Türkiye’de kadın çiftçi sayısı yavaş yavaş da olsa artış gösteriyor. Son 10 yılda 280 binlerden 300 bin düzeyine çıkarken özellikle 40 yaş altı kayıtlı genç kadın çiftçi sayısı dört kat artış gösterdi. Kadın çiftçilerin üretimdeki görünürlüğü arttıkça, gıda güvenliği, sürdürülebilir tarım ve yerel ekonomilerin güçlenmesi gibi alanlarda da olumlu etkiler gözlemleniyor. Ancak bu dönüşümün kalıcı hale gelmesi için kadın üreticilerin finansmana erişimi, kayıtlı üretici statüsüne geçmeleri ve destek mekanizmalarına dahil olmaları büyük önem taşıyor.

Hasfin, tarım ve hayvancılık faaliyetiyle uğraşan küçük üreticilere finansal destek sağlamak amacıyla kurulan bir tarım teknolojisi girişimi olarak dikkat çekiyor. Geliştirdiği risk skorlama modeli sayesinde çiftçiler, tohumdan yeme, gübreden ekipmana tüm tarım ve hayvancılık girdilerine en uygun fiyatlarla ulaşabiliyor. Üstelik ödeme, hasat ya da ürün satışı sonrasında yapılabiliyor; teminat ya da kefil şartı aranmıyor.

Esnek ve erişilebilir finansman modeli sayesinde destekledikleri kadın çiftçi sayısını katlayarak artırdıklarını söyleyen Hasfin Kurucusu Hakan Ek, “Kadın çiftçilerimizin toprağa güç veren gerçek kahramanlar olduğunu düşünüyoruz. Trakya, Ege, Marmara, İç Anadolu başta olmak üzere Türkiye’nin tarımda öne çıkan bölgelerinde çiftçilerimize ulaşıyoruz. Bugün tarlada çalışan ve hayvancılıkla birebir ilgilenen ekosistemimizdeki çiftçilerimizin yüzde 55’ini kadınlar oluşturuyor. Bu oran, sahadaki gerçek emeği ve üretimin yükünü kadınların gösterdiğine işaret ediyor. Hasfin olarak biz, bu emeği görünür kılmak ve desteklemek için yola çıktık.”

Kadın çiftçilerin finansmana erişimini kolaylaştırarak üretim takvimine göre şekillenen vadelerle, teminatsız ve kefilsiz şekilde ihtiyaç duydukları girdilere ulaşmalarını sağlamanın temel öncelikleri olduğunu vurgulayan Ek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyoruz ki, kadın üreticiler sadece ürün yetiştirmiyor; kırsalın geleceğini, çocuklarının yarınlarını ve ülkemizin gıda güvenliğini inşa ediyor.”

Hasfin, kadın çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) güncellemelerini teşvik ederek, onların resmi üretici statüsüne geçmelerini ve devlet desteklerinden daha etkin yararlanmalarını da sağlıyor. Bu yaklaşım, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını artırırken, kırsal kalkınmanın sürdürülebilirliğine de katkı sunuyor.

“Tarımda kadınların sesi güçlendikçe, toprağın bereketi daha da büyüyor” diyen Hakan Ek, Hasfin’in kadın üreticilere yönelik özel çözümler geliştirmeye devam edeceğini belirtti.