer alan finansal kiralama ve finansman şirketlerince karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen alacaklar, değersiz alacak sayılacak.