TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ UNESCO BULUŞMASI
Başkent; Ankara Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı işbirliğiyle düzenlenen "Tarihi Kentler Birliği UNESCO Buluşması"na ev sahipliği yaptı.
ATO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen “Tarihi Kentler Birliği UNESCO Buluşması”na; Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mansur Yavaş, Kültür ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Dr. Mahir Polat, ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ilgın Sözen ile çok sayıda akademisyen ve yerel yönetim temsilcisi katıldı.
Buluşmada UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan kültür varlıkları ve Somut Olmayan Kültür Mirası unsurları ile ilgili gelişmeler ve tespitler gündeme gelirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, yerel yönetimler, akademisyenler ve teknik uzmanların işbirliğiyle sistematik bir yaklaşım belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Kültürel mirasımızı dünyaya tanıtacağız
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yaptığı konuşmada Beypazarı Belediye Başkanlığı döneminde edindiği deneyimlerle, yerel değerlerin önemine dikkat çekti. Yavaş, "Kentlerimizdeki kendine has değerler, o kentte yaşayanların kimliğini oluşturur" diyerek, coğrafi işaretli ürünlerin bu konudaki önemini vurguladı.
"Ülkemizin her köşesindeki kültürel mirası korumak ve dünyaya tanıtmak boynumuzun borcu" diyen Yavaş, Kültür Bakanlığı ve Tarih Kentler Birliği ile işbirliği yaparak bu konuda önemli adımlar atacaklarını belirtti.
Yavaş şöyle konuştu:
"Türkiye, kültürel zenginlikleriyle dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Her ilçe ve beldenin kendine özgü bir kültürel mirası var. Bu zenginliğin hem Türkiye'ye hem de dünyaya tanıtılması gerekiyor. Bu amaçla tüm belediyelere örnek olacak çalışmalar yapacağız.
Kültür mirasının bu ülke için ne kadar önemli değerli olduğunun bilinciyle çok çeşitli teşebbüsümüz oldu. Her makamda bunu defalarca konuştuk. O zamanki kültür bakanlarıyla da görüştük. Çok büyük sonuç alamadık. Ama şimdi genel müdürlüğü de var. Sayın Bakan'ın ve Tarih Kentler Birliği'nin de bu konuda çok büyük çalışması var. Çünkü birçok değerimiz kayboluyor. Kaybolmadan yakalamak, bunları gün yüzünde tutmak çok önemli. UNESCO için namzet listemizle var? Tarih Kentler Birliği olarak ülkemizin neresinde ne değer varsa bunlar hepsine sahip çıkıp, bunun dünyaya tanıtımı için de uğraşacağız. Pazarlanması açısından dünyaya tanıtımının olmasının da mutlaka kültürel bir karşılığı oluyor. Binlerce insan onu görmeye geliyor. Bu nedenle bu kültürel mirasla bir de Türkiye'de sanıyorum dünyanın en zengin yerlerinden bir tanesi. Her ilçemizde, her beldemizde, her kentimizde bir kültür var çünkü. Bunların da tanıtım için UNESCO'ya başvuracağız’’.
Sürdürülebilir çözümler üretilmeli
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ise yaptığı konuşmada UNESCO'nun önemini vurgulayarak, kurumun tüm paydaşlarının bu işbirliğinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Oğuz, özellikle tarihi kentler ve kıyı şeridimizdeki sorunlara dikkat çekerek, bu alanlarda daha duyarlı ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti. Oğuz şöyle konuştu:
‘’Kamunun bütün uzuvları merkezdeki yönetim, yereldeki yönetim, sivil toplum ve diğer paydaşlarımız, bilim insanları UNESCO'da oluşan deneyimin ve farkındalığın paylaşılması bakımından önemli yol arkadaşlarıdır. Bu toplantının ilkini 2008 yılında Kars'ta yapmıştık. O tarihten bu tarafa böyle bir buluşmayı gerçekleştirememiştik. Bu bakımdan bu buluşmayı sağlayanlara da katılım ve katkı sağlayanlara çok teşekkür ediyorum.
Tarihi kentlerimizin tabela sıkıntısını çözmesi lazım. Çok önemli dünya şehirleri var, onlar örnek alınabilir. Devletimiz, yerel yönetimlerimiz bu konuda tarihi kentlerin dokusuna uygun, mirasın dokusuna uygun çözümler üretebilir. Çok üzüldüğüm bir konu daha var. Karadeniz'den Akdeniz'e kadar kıyı şeridi deniz olan bir memleketiz. Deniz kıyısında bile kara yolu yapmak için çok ısrar ediyoruz. Denizi nedense taşımacılıkta hiç kullanmıyoruz. Onu da dikkatlerinize arz ediyorum”
Buluşma Mansur Yavaş’ın gayretleri ile gerçekleşti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Dr. Mahir Polat ise konuşmasında şunları ifade etti:
“Bu anlamlı buluşmaya katkı sağlayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Özellikle başkanımıza minnettarız. Bu proje, onun göreve başladığı andan itibaren Beypazarı örneğinde başarılı bir modeli başka belediye başkanlarımızla paylaşma konusundaki gayretli ve arzulu yaklaşımıyla şekillendi. Başkanımız, bu vizyonu doğrultusunda, somut olmayan kültürel miras ve deneyimlerin paylaşımına yönelik bir toplantının hayata geçirilmesi için hemen harekete geçti. Ankara’da böyle bir etkinlikte buluşmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
Açılışta son olarak konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Ankara'nın uluslararası platformlarda bilinirliği çok daha yüksek kültür ve sanat başkenti olma yolunda hızla ilerlediğini belirtti.
Bakanlık olarak birçok projeye destek verdiklerini aktaran Mumcu, "Çocuk atölyelerinden sanat etkinliklerine kadar birçok yelpaze faaliyetlerle müzelerimiz halkımız için yaşayan mekanlara dönüşmektedir. Ankara Kalesi, Tarihi Roma Hamamı, Hacı Bayram Veli gibi mekanları hem tarih hem de bir çekim merkezi haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Büyük medeniyetlerin, geçmişine sahip çıkan ve geleceğini bu miras üzerine inşa eden toplumlardan doğduğunu aktaran Mumcu, "Ankara geçmişten aldığı güçle yerel ve uluslararası işbirliklerinin kültür ekonomisinde de önemli bir oyuncu haline gelmektedir. Kültür, toplumları birleştiren en güçlü bağlardan biridir ve Ankara bu bağı hem ulusal hem de uluslararası güçlendirecek potansiyellere sahiptir." diye konuştu.
Akademisyenlerden büyük katkı
Tarihi Kentler Birliği UNESCO Buluşmaları’nın ilk gününde, Prof. Dr.Ruşen Keleş, Kültür varlıklarının korunmasında hukuk ve ahlak kuralları başlığıyla açılış sunumunu gerçekleştirdi. Kültürel mirasın korunması başlıklı ilk oturumunda Prof. Dr. Zeynep Gül Ünal, Tarihi Kentler ve hızlı gelişen risklerin yönetimi ilişkisinde küresel yaklaşımlara dair bilgi aktardı. İlk oturumun diğer konuşmacısı Prof. Dr. Evrim Ölçer Özünel, insanlığı koruyan yaşayan miras, kentler ve sürdürülebilir kalkınma üzerine sunumunu yaptı.
UNESCO ve Ankara’nın Kültürel Mirası oturumunda iseDr. AzizeÖkten, UNESCO’nun şehirler ile yürüttüğü ağları ve programları başlığındaki sunumunu aktarırken, Prof. Dr. Mehmet Tunçer, UNESCO Dünya mirasında kardeş şehir Roma-Ankara bağlantılarını aktardı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, başkent oluşunun 100. Yılında Ankara’nın kültürel miras projelerini anlatırken, Prof. Dr. Savaş Zafer Şahinise UNESCO Dünya mirasında bütünleşme ve yönetim sorunlarını Ankara örneğinde ele aldı.
Öğleden sonraki II. Oturumun başlığı Gordion Arslanhane Camisi idi. Konuşmacılar Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt, Prof. Dr. S. Özlem Karakul ve Prof. Dr. Güliz Bilgin Altinöz’ün katıldığı oturumda UNESCO miras listesinde yer alan Gordion ve Arslanhane Cami’ninkorunmasıyla ilgili yapılan çalışmalar, Dünya miras sözleşmesi ve Anadolu’nun Ortaçağ dönemi ahşap Hipostil Camileri hakkında bilgiler aktarıldı.
Müze, Kültürel Mekân ve Korumada Yerel Yönetimler oturumunda Dr. Öğr. Üyesi Elif Selena Ayhan Koçyiğit, Bellek Ankara Projesini anlatarak kentin toplumsal değerleri ve kent hikayelerine vurgu yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Gözde Tekin, kentlerde yeniden canlandırma ve somut olmayan kültürel mirasın korunması konusunda önerilerinin yer aldığı sunumunu gerçekleştirdi. Sena Doğan Parlak, ulus tarihi, kent merkezi planlama tarihi ve 2024 plan yapım süreci başlıklı sunumunu yaparak değerlendirmelerde bulundu.
Etkinliğin ilk günü Anadolu Medeniyetler Müzesi alan gezisi ile sona erdi.
İkinci günde önemli açıklamalar
Tarihi Kentler Birliği UNESCO Buluşmaları’nın ikinci gününde, “Somut Olmayan Kültürel Miras ve Yerel Yönetimler” ile “Doğal Miras ve Yerel Yönetimler” oturumları düzenlendi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Tarihi Kentler Birliği programını takip eden gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Toplantının ikinci gününü değerlendiren Yavaş şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle somut olmayan kültür mirası masaya yatırıldı. Ülkemizin bu konudaki zenginliği, neler yapılması gerektiği ve nasıl bir farkındalık yaratılması gerektiği konusunda özellikle akademisyenlerden ve uygulayıcılardan çok güzel bilgiler aldık. Tahmin ediyorum buraya gelen bütün belediye başkanlarımız burada aldıkları bilgilerle kendi kentlerinde, beldelerinde neler yapabilecekleri konusunda mutlaka hazırlık yapacaklar. İnşallah bizler de kendilerine destek olacağız. Bugün hep beraber bir çalıştay yaptık. Özellikle Kültür Bakanlığının da buraya katılmış olması, somut olmayan kültür mirasına ilişkin yaptıkları tescilleri ve bunların sayısını nasıl arttırabileceğimiz konusunda ortak çalışma yaptık. Olması gereken oldu. İnşallah güzel sonuçlar alacağız.
Mansur Yavaş’a buluşmada sunulan talep ve önerilerle ilgili bir toplantı yapılıp yapılmayacağı sorusu da yöneltildi.
Yavaş, “Bunu tabii tekrar masaya yatıracağız. Tek tek neler yapabileceğiz Tarihi Kentler Birliği olarak ama öncelikle bu çalışmanın nasıl yapılabileceği konusunda güzel açıklamalar yapıldı. Yani bunun Kültür Bakanlığı boyutu var, belediyeler boyutu var, sivil toplum boyutu var, uygulayıcılar boyutu var. Dolayısıyla artık bundan sonra herkesin kendi kafasına göre ‘ben yaptım oldu’ değil. Belli bir düzen içerisinde ve statüye uygun bir şekilde olması bugün gayet güzel açıklandı. Ve bundan sonra yapılacak başvuruların da özellikle bu sistem içerisinden yapılması gerektiğini gayet güzel anlattı akademisyenler” diye konuştu.
İkinci gün etkinlikleri kapsamında düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) ve Yerel Yönetimler oturumunda Doç. Dr. Ahmet Erman Aral, SOKÜM’lerin korunması, Doç. Dr. Tuna Yıldız, SOKÜM’lerin korunmasında yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğini değerlendirdi. Prof. Dr. Muhtar Kutlu, sunumunda SOKÜM’lerin korunmasında görsel temsilinin önemine değinerek önerilerini sıraladı. Prof. Dr. Selcan Gürçayır Teke, yerel yönetimler ve el sanatları geleneğini özellikleri, cazibesi ve el sanatlarına ilginin azaldığı konusunda bilgilerin yer aldığı bir sunum gerçekleştirdi.
Oturumun bir diğer konuşmacısı, geleneksel ahşap oyuncakçısı yaşayan insan hazinesi Ali Akbey oldu.
Etkinliğin son oturumda Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Sedat Kalem, Prof. Dr. Zeki Kaya Doğal Miras ve Yerel Yönetimler görüş ve önerilerini paylaştı.