Dolar $
32.27
%0.05 0.01
Euro €
34.82
%0.01 0
Sterlin £
40.58
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
3930.58
%0.1 3.72
SON DAKİKA
Altın Perşembe 06 Nisan 2023 02:46

TAKLİT ALTINA DİKKAT

Yatırımcıların güvenli limanı altına son dönemde artan ilgi, sahtekarları harekete geçirdi. Kuyumculardan 'taklit altına dikkat' uyarısı yapıldı. İstanbul Kuyumcular Odası'nın Çemberlitaş ve Kuyumcukent'teki ayar evleri ve uluslararası geçerlilikte sertifika veren GLT Laboratuvarı altın ve mücevheri hızlı bir şekilde kontrol ettirme imkanı tanıyor.

Taklit altına dikkat

Çağlar ÇAĞATAY

Yatırımcının gözdesi altına son dönemde artan ilgi, sahtekarları harekete geçirdi. Altında yapılan ayar düşüklüğü ya da taklit yatırımcıyı temkinli olmaya zorluyor. Kimi zaman kuyumcular bile altını anlamakta zorlanıyor. İstanbul Kuyumcular Odası, taklit ürünler kadar düşük ayarlı altına karşı da meslektaşlarını uyarıyor. Odanın Çemberlitaş ve Kuyumcukent’teki ofislerinde hizmet veren ayar evleri ve uluslararası geçerlilikte sertifika veren GLT Laboratuvarı altını ve mücevherleri hızlı bir şekilde kontrol ettirme imkanı tanıyor. Ramazan Bayramı sonrasında düğün sezonunun başlamasıyla altın alışverişlerinin daha da artmasını beklediklerini açıklayan İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Atayık, “Altın fiyatları yüksek olsa da vatandaşlarımız geleneksel olarak alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmiyor” dedi. İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Atayık, sorularımızı yanıtladı. 

Altına son dönemde artan ilgi, sahtekarları harekete geçirdi. Oda olarak sahte altına karşı ne gibi çalışmalar sürdürüyorsunuz? Bundan bahseder misiniz?

‘Sahte altın’ diye bir şey yoktur.  Bir maden ya altındır ya da değildir. Ayarı düşüktür veya altının taklidi yapılmıştır. Bu nedenle meslektaşlarımızın altın alırken çok dikkatli olmasını, şüpheli gördükleri altınları analiz yaptırmak için ayar evlerine göndermelerini istiyoruz. İstanbul Kuyumcular Odası’nın Çemberlitaş ve Kuyumcukent’teki ofislerinde hizmet veren ayar evlerimiz ve uluslararası geçerlilikte sertifika veren GLT Laboratuvarı’mıza gelerek aldıkları altınları ve mücevherlerini hızlı bir şekilde kontrol ettirebilirler. Aldıkları mücevhere GLT sertifikası alabilirler. Vatandaşlarımız, İstanbul Kuyumcular Odası ve İstanbul Ticaret Odası üyelerimizden gönül huzuruyla altın takılarını alabilirler. Oda olarak her hafta düzenli perakende kuyumcularımızı ziyaret ederek numune alıyor ve ayar/karat kontrolleri yapıyoruz.  Vatandaşımız, müsterih olsun, rahatlıkla takı alışverişlerini kuyumcu meslektaşlarımızdan yapabilirler. Biz, Oda olarak ayrıca 2021 yılında kuyumcu esnafı ile tüketici arasındaki alışverişin sağlıklı yürümesi amacıyla İKO GüvenCE Etiketi Sistemi’ni hayata geçirdik. Sisteme katılan kuyumcu, sattığı ürünlerin bahse konu olan tüm kalite standartlarını yerine getirdiğini, uymadığı durumlarda ise verilecek olan cezayı kabul ve beyan ettiğini içeren bir taahhütname imzalıyor. Tüketici ise aldığı ürünün barkodunu cep telefonundan okutarak ürünün orijinalini görebiliyor.

Türkiye’de 50 bin meslektaşımız var 

İstanbul Kuyumcular Odası olarak yaptığınız çalışmalar nelerdir? Kısaca bahseder misiniz? Kaç üyeye sahip?

50 yılı aşkın bir geçmişi olan mesleğimizin en önemli çatı kuruluşu İstanbul Kuyumcular Odası’nın 4 bine yakın aktif üyesi bulunuyor. Kurumsal yapısıyla sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin de önde gelen meslek odalarından biri haline gelen Odamızın kuruluşu 1969 yılına dayanıyor.  Kuyumcular, bugün Tarihi Yarımada’nın merkezinde yer alan İstanbul Kuyumcular Oda’mızın 5 katlı modern binasında birçok hizmeti, hafta içi 09.00- 18.00 saatleri arasında kolaylıkla alabiliyor. İstanbul Kuyumcular Odası (İKO), günümüzde Çemberlitaş’taki merkez binası ve Kuyumcukent Hizmet Ofisi’nde üye işlemlerinden ihracat ve ithalat expertiz raporlarına ayarevinden yayınlara, çok yönlü eğitim faaliyetlerinden pırlanta, renkli taşlar ve mücevhere verdiği sertifikasyon hizmetlerine kadar birçok farklı alanda kuyumculara hizmet sunuyor. Sadece İstanbul’un değil, potansiyeli nedeniyle Türkiye’deki 40 bin kuyumcu işletmesini temsil eden Oda’mız 6 bin yıllık kadim bir mirasa sahip olan kuyumculuk sektörünü geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. 

Kuyumcular şube olacak 

Kuyumculuk sektöründe yer alan şirketlerin kredi ve finansal sorunlarına kalıcı çözüm bulmak amacıyla hayata geçirilecek Altınbank ne zaman faaliyette olacak? Süreç nasıl işleyecek anlatabilir misiniz?

Sektör olarak Altınbank’ın piyasadaki bankalardan çok farklı, ihtisas bankası olmasını istiyoruz. Yurt dışında örnekleri var. Dijital ve kooperatif bankacılığı temelinde şekillenecek bir ihtisas bankası kurmak istiyoruz. Banka kurulumu ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Herhangi bir tıkanma söz konusu değil. Malumunuz olduğu üzere ülkemizde benzeri olmayan bir bankayı kuracağız. Bu nedenle sürecin teknik ve mevzuat açısından alt yapısının iyi kurgulanmasına önem veriyoruz. Sektör olarak bu süreçte hem devletin ilgili kurumları ve sektör paydaşlarımızla defalarca bir araya geldik, verimli görüşmeler yaptık. Altınbank kurma hedefinde en ufak bir sapma yoktur. Meslektaşlarımızda, finansal destek olmada bu konuya oldukça sıcak yaklaşıyor, destek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası yetkilileriyle temaslarımız oldukça olumlu ilerliyor. Oda olarak kurulmasına öncülük edeceğimiz Altınbank sayesinde meslektaşlarımızın finansal ve altın kredisi sorunlarına çözüm getirmek istiyoruz. Altınbank’ın yastık altı birikimlerinin ekonomiyi kazandırılmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. 5 bin ton yastık altı var deniyor, siz bunun 2 bin 500 tonunu toplasanız bile büyük bir rakam olur. Ayrıca, bu bankayla yetkilendireceğimiz tüm kuyumcularımızı bir şube gibi kullanmayı planlıyoruz.

Sektörün ihtiyacı olduğunu belirttiğiniz Altın Muhasebesi noktasında neler söylemek istersiniz? 

2004 yılından beri uygulanmakta olan Enflasyon Muhasebesi, iç piyasada sektörün önünü tıkayan ve gelişmesini engelleyen en önemli konudur. Bu sistem nedeniyle yaşadığımız sıkıntıyı bir örnekle açıklamak isterim. 2021 yılı sonunda altının gramı 781 TL’ydi, bugün ise 1.220 TL bandında. Benzer sorunlar, gümüş ve diğer değerli metaller için de geçerlidir. Şimdi devletimiz, altın fiyatı yükseldiği için bize kar ettiniz ve aradaki farkın vergisini verin diyor. Böylece, kuyumcularımız da yıl sonunda arada oluşan fiyat farkından dolayı gelir vergisi ödemek zorunda kalıyor. Halbuki, kazancımız sadece ürünlerin üzerindeki işçilik payından oluşuyor. Bu durumda firmaları ister istemez kayıt dışına itiyor. Biz sektör olarak uygulanan Enflasyon Muhasebesi yerine Altın Muhasebesi Sistemi’nin geçilmesini istiyoruz. Aslında, Altın Esaslı Muhasebe’yle ilgili 2003 yılında yürürlüğe giren 4842 Sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenerek çözüm getirilmişti. “Sürekli olarak işlenmiş altın alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsasında oluşan has altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı, maliyet bedeline ilave ederler. Söz konusu fark, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında izlenir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Bu mükelleflerin kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilir.”Ancak, 01.01.2004 tarihinden itibaren enflasyon düzeltmesi uygulamasının getirilmesi nedeniyle söz konusu hüküm yürürlükten kaldırılmıştır. 2003 yılında çıkarılan yasal düzenleme ile Altın Esaslı Muhasebe uygulamasının önünü açılmış oldu. Söz konusu düzenleme örnek gösterilerek Altın Esaslı Muhasebe uygulaması tekrar hayata geçirilebilir. Altın Muhasebesi talebimizi Hazine Bakanımız başta olmak üzere tüm ilgili kurumlar yakından biliyor, hepsi de olumlu bakıyor.

Altın tercihi devam edecek 

Yaz aylarına doğru düğün sezonu da açılıyor. Sezon hareketliliği fiyatları nasıl etkiler? Düğünlerde altın takılması noktasında beklentileriniz nelerdir?

Biliyorsunuz, alışveriş Ramazan aylarının ilk haftaları genelde sakin geçiyor. Ramazan ayının üçüncü haftasından itibaren işler biraz daha hareketlenir. Özellikle Ramazan Bayramı sonrasında sezonla birlikte düğünler başlar ve iç piyasada alışverişlerin daha da artmasını bekliyoruz. Altın fiyatları yüksek olsa da vatandaşlarımız geleneksel olarak alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmiyor. Düğün merasimlerinde hediye olarak altın tercihi devam edecek. 

Yaşanan büyük deprem sonrası düzenlenen Mart ayındaki İstanbul Mücevher Fuarı’nı nasıl değerlendirir siniz?

53. İstanbul fuarı, zorlu bir yolculuktan geçti. Ülkemizde peşi sıra yaşanan depremler ve seller, organizasyonu tabii ki etkiledi. Bazı firmalardan gelen ‘Ertelensin’ talebine rağmen, ertelemedik, fuarı yaptık.  İyi ki organizasyon düzenlendi. Çünkü, artık insanımızın, meslektaşımızın bir yere tutunması ve normalleşmesi gerekiyordu. 11 ilimizi vuran depremler ve sel felaketi, İstanbul’u da etkiledi. Ama, fuarda ziyaretçi katılımı çok güzeldi, yabancı ziyaretçiler de var. Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş illerimizden kuyumcu oda başkanlarımız fuara gelemedi. Biz, Oda olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da fuarın ilk gününde organizasyon için İstanbul’a gelen oda ve dernek başkanlarıyla İstişare Yemeği’nde bir araya geldik. Tabii ki toplantımızın ana gündemi yaşanan depremler ve sel felaketi oldu. Durum tespiti yaptık ve deprem bölgesinde yardımlara devam edilmesi konusunda görüşlerimizi ifade ettik. Biliyorsunuz Türkiye Mücevher ve Kuyumculuk Sektörü olarak 11 ilde aşevlerimiz var. Aşevlerimizde depremzede vatandaşlarımıza 3-4 ay boyunca günde 25-30 bin kişiye yemek dağıtılıyor. Organizasyonda ziyaret ettiğimiz firmalarımız, fuarda yeni ürünlerini alım heyetlerine sunduklarını ve etkinlikten memnun olduklarını ifade ettiler. Deprem ve sel felaketi olmasaydı tahmin ediyorum fuarda daha fazla iş hacmi olacaktı. Çünkü, Vicenza ve Hong Kong fuarları; artık İstanbul’un çok gerisinde kaldı. İstanbul fuarı, tüm olumsuz gelişmelere rağmen iki fuarın üzerinde bir satış potansiyelini yakaladı. Fuar organizasyon şirketine, Mücevher İhracatçıları Birliği’ne ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. İyi bir organizasyon oldu. Girişteki düzenleme ve içerideki yenilikler olumlu anlamda dikkat çekiciydi. Fuar için ev ödevini yapan, iyi hazırlananlar iyi iş yaptı, hazırlıklarını eksik yapanlar da nispeten daha az iş yaptı. İstanbul Fuarı; artık İtalya Vicenza Fuarı’nın önündedir. Hep, Hong Kong Fuarı söylenir; ama bundan sonra akabinde İstanbul Fuarı’nın ismi daha çok duyulacaktır.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR